Devleti sevk ve idare etmenin kolay bir şey olmadığını memuriyet hayatımızdan biliyoruz. Hele ki bu memur kadrosuyla.
Allah rızası için çalışmayı unutan, mesai satına bakarak iş yapan, “Acaba maaş dışı bir şeyler nasıl kazanırım” endişesini taşıyan üst memur kitlesine tasarruf tedbirlerini sorarsanız, olacağı budur.
Ne yapalım ne edelim, eli ayağı tutmayan, ömrünü işine vererek hakkıyla emekli olan, sağa sola kaçma imkanı olmayan emeklilerden kesintiye gidelim diyenler var ya, kafası çalışmayan, devletin hazinsine göz dikmiş kırk haramilerdir. Aslında onları bir an evvel emekli etmek, ya da ihraç etmek lazımdır diye düşünüyorum.
13 milyon civarında Emekli var, Emeklinin yüzünü buruşturursanız bir çarpan etkisi yapar ve bu etki çocuklarına, torunlarına yansır bu yanlış karar vericileri fena halde hırpalar, hele ki siyasetçileri. Yemin ederim iktidar değiştirir.
Aslında bu fikirleri dile getirenler bir nevi Külliyenin altını oyuyorlar. “Mahkeme kadıya mülk değil” böyle kaba yanlışlar yapılırsa beklenmedik durumlar oluşabilir, haberiniz ola.
Neymiş efendim tasarruf tedbirleri adına aşağıdaki durumlardan faydalanılabilir.
Benim tanıdığım, hakkında hüsnü niyetimi şu ana kadar koruduğum Reis bu dosyayı alır getirenin yüzüne fırlatır. Ama bunların konuşulması dahi emekliler üzerinde olumsuz bir etki bırakır.
960 bin üyesi olup varlığı his edilmeyen, emeklinin maaşında yaptıkları kesintiyle biriken paraların içinde yüzüp, gününü gün eden Türkiye Emeklileri Derneğinden bir ses yok. Çünkü bu hazırlığı yapan kimseler onların arkadaşlarıdır.
Bakalım ne düşünülüyormuş?
Emeklilerden şu değişikliklere gidilerek tasarruf edilebilirmiş(!)
*Ek ödeme oranlarının düşürülmesi.
*60 yaş altı emekliler için gss primi alınması.
*Reçete payı artırımı, ilaç katılım payının arttırılması.
*İkramiye ödemesinin kaldırılması.
*Emekli maaşından yüzde 5 sgk kesintisi.
*Babası vefat eden kız çocuklarına, eşi vefat eden kadınlara maaş bağlanmasına yaş limiti getirilmesi.
Tek kelimeyle yazıklar olsun! Bunları düşünmek nasıl aklınıza geliyor? Bu kadar mı köreldiniz? Yoksa siz laik dinine mensup, izanı kapanmış kimseler misiniz? Türkiye’yi 1980 öncesi Türkiye olarak mı biliyorsunuz?
Vicdanen ve İmanen düşünüyorum ve yazıyorum bu maddelerin hiç birine negatif yaklaşımla dokunamazsınız. Olsa olsa artırıma gidebilirsiniz ki bu da kahır ekseriyet emeklinin hakkıdır.
Gücünüz yetiyorsa maaşı 5000 TL’nin üstünde olan sözüm ona emeklilerin maaşından kesintiye gidin, bu ülkenin patinaj etmesinin sebepleri arasında onlar da vardır.
Bakan ve Milletvekili emeklileri,
Genel Müdürler ve eski Müsteşar emeklileri,
General olarak emekli olanlar.
Sıkıysa bunların maaşlarına ayarlama getirin de görelim. Fakir fukaranın sırtına binmeyin.
Vatandaş yasal olarak çalışmış, emekli olmayı hak etmiş, bu gün artık başka bir iş yapacak takati kalmamışsa, fırsat bu fırsat deyip üzerine gitmeyin, yapabiliyorsanız onlara katkı mahiyetinde elindeki imkanı sarf ediniz.
Ben genç ve dinamik bir öğretmenken, devletin aylık 50 milyonluk maaşı bana yetmeyince istifa edip150 milyon maaşla dershanelerde çalıştım; 6 yıl boyunca hep Milli Eğitim maaşının üç katı maaş alıyordum. Ama bu gün aynı şeyi yapamam. Bu maaştan başka bir gelirim yok, ama gel gör ki birileri devlet adına maaşıma göz dikmiş, vah ki ne vah!
Benim maaş yine nispeten iyi, ya iki binin altında maaş alan emeklinin durumuna ne demeli?
Ayrıca;
Emeklinin maaşı israfa gitmez,
Çarşı pazara canlılık getirir,
Torunların yüzünü güldürür,
Hayata pozitif katkı yapar bu güzellikleri toplumdan esirgemeye kimin ne hakkı var?
Kaynak istiyorsanız?
*Vaad edilen360 ek göstergeyi emeklilere getirin yüz binlerce çalışan emekli olsun, onların yerine yeni yeni gençler gelsin, hayatta bir heyecan oluşsun.
*Kürt meselesini çözün güvenlik masraflarımız azalsın,
*Hukuki bir yapılanma ile 2/3 oranında cezaevlerini boşaltın,
*Devlet mekanizmasındaki israfları önleyin,
*Üretime ağırlık verin.
*Vergi kaçıranların peşine düşün.
*Gençleri evlendirin.
Göreceksiniz bu memlekete nasıl bir bereket, bir huzur gelir.
Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu(MESK) olarak bu yanlışların yapılmasına zinhar karşıyız ve diyoruz ki, sakın “Emekliye Dokunmayın, Yanarsınız!” haberiniz ola!
Eyüphan Kaya
MESK Diyarbakır İl Başkanı