Malum bizim buralarda taziye evleri var, bay bayan biri emri hak vuku edip dünyası değişince üç gün dost ahbap taziyesine gider, sabır ve teselli telkin edilir, merhumun ruhuna fatihalar ve dualar gönderilir.
Diyarbakır’ın eşraflarından Arif Güran abi vefat etmişti. İl dışında olduğum için ancak 3.günde taziyesine gidebildim. Masada oturan ilim erbabı dostlar ısrarla beni de masaya davet ettiler. Tabi masada oturmanın bir mesuliyeti var, gelen giden için “el fatiha“ demek yetmiyor.
Ben bir ara mikrofonu alıp iki laf sohbet ettim, yanımdaki hocalar ve cemaaten takdir alınca köşemde de paylaşmak istedim.
Kürtçe yaptığım sohbeti özetle Türkçe arz ediyorum,
“Muhterem hazirun Ahmed-ı Xani rehmetüllahi aleyhi Kütçe yazdığı Nubihar adlı eserinde ilk faslının son beytinde diyor ki,
“Bi dua me bi bîr bînin/fatha jimera buxînin (Bizi dualarla yad edin, bize fatihalar okuyun)”
Fatiha çok önemli bir suredir. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Suretül fatiheti ümmül kitap(fatiha suresi Kur’an’ın anasıdır)”
Allah büyüklerimizden razı olsun
Bir pazarlık tamamlanınca “elfatiha” demişler,
Bir kız isteme hadisesi başarıyla neticelenince “elfatiha” demişler,
Bir nikah kıyınca “elfatiha” demişler vb hasılı kelam hep fatihayı gündemde tutmuşlar.
*Bizler eğer fatihaya sahip çıkabilsek yüce Allah da bize sahip çıkacak inşaallah.
Şu anda burada hazır bulunan herkesi yüce Allah kabul olmuş tek bir fatihanın hatırına af etse kim mani olabilir?
O yüce Allah ki dilerse bir müminin bütün günahlarını af eder(innellahe yeğfirüzzünube cemi) ayeti kerimedir.
Malum fatihayı bir taziye sohbetinde açıklamak mümkün değil, ama “ihdinessiratel müsteqim” üzerinde bir az durmak istiyorum.
“Ya Rebbi bizi dosdoğru yola hidayet eyle” diyerek Allah’tan yardım diliyoruz, acaba sirat-ı müsteqim çok mu zor bir yoldur ki bu dua fatihaya girmiş. Gelin Bediüzzaman’ın bu konudaki izahatına bakalım.
Üstadın ifadesine göre,
Allah insana üç potansiyel değer vermiş; Kuve-ı akliye, Kuvve-ı Şehviye ve Kuvve-ı gadabiye.
Eğer insan bu üç vasfını Allah’ın emrettiği dairede kullanırsa o zaman sıratı müsteqimdedir(Dosdoğru yoldadır) yok eğer ifrat ve tefrite kaçarsa siratı müsteqimden(doğru yoldan) ayrılmış olur.
Kuvve-ı akliye, mesela kimi insan var diyor ki “valla Allah Kur’anı kerimde şöyle diyor, ama benim aklım almıyor bence bu böyledir” işte bu kişi sirat-ı müsteqimden ayrılmış oldu, ya da diyor ki “bana bir şey sormayın ben aklı kıt bir insanım, siz ne derseniz ben tabi olurum” dese yine siratı müsteqimden ayrılmış oluyor, kişi Allah’ım emrettiği dairede aklını kullanmakla yükümlüdür.
Kuvve-ı şehviye, malum şu menhus nefis çok şey istiyor, şunun malı benim olsun, şu kız güzel ben alayım, şu yüce makamda ben olmalıyım derse, doğru yoldan ayılmış olur, ya da ben yemek istemem, ayakta kalacak kadar yemek bana yeter, ben evlenmem..vb durumda yaşayan varsa o da doğru yoldan ayrılmış olur, nefsin arzularını yerine getireceksiniz , ama helal dairede üstadım dediği gibi “helal daire keyfe kafidir.”
Kuve-ı gadabiye, Allah insana hiddetlenme kabiliyeti vermiş, eğer birisi aşırı kullanıp birine kem söz söyler, diğerinin kafasını kırar, bir diğerine bağırıp çağırırsa o zaman sıratı müsteqimden ayrılmış olur, ya da gevezenin biri kapısına dayanmış ana avrat sövüyor, o da evde saklanmış “Allah bırakmasın Allah bırakmasın” diye teres/korkak davranıyorsa, yine doğru yoldan ayrılmış olur, hele bir in o gevezeye iki tokat at arkadaş.O hiddeti bu gün kullanmayacaksın da ne zaman kullanacaksın.
“İhdinessıratel müsteqim(bizi dosdoğru yola hidayet eyle) duasının değeri şimdi anlaşılıyor ki, şu dosdoğru yolun sınırı tıpkı güneş ile gölge arasındaki sınır kadar hassastır ve biz hayatın her anında bu ince sınırda yaşamakla yükümlüyüz, onun için bu konuda Allah’tan yardım diliyoruz” diyerek sohbetimi tamamladım.
Bu sohbet cemaatin dinleme tarzından anladığım kadarıyla ve sağımdaki solumdaki alimlerden de tam puan alınca sizinle de paylaşmak istedim.
Dostdoğru yolda yaşamak dileğiyle.