Siyaset, ülkeyi yönetim tarzı, halkı yönetme sanatı ve problem çözme yolu olarak tarif edildiğine göre, önemli bir alan ve şahsiyetli şerefli kimseler bu alanda çalıştıkça topluma huzur ve güven gelir.
Ülkemizdeki siyaset yakın tarihe kadar “ne oldur, ne öldür” tarzında olduğu için bu sahada istediğimiz nitelikte siyasetçi yetiştiremedik.
Geçende güncel gazetesinin köşe yazarı Zeki Özer yazısında 3. Sınıf siyasetçiden bahsederken kimi siyasetçilere dokunacak ki biri hakaret ve tahdit iç içe bir twetle cevap vermiş. “Yarası olan gocunur” bu galiba, kalitesi düşmüş siyaseti eleştirmeyeceksek neyi eleştireceğiz. Kim diyebilir ki şehrimizde birinci sınıf niteliğinde siyaset yapılmaktadır. Yani 3.sınıf siyaset olmasa da 2.siyaset oluşu kesindir.
Ben feraset sahibi bir vatandaş aklıyla siyaseti gözümün önüne aldım, bir de baktım ki 3.sınıf da laf mı? 7-8 sınıfı yazdım, baktım ki sonu gelmiyor, “anlayana sivri sinek saz, anlamaya davul zurna az” diyerek bu kadarıyla yetindim.
Buyur beraber bakalım;
1.Sınıf siyasetçi kamu menfaatine endeksli siyaset yapmaktır(asıl siyaset, takdire şayan siyaset),
2.Sınıf siyaset yakınlarını kayırmak ve iş/aş meselelerinde çevresine öncelik tanımaktır(Bir yere kadar tolere edilebilir, hak ediyorlarsa tabi)
3.Sınıf siyaset parayla birilerine iş ayarlamaktır(adi siyaset)
4.Sınıf siyaset başkasına bir menfaat kazandırmak için onunla yatmaktır(şerefsiz siyaset)
5.Sınıf siyaset yüzü kızarmadan yalan söylemektir(keşmer siyaset)
6.Sınıf siyaset şehre gelen parayı havada kapmaktır(adi/sinsi hırsızlık)
7.Sınıf siyaset herhangi bir devlet kurumunda maaş aldığı halde işe gitmeyip ilk iki madde dışında kendi çıkarı için sözde partide çalışıp/çabalamaktır(Kalitesiz haramzade siyaset)
8.Dini değerleri siyasete alet ederek vatandaşlarımızın duygularını istismar etmektir(sağcı cıvık siyaset)
9.Sınıf siyaset bir ve iki hariç diğerlerinden bir kaçını bir arada yapmaktır(Şahsiyetsiz, şerefsiz siyaset)
Buyurun sıranızı beğenin, biri takdir eder, iki bir yere kadar idare eder fakat diğer sıralarda yer alan siyasetçinin yüzüne tükürmek lazım gelmez mi?
Behey dangalak, bölgenin, ülkenin yaşam kalitesini ilgilendiren siyasetten ne istiyorsun?
Genel olarak farklı farklı siyasi partilerden yer alan bu mezbele siyasetçiler son birkaç yıldır Ak partiye de sızdılar, şu şu sınıfta, bu bu sınıfta diyemem, ama emin onlar kendi sınıfını bilirler.
Dışarıdan birileri AK partili ve AKP’li ayırımı yapmak durumunda kalıyor, öyle olmuş artık birilerini tanıtırken “Bey efendi eski Ak partilidir” demek durumuna geldik.
İslami değerlerle barışık olmayan,
Allah rızası için çalışmayan,
Bireysel menfaatini kamu menfaatinin önünde tutmayan,
Ülke siyasetini ırkçılık kavramı ile buruşturan,
Selam ve dua ile barışık olmayan,
Parti üzerinden paraları cebellezi eden bu partiden uzak dursunlar, yoksa 2022 yılı bunları ismen deşifre etme yılı olacak bilsinler.
Bir ülkenin, bir bölgenin, İslam dünyasının ve dünya gidişatının bahtını bu tür kimselere teslim edemeyiz.
Ben konuşmuyorum derdim konuşuyor arkadaş!
Bir sözüm de “siyaset iyi insanların işi değildir” deyip, siyonist zihniyete hizmet eden zır cahillere. Arkadaş bu ülke 83 milyon vatandaşındır, bunun yaklaşık 60 milyonu seçmendir. Bu ülke hepimizin Bakanı da, Vekili de, Generali de bizim paralı çalışanlarımızdır.
Gelin bu çalışanlarımızı “deveyi eşeğe bağlar” gibi kirli insanların vicdanına bırakmayalım ne dersiniz?