Sevgili dostlar, bir kütüphaneye girdiğimiz zaman binlerce kitap görürüz, dünya çapında düşündüğümüzde milyonlarca kitabın yazıldığını fark ediyoruz. Hepsi de insan düşüncesinin hayata yansımasıdır, ancak bir kitap var ki müellifi insan değil işte o kitabın her cümlesi noktasından virgülüne kadar Allahın kelamıdır, baştan sona insanlığa yol göstericidir, ibret ve hikmet dolu kıssalarla donatılmış olup insanlığın paha biçilmez yegane rehber kitabıdır.
Ne yazık ki milyarca insan yeryüzünde bu kitaptan bihaber yaşarken, bir kısmı da kulaktan kulağa Kur’an hakkında yetersiz bir bilgiye sahip olup, tanımadığı, bilmediği bu emsalsiz kitaba karşı kin güdüyor, düşmanlık besliyor.
1,8 milyar İslam âlemi de kahir ekseriyeti Mana itibariyle Kur’an’ın özünden bihaber yaşıyor.
O Kur’an ki ruhumuzun, gönlümüzün, vicdanımızın; sesine, manasına, terennümüne ihtiyaç duyduğu müstesna bir kitaptır.
O kitap ki dünyanın beyni durumunda olup, dünyadan alıkonulursa Üstat Bediüzzan’ın ifadesiyle dünya belki de sara geçirecek, başka bir ifadeyle insanlığın başına kıyamet kopacaktır.
O Kur’an ki yeryüzünde en çok okunan, en çok ezberlenen, en çok yazılan kitaptır.
Kur’an’da; Doğruluk, mertlik, merhamet, cesaret ve yardımlaşma methedilirken, yalan, iftira, fitne, ikiyüzlülük ve zulüm tenkit ediliyor.
Kur’an 30 cüz, 114 sure ve bilinen haliyle 6632 ayet içermektedir.
Ben bu yazımda Resul-i Ekrem Muhammed(sav) vefatından sadece 9 gün önce nazil olan son ayetten bahsedeceğim; dilimin döndüğü, gücümün yettiği, kabiliyetimin elverdiği kadar açıklamaya çalışacağım.
Yüce Allah bu ayeti kerimede şöyle bir uyarıda bulunuyor.”Allah’ın huzuruna çıkacağınız günden korkun, ki o gün herkes bu dünyada yaptıklarının karşılığını alacaktır ve onlara zülüm edilmeyecektir.”(Bakara 283)
Yeryüzünde yaşadığımız her an ve zamanda sadece bu ayeti aklımıza tutarak yaşarsak bilinçli ve bilerek kolay kolay yanlış yapmaz, doğru yoldan sapmayız.
Ahret gününü düşünen bir kimse üç günlük dünya hayatında kaba saba davranışlarda bulunabilir mi? Üstelik miskali zerre kadar hayrın ve şerrin kayıp olmadığı ve kıyamet gününde amel defterimiz elimize verildiği zaman komple içinde bulunduğunu düşünen bir insan, hırsızlık, arsızlık yapabilir mi?
Bu son ayet,
1-Ahret gününü anmamızı, o günün hesabını yaparak yaşamamızı,
2-Yapacağımız her işten sorgulanacağımızı ya ceza yada mükafat alacağımızı,
3-O gün hiç kimseye zulüm edilmeyeceğini bize hatırlatıyor.
Ey nefsim bu ilahi nasihati aklında tut, bu senin için iyi bir fırsattır diyor, tüm Müslüman kardeşlerimi bu ilahi uyarıya dikkat etmelerine davet ediyorum.
Yeryüzünde yaşarken binbir endişe ve korkunun esiri olup, hayatı kendinize zindan edeceğimize, bizim gibi insan olarak yaratılmış ama birkaç açıdan farklı imkân ve meziyete sahip kimselerin takipçisi olacağımıza, Yüce Allah’ın ortaya koyduğu yolun yolcusu olalım, olalım ki başımız dik, hayatımız pak, rehberimiz Kur’an olsun.
Selam ve saygılarımla