Memur-Sen’in Raporu,
Anadolu Platformunun Raporu,
İstanbul Sözleşmesi Platformu Raporu,
Vatan Partisinin Öncü Kadın raporu,
Türkiye Aile Meclisinin Raporu,
İstanbul Sözleşmesini 81 maddesiyle inceleyip bu milletin aile yapısı, ahlak ve inancı için sakıncalı olduğunu ayan beyan ortaya koyuyor.
İşin aslı buyken insanlığa ihanet eden, kadın erkek kavgasına ve aralarında kargaşa çıkmasına öncülük eden, kimi feminist grup ve sapkın hevesler peşinde koşan bir avuç kimselerin sıra dışı taleplerine mi kulak vereceğiz?
Onlar ki insanlığa ihanet eden heveslerin peşinde olan kimselerdir, Erkek Erkeğe, Kadın Kadına evlenmeyi savunan ve her hikayeleri dizle göbek arasında olan ucuz mahluklardır.İnsanlık bu mudur?
Onlar ki dış dünyanın yerel piyonlarıdır, arkalarında Barolar birliği, Tabipler birliği ve Belediyeler birliği var, bunların hepsi de bu projenin paydaşlarıdır.
Onlar ki elin gavurundan para pul alarak huzurumuzu kaçıranlar, Aile yapımızı kıskananlardır.
Onlar ki insan neslinin kurutulması için çalışan, haddini aşan zalimlerdir.
Onlar ki onur kavramını dahi zan altında bırakıp lekeleyenlerdir,
Bu kadar sinsi, marjinal ve defolu bir düşünce sahibi kimselerin önünü açmak için 25 defa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında insanlığın ezberini bozarak “Kadın doğurulmaz, kadın olunur” denilerek kadın erkek arasını açan, bu zihniyete meydan veren İstanbul Sözleşmesini Türkiye İstemiyor!
Kadın-kadınla evli, Erkek erkekle evli, zürriyetsiz kimselerin komşuluğunu Türkiye istemiyor!
Bir erkekle konuşurken sapkın hayallere dalan erkek müsveddelerini, insanlığın yüz karası kimseleri Türkiye İstemiyor!
İnsan neslinin kurumasını hedefleyen bu melanetli akımın ülkemizde yayılmasını, mensuplarının hava cıva atmasını Türkiye İstemiyor!
Kadını erkek gibi, erkeğin kadın gibi davranıp hayatın dengelerini alt üst eden, bu hayat tarzına göz kırpan bu melun sözleşmeyi Türkiye İstemiyor!
Sadece Türkiye mi?
Macaristan istemiyor,
Ermenistan istemiyor,
Azerbeycan istemiyor,
Rusya İstemiyor,
Polonya istemiyor,
Türkiye Aile Reisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu muzır oluşumlara karşı vatandaşın her ferdini dik durmaya çağırırken, Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş bu sözleşme nasıl gelmişse öyle de gider derken, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu “Bana bu ahlak dışı LGBT’lileri kabul ettiremezsiniz” derken, Kamu Baş Deneticisi Şeref Malkoç beyin “galiba biz aileler dağılsın diye sözleşme yapmışız” demişken ; Ak Parti kadın kolları arasında olduğunu söyleyen bazı marjinal kimseler son bir ayda kendince bir anket yapmış, güya anket sonucu %65 İstanbul Sözleşmesinin kalmasını istiyormuş, haydi oradan!
Cesaretiniz varsa şu iki soruya cevap verin;
1-Dekleri nasıl tespit ettiniz, kimlere sordunuz?
2-Deneklere ne tür sorular sordunuz?
Eğer siz;
İstanbul sözleşmesi Kadın erkek eşitliğini savunuyor, kalsın mı kalksın mı demişseniz,
İstanbul Sözleşmesi Kadına yönelik şiddeti önlüyor, kalsın mı kalsın mı demişseniz,
İstanbul sözleşmesi ile kadınlar erkeklerin zulümden kurtuluyor, kalsın mı kalksın demişseniz,
Elbette ki kalsın diyenlerin oranı fazla olacak.
Gelin doğru olanını yapalım,
İstanbul sözleşmesini bir an evvel kaldıralım, 6284 numaralı yasaya adalet ölçüleri içinde, aile huzurumuza katkı verecek düzeyde ıslan edelim, şu süresiz nafaka olayına bir son verip, makul bir düzenlemeye gidelim.
LGBT derneklerini insanlığa karşı işlenen suçlar grubunda değerlendirerek kapatalım, Ancak fıkıhta “hunsa müşkül” olarak belirtilen, çift yaratılışlı mağdur durumunda olan T’sini engelliler grubunda değerlendirip sahiplenmeyi de unutmayalım!
Translara sesleniyorum! Sizin yeriniz orası değil, bir an evvel oradan ayrılın sizin dışındakiler ahlaksız, sapkın kimselerdir.
Feminist oluşumların kadın erkek arasına bir kara diken gibi girmesine müsaade etmeyelim,
Kadınla ilgili sorunlarımız var, ama bu sorunları gavurun aklıyla değil kendi öz değerleriz dahilinde çözelim.
Selam ve selametle
Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı