Malumunuz gerçek olan şudur ki, artık dünya bu adalet tarzı ile yönetilemez, bu düzende fakir furaka, garip guraba huzur ve güven içinde yaşayamaz!
Amerika ve İsrail’in İngiltere aklıyla hareket ederek dünyanın düzenini bozması karşısında, bir karşı cephe sergilemek ve önemli hamleler yapmanın zamanı geldi de geçiyor.
Öyle şu liderle telefon görüşmesi yaparak, bu liderle telefon görüşmesi yaparak bu sorun çözülmez, tam tersine İsrail’e zaman kazandırır.
Ayrıca şu anda Müslüman’ın malı canı tehlikede, onuru yerde sürünüyor. İnsanlık her geçen an kan kaybediyor.
Eğer bu gün cesaretli adımlar atılmazsa artık;
-Dünya 5’ten büyük demek de,
-Rabia işareti yapmak da,
-Tek devlet, Tek millet, Tek bayrak… demek de işe yaramaz, inandırıcı gelmez.
ABD utanmadan, sıkılmadan savaş gemisini Akdeniz’e getirmiş: “İsrail Filistin’i yok edecek buna üçüncü bir devletin müdahalesine de müsaade etmem” dercesine tarihi bir kabahat işliyor, kaç kuruşluk bir devlet olduğunu ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum; ê dî bes e!(Artık yeter)
Bu kadar güce dayanan bir devleti, bir örgütü insani değerlerle durduracağına inanmak akıl karı değildir.
Dolayısıyla bunlarla anlayan bir diliyle konuşmak lazım.Peki ne yapmak gerekiyor?
1-Güvenilir alimlerde/ilim erbabından/fen mütehassıslardan/emekli duyarlı generallerde oluşan 41 kişilik mümin bir seçkin heyet oluşturur ve onlara “hilafet” yetkisini verin, 41 kişi istişare ile karar alır, bir kişi sözcülüğünü yapar “ben İslam ülkesiyim” diyen devletler de gereğini yaparlardı.
2-Hilafet ordusunu kurup, 1 milyon şehit göze alır ve her türlü gayri nizami harp ile mücadele yetkisini kendilerine vermek gerek, çünkü bu dünyanın yönetim tarzı yıkılıp yeniden düzene girmesi lazım; BM, NATO bunlar hepsi birer oyundur, zalimi zorbayı korumak için kullanılan örgütlerdir.
3-Her Müslüman 1967 sınırının dışına çıkan en az bir Siyonist askeri öldürmekle yükümlüdür, daha fazlasını da öldürebilir fetvası gerekir.
4-ABD şayet Filistin’e saldırırsa dünyanın muhtelif yerlerine dağılmış bütün askeri üsleri İslam ordusuna açık hedef olmalı.
5-Bütün İslam ülkeleri bütçesinin %5’ini “hilafet ordusuna” ayırmakla yükümlü olmalı.
6-Bu konu diplomasinin dışında olup, müzakereye kapalı olmalıdır.
7-Bu oluşuma katkı vermeyen devlet İslam aleminin dairesi dışında kalır aralarındaki anlaşmalardan faydalanamaz.
Zaman sert kararlar alma zamanıdır,
İsrail ve ağababası Amerika ancak bu dilden anlar. Bu korkak ve cimri devletleri ancak bu şekilde uyarılabilir.
Türkiye’de yapılan ankete göre vatandaşlarımızın %87 Filistin’e dua, İsrail’e beddua ediyor.
Bu halkın devleti olan Anadolu Cumhuriyeti böyle;
*Sivillere sıkıntı verilmemeli,
*İnsani yardım koridoru kapatılmamalı,
*Gazze’ye elektrik, su ve insani yardım engellenemez,
*Çocukların öldürülmesi insan hakları ihlalidir,
*”Lahey Adalet divanı, Cenevre Sözleşmesine göre İsrail suç işliyor” demek işe yaramadığı gibi dillendirmek de bir insanın, bir Müslüman’ın ağzına yakışmıyor.
Bu pasif ve pısrık hal ile yarın ne insanımıza ne de dünya kamuoyuna diyecek bir çift sözünüz olmaz Reisim bunu da bilesiniz.
Son 8-10 yıldır;
*TASAM’ın organize ettiği Dünya İslam Formu(DİF),
*ASSAM’ın düzenlediği Kongfederal İslam Devleti(ASRİKA) çalışmaları,
*Uluslar arası arenada her geçen gün olgunlaşan İslam İşbirliği Teşkilat(İİT),
*Dünya Müslüman Alimler Birliği,
*Türk Dünyası Devletler Teşkilatı uğraşları hep böyle bir gün için değil mi?
Haydi ya Allah!