Son birkaç yıldır Ak Parti gönülden çok göze hitap ederek siyaset yapıyor, belki süreç açısından öyle gerekiyordu, ancak bu dönemde insanların gönlüne selam vermelidir diye düşünüyorum.
MKYK’ya üye seçerken,
İl ve İlçe Başkanlarını seçerken,
Belediye Başkan adaylarını seçerken insanların ruhuna hitap edecek kimseleri seçmeye dikkat etmelidir.
Meclisteki grubu hakkında bir şey diyemem ama yeni Hükümet Kabini bir derece insana nefes aldırıyor sanki, kamuoyundan bunu seziyorum.
*Tabi Kültür Bakanlığının bu boş beleş festivalleri ayrı bir dert. Nerde ipini koparmış birileri varsa açık havada oynatıp hoplatıyor, gençlerimize rol model gösteriyor. Hem de bu ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönemde.
Bıktık artık;
*Vatandaşları dinlermiş gibi yapan siyasetçilerden,
*Kendine ulaşmak isteyen vatandaşlara polis engel olurken seyirci kalanlardan,
*İhale işlerini takip edenlerden,
*Servetine servet katanlardan.
Ülke elden gidiyor, ülke!
Bunu derken maddi istiladan bahsetmiyorum, manen sarsılıyoruz. İnsanımızın mutluluk parametreleri değişti, vatandaş geleceğe umutla bakamıyor, dolayısıyla moraller bozuk ve insanımız agresif; bağırıp çağırabiliyor, kavga ediyor, birbirine fiziki müdahalede bulunuyor.
Bundan dolayıdır ki yeni oluşan MKYK’ya çok iş düşüyor. 81 ilden 81 kişi olmalı demiyorum ama 7 bölgeden nüfus oranına göre muhakkak AK Parti MKYK’sında üye olmalı.
MKYK’nın tüm üyeleri aktif ve faal olmalıdır;
Genel Başkan Vekillerine,
Genel Başkan Yardımcılarına,
Bölge Koordinatörlerine çok iş düşüyor.
Bana kalırsa Ak Partide Ar-Ge birim başkanlığı ve İnsan Hakları başkanlığı pasif çalışıyor.
Kendi ilimden örnek vereyim,
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bir yılda 8-10 intihar vakaları oldu, İnsan Hakları Başkanlığından bir çalışma duymadım,
Ar-Ge aylık çalışma planlarını birim başkanlarının önüne koymadı,
En önemlisi de Ak Partinin genel durumunu ortaya koyacak aylık, üç aylık anketler yapmadı, SKM dahi klasik yöntemlerle çalıştı.
Diyeceksiniz ki bunları yazma hakkın var mı? Evet var çünkü;
Şu andaki mevcut yönetim için Ar-Ge birimi için başkana haber gönderdim olmadı, Ar-Ge başkan yardımcılığına 6 aylığına talip oldum yine de olmadı. Bu süre içinde teşkilatın önüne bir eylem planı bırakabilirdim.
Sur SKM’de bana görev verildi, daha ilk haftada tasarlanan çalışma tarzından bir çıkmayacağını anladım ve bir kenara çekildim. Çünkü ikinci günde 7 çalışma prensibi alt alta yazdım, onlardan seçim sürecinde sadece bir tanesini yapabildik; mahalle başkanlarını 2.sıra vekil adayı Mehmet Sait Yaz’ın ve il Başkanımızın katılımı ile bir yemekte bir araya geldik, onları dinledik, onlara bil fiil değer verdik.
Partinin şu andaki hali, sahada umut ve motivasyon ile çalışmaktansa “devletin atına binmiş siyaset yapılıyor”, özellikle kayyumun olduğu il ve ilçelerde, bu da seçmen üzerinde ters tepki yapıyor.
Bakalım hayırlısı olsun, ben Ak partiye emek vermiş bir insan olarak bu uyarımı yapıyorum, ister birileri dikkate alır, ister almaz, zaten daha fazlası da benden gelmiyor, çünkü teşkilatın siyaset tarzı benim siyaset tarzıma uymuyor.
“Müslüman Dünya Medya Grubu” olarak bir sloganımız var, diyoruz ki;
SİYASET İYİ İNSANLARIN İŞİDİR
Bu sloganı dile getirmeye devam edeceğiz, hem devletin direksiyonunu neden kötü insanların eline verelim ki?
Bu yazım Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşırsa belki işe yarar, ama o da zor.
Haydi hayırlısı.