Evet evet…
ASP deyip geçmeyin adı üzerine Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı, yanı toplumun nabzı orada atıyor. Zümrüt hanım arkasında bir yakut bırakmadı, acaba Derya hanım arkasında bir mercan bırakacak mı? Geldiği gibi bir gün ayrıldığında onu hayırla yad edebilecek miyiz?
Bir ara KADEM’in marifetlerini anlatırken, oraya git gel yapanların Bakanlık veya Danışmanlık hayalleriyle yatıp katlıklarını söylemiştim. İşte bir atama daha KADEM’den gerçekleşti ve beni haklı çıkardı, maalesef demiyorum durumuna bakmak lazım bence.Dolayısıyla bakan hanıma 3-5 ay bir açık çek verelim, bakalım ne yapacak?
Aslında çok şey istediğimiz yok, Anadolu insanının derdini dert edip, onlarla selamlaşmasını bekliyoruz. Yeter ki Bakanlığa paket programlar uygulamasın!
Mesela aşağıdaki çalışmalara imza atabilse kendilerini ayakta alkışlar ve KADEM’i de tebrik edeceğim.
*KADEM’in yeşil feminizm olarak geliştirdiği tehlikeli akımdan uzak durabilecek mi? Malumunuz KADEM öyle tehlikeli ve sinsi bir oluşumdur ki her türlü melaneti içine barındıran İstanbul Sözleşmesine karşı dahi net bir tavır sergiledi, tam tersine destekler gibi bir duruş sergiledi.
*Evlilikleri cazip hale getirmek için özel bir çaba sarf edecek mi? Yerelde Belediyelerle ve STK’larla iş birliğine giderek, “Aile Akademileri” marifetiyle aileyi daha değerli ve yetkin kılacak mı? Yoksa bireyselliği ön plana sürerek akraba kavramını gavur usulü yok mu edecek? “Sen sana, ben bana” zihniyetine mi hizmet edecek?
*Ev hanımlarına sigorta artı özel bir asgari ücret getirip(asgari ücretin1/3 civarında) bir ödeme ile ev hanımlığını, anneliği cazip hale getirecek mi? Ev hanımları için milyonlar istemiyoruz, çünkü annelik parayla yağılmaz.24 saat esasına göre çalışan bir insanın emeğine değer biçilemez. İslam ona emsalsiz bir değer biçmiş “cennet annelerin ayakları altıdadır” diyerek.
*Aileyi dağıtan, huzurunu kaçıran 6284 numaralı yasanın kaldırılması veya hukuki bir değer kazanacak şekilde ıslaha kavuşturulması için bir çalışma ve çabası olacak mı?
*Erkeklerin korkulu rüyası haline gelip, onları evlenmekten alıkoyan, “bir gün evlen, beş yıl nafaka öde” belasına son verebilmesi için bir çalışma ve çabası olacak mı?
*Fakir fukaraya, garip gurebaya yeterince el uzatıp, vatandaşlarımızı şu bu yardım kuruluşuna muhtaç etmeden; Belediye, Kızılay, Sosyal Yardımlaşma Fonunu gibi kurumları bir çatı altında toplayarak, sosyal devlet anlayışı gereği, muhtaç olan vatandaşlarımıza hanedeki nüfus sayıları ve yaşları dikkate alarak 12 aylık gıda çeklerini aylık en az 700-800 liralık vatandaşlık destek çeki verebilecek mi?
*“Aile şerefi” projesiyle ailenin fertleri arasında muhabbet ve birlikteliği sağlayacak seminerler verdirerek, hayatımızın kalite ve mutluluğunu arttıracak mı?
Bakacağız, buyur kendilerine üç ay-beş ay mühlet verelim.
Bir de aksi durumu da düşünelim; bütün bu çalışmaları dert etmeyip, bir önceki bakan gibi vurdum duymaz olsa. Ayşe çocuğuna, Fatma çocuğuna bakıyor diye destek vermeyen, ancak birbirinin çocuklarına bakarlarsa desten veren, çocuklarına annelik yapan ev hanımına değil de çalışan kadına destek veren bir tarzla bakanlık yapacaksa en iyisi daha işin başındayken bu işi bıraksın, gitsin derim.
Yapılabilecek çok şey var da, şimdilik bu kadarını kabul buyurun.
Anadolu insanının bedduasına müstahak olmak tehlikelidir, haberiniz ola.
De haydi kolay gelsin.
Eyüphan Kaya
Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı