Hey Diyarbakır’ım hey!
Rahleyi tedrisatına kimler geldi, kimler geçti. Sana Vali olanların çoğu İstanbul’a Vali oldular. Bazıları İstanbul’a gitmediyse sana gelmeleri yanlış olmuş galiba.
Birçok yetersiz Valiler de geldi geçti.
Bir gayretli Vali daha Diyarbakır’a geldi, onu da FETÖ ile irtibatlandırdılar. Onun da adı Hüseyin Avni Mutlu’ydu. Galiba SODES projeleri onun başını yedi, yoksa onun FETÖ olduğuna Diyarbakırlılar pek anlam veremediler.
Öyle güzel uygulamaları vardı ki, ayrılma sürecinde “O da bir valiydi” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Peki kritik süreçte bu şehre Kayyum olarak gelenlere ne demeli?
Daha şehrimizde çukur siyasetinin izleri dururken bir devlet adamı Kayyum olarak geldi şehrimize; Cumali Atilla,
Daha önce Diyarbakır’da vali yardımcılığı yapmış bir bürokrat olarak güçlü yetkilerle donatılmış vaziyette Kayyum olarak geldi.
Onun görevi verilen süre içinde Belediyenin yapması gereken hizmeti vermekti, o da onu yaptı.
Hatırlıyorum birçok kimseye birlikte çalışma teklifi götürdüğü zaman çoğu ya annem müsaade etmiyor, yada eşim onay vermiyor dediler. Aslında onlar kendi cesaretsizliğine kılıf uyduruyorlardı.
Sakın ola kimse neden Ak Partinin oylarını arttırmadı diyerek Ak Partinin aldığı oy oranını onu başarısı ile endekslemesin. Sandığa atılan oy yeddi açıdan etki alıyor. Genel siyasetten tutun, yerel siyasete kadar, İlçe belediye başkan adaylarına kadar.
Cumali bey sandık sonuçlarından sorumlu tutmak doğru değil, o bu şehre yaptığı hizmetten sorumludur. Diyarbakır’da ulaşımdan tutun alt yapı yatırımına kadar olması mümkün olan her şeyi yaptığına inanıyorum.
Malum bir Belediye başkanları beş yıllığına seçiliyor, Cumali bey iki yıl bu görevde kaldı. Üstelik kayyum olduğu için bazı çalışmaları da görmezlikten geliniyordu. Acaba beş yıl kalsaydı çalışmaları hangi düzeyde olurdu?
Hakkını yememek lazım, bir çok yerde o iki yılın izlerini görmek mümkündür. Tabi bazıları şunu yapmadı, bunu yapmadı diyebilir. Ne demişler “Davulun sesi uzaktan hoş gelir” acaba kendileri bu işlerin başında olsaydı ne kadarını yapabileceklerdi. Ben de zaman zaman çalışmalarından şikayet ediyordum, zaten ne yaparsanız yapın hizmet bitmez.
Malum hayatta yüzde yüz başarı olmadığı gibi mükemmellikte de sınır yoktur. Bütün mesele bardağın dolu tarafından bakabilmektir. Bakarsanız görürsünüz.
Yerel yönetimde kaliteli bir hizmet verebilmek için;
*Zaman lazım,
*Nitelikli insan lazım,
*Finans lazım,
Bununla birlikte vizyon lazım.
Ne kadar vizyonunuz geniş olsa da biri diğerine bağlı olan bu üç ihtiyaçtan biri dahi eksik olsa başarılı olma şansınız çok düşük olur.
Cumali bey bu iki yılda belki 7 yıllık bir hizmet verdi, üstelik A kalite iş yaptı diyebilirim.
Birçok ilin 7 yıllık valiliği dahi insanı bu kadar yormaz. Hizmet ve emeği gereği de Valiliği hak etmiş bir vali adayı olduğuna inanıyorum.
Bu kararname de ismini görmek birçok Diyarbakır’lıyı sevindireceğine de inanıyorum.
Umut ediyor ve diliyor ki yakında çıkan kararnamede Vali olarak Cumali Atilla’yı görürüz. Bu aynı zamanda ahde vefadır bence.
*Bu konuda İçişleri bakanımızın ısrarcı olması olmasını bekliyorum.
Diyarbakır’a gelince mevcut Valimizin şehrimizde kalması şehrimiz açıdan çok yararlı olacağına inananlardanım, ama şayet bir değişiklik olsa da Diyarbakır’ı seven, bilen bir kimsenin atanmasında fayda var.
Gerçekten Kayyum olmak hizmet etmek isteyen kimseler için iyi bir fırsat ama ehil insanlar fırsatları değerlendirebilirler.
Umarın yeni kararname mülki idare açısından hayırlı bir liste olur.
Şimdiden hayırlı olması dileğiyle.