Bizde “Hak Allah’ın adıdır” derler.
Üstat Bediüzzaman diyor ki; “hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmez.”
Hadisi şerif diyor ki; “hak alidir, hiçbir şey haktan üstün tutulamaz.”
Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın “Ben, Sen ve Ötesi” diye bir kitap yazmış, dolayısıyla ben onu da bu kitabın içeriğine uygun bir yaşantı ve düşünceye sahip olduğunu düşününce “Elhemdulillah Cumhurbaşkanımızın etrafında adam gibi adamlar var” deyip bir nevi teselli oluyordum.
Her nasılsa Prof.Dr.Ebubekir Sofuoğlu hakkında paylaştığı bir tweet bir yandan ezberimi bozarken, diğer yandan şer odaklarına cesaret verdi.
Twettin bu;
“Üniversitemizi zan altında bırakan kerih ve sakil açıklamayla ilgili gereken işlemlerin yapılacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz”
Sofuoğlu ne demiş dostlar?
Yasal düzenleme yaparak genç evliliklerin Allah’ın emri, peygamberin kavli ile evlenmelerini suç olmaktan çıkarın, müsaade edin gençlerimiz istediği çağda evlensinler. Vatandaşlarımıza tavsiyem kız çocuklarınızı il dışına üniversiteye göndermesinler, ya da yanlarında bulunsunlar, Üniversiteler neredeyse fuhuş yuvası. Bu mu kerih ve sakildir? Siz bir fahişeye Afife adını verseniz temize mi çıkacak? Sofuoğlu bunu demese vatandaş bilmiyor mu?
Cezaevindeki binlerce genç evlilik mağdurları eğer biz nikah kıymadık gönüllü cinsi münasebette bulunduk deselerdi hiç biri ceza almayacaktı. yasanız batsın, bu ne zulümdür? Meclis Meclis olsaydı çoktan bu yasayı değiştirmişti.
Büluğ çağına ulaşan herkes gençliğe adım atmıştır, mevcut melanetli kanunlar zina işlemelerine müsaade ediyor da edep dairesinde evlenmelerine neden ceza veriyor? Hani “Ötesi ne der?” diyordunuz.
Üniversitelerde kız erkek ilişkisi kahır ekseriyet gönüllü beraberlik üzerinde yürüyor, hatta senin ODTÜ’ünde kadın erkek tuvaletleri neden ayrıdır denildi bunun için eylemler yapıldı, hani “ötesi ne der?” diyordunuz.
İnsanlık tarihinin en yüz kızartıcı davranışı eş cinsellik için “onur yürüyüşü” yapıldı İstanbul’un Taksim’inde hani “ötesi ne der?” diyordunuz.
Diyarbakır’ın Cigerxun kültür merkezinde “ben u sen” salonunda hayatın içindeki sorunları dillendirirken eğer “ötesi ne der?” diyebilirsek birçok sorunlarımız kendiliğinden çözülür demiştiniz? Sizin yanınızda ötesinin adresi mi değişti ki Sofuoğlu gibi cumhuriyet döneminde nadir yetişen bir değeri birilerinin önüne atıyorsunuz.
Bir yandan Abdurrahman Dilipak,
Diğer yandan Prof.Dr.Ahmet Şimşirgil,
Bir de delaletinizle sıra Prof.Dr.Ebubekir Sofuoğlu’na geldi galiba.
Unutmayın bu sesler milyonların sesidir,
Ak partinin Pak neferlerinin sesidir,
Cuma cemaatinin sesidir,
İman, edep, şahsiyet ve şeref sahibi vatandaşların sesidir.
Bu üçü de Türkiye Aile Meclisinin destekçileri galiba siz Büyük Türkiye Ailesini karşınıza almaya niyet ettiniz. Varsa öyle bir kararınız söyleyin bilelim.
Ötesi ne der İbrahim bey!
Gidişat iyi değil! İstanbul Sözleşmesi aracılığıyla AB fonlarından üç kuruş katkı gelebilir, unutmayın onun karşılığında şahsiyetimiz ayaklarının altına alınır. İnanç ve kültürümüz darbe alır!
Sizi Sofuoğlu’ndan özür dilemeye ve Türkiye Aile Meclisinin destekçileri arasında yer almaya davet ediyorum, unutmayın “ötesi ne der?” sloganımızdır. Ötesi derken biz yüce Allah’ı anlıyoruz bu adresten şaşmayın, kulluğunuzu aşmayın!
Geçmiş olsun, ilk defa CV’nize bir leke bırakan bir davranış sizden hasıl oldu inşaAllah ikincisi olmaz. Hepimizin kusurları vardır, ama sevenlerimiz bizi uyarınca kendimize çeki düzen veriyoruz, o baptan yani!
İnat ediyorsanız haktan yana inat edin derim.
Selam ve dua ile…