Günümüzün en önemli ihtiyaçlardan biri doğru habere ulaşmak olsa gerek. Çünkü hal ve davranışlarınızı, tarafınızı ona göre belirtiyorsunuz, gerekirse tedbirinizi alıyorsunuz.
Vekiller nerelere takılıyor, ne işler yapıyor?
Belediyenin hizmet çalışmaları nasıl gidiyor?
Devletin hizmet kurumları ne durumlar, müdürler, il müdürleri ne halde?
İş dünyası ne alemde, iş ve işçi bulma kurumu yüzde kaç kapasiteyle çalışıyor?
Vatandaşın derdi var mı yok mu?
Bu tür soruların cevabının en pratik bir yoldan yerel basından alabiliriz?
Gel gör ki bu kadar büyük bir işlevi olan yerel medya, bir açıdan çalışma standartları düştüğü için, diğer yandan buna paralel çektiği ekonomik sıkıntı... nerdeyse işlevsiz hale geldi/geliyor.
Bu açıdan yerel medyayı ele aldığımız zaman, bir açıdan kendilerinin bir özeleştiri yapması lazım, ikincisi de kamu adına yerel medyayı ayakta tutmak için ne yapmak gerekiyor sorusuna cevap aramak lazım.
Yerel düzeyde var olan bir Basın Cemiyetinden yeterlilik onayı alınmadan herhangi birinin basında çalıştırılması doğru olmasa gerek.
Basın İlanın Kurumu(BİK)’in verdiği imkânla eşlerine ve yakınlarına Basın Kartı alanlar oldu, yedi çalışan yerine bil fiil 3-5 kişi çalıştırıldı, kimisi de çalışanlarıyla anlaşmaya giderek aldığı maaşları onlarda alan olduğu da kulağımıza geliyor.
Birçok Yerel Basın, bir kurumun idarecisi ya da kurumla arası açıldı mı? hemen veryansın edip aleyhinde haber yapıyor, yazı yazıyor.
Sadece bu yanlışlar dahi Yerel Basını küçük düşürmek için yeterli sebeptir diye düşünüyorum.
Basın İlan Kurumu(BİK)'e gelince o da illegal müdahalelerin tesirinde kaldığı bir gerçek, güçlü bir siyasetçi ya da kamu ihale faresinin üzerine gittiniz mi? size gözdağı verebiliyor.
Peki çare ne?
Birincisi ve en önemlisi Yerel Medya onurunu muhafaza etmek için Basın Etik Kurallarına uyulacak, “iddialar” deyip canı istediği haberi birilerinin aleyhine yapmayacak, basın mensubu diye yakınlarını öne sürmeyecek. Önüne geleni yazar-çizer/ muhabir etmeyecek.
İkincisi yerel yönetimler bütçesinin %1’ini yerel basına ayıracak, bu katkıyı tanıtım kaleminden yapacak, ancak bunun karşılığında basında kontrol adına bir talebi olmayacak, çünkü belediyelerin bütçesi halkın bütçesidir, halkın haber alma hakkı var bunu da Yerel Medya sağlamaktadır.
Belediyelerin bütçesi başkanların babasının malı değildir, halkın parasıdır, bu şekilde halkın hizmetine harcanır.
Ayrıca her gazetenin aktif bir internet sitesi olmalı ancak bu site birilerin oraya attığı üç beş haberle oyalatılmamalı, bir basın yayın yüksek okulu mezunu tarafından idare edilmelidir.
Bir yandan matbu evrak olarak evlere, kurumlara ulaşan gazeteler diğer yandan vatandaşın cebine ulaşan sanal gazete.
Her ay genel takip ve ilgi bakımından il bazında birinci olan gazete, bölge birinciliğini kazanan gazete vb. başarı etkinlikleri de yapılmalı ve bu şekilde Yerel Basın zinde tutulmalıdır diye düşünüyorum.
Gerçi bu kadar yanlışların olduğu bu sistemde böyle doğru işleri yapmak zor gözüküyor ama ben yine de söyleyeyim.
Umarım engelsiz bir akılla yapılan bir Basın Çalıştayıyla daha iyi uygulamalar gün yüzüne çıkar.
Unutmayalım, hayatı şeffaflaştıran, vatandaşın haber alma hakkına vasıta olan Yerel Basın olmazsa olmazdır, dolayısıyla bu konuda iyileştirici fikirler üretip, kararlar almak lazımdır diye düşünüyorum.
Haydi hayırlısı.