Dünya iki kutuplu bir yapıdan tek kutuplu hale gelince, insanlıktan nasibini almayan, karnesi zulüm, sömürü ve çifte standartlara lekeli olan Amerika İsrail’in bu zulmüne verdiği destekle artık çekilmez duruma geldi.
Böyle bir yönetim tarzının dünyanın başına ne felaketler getireceğini insan kestiremezken İslam toplumuna ait devletler hala Diyarbakırlıların deyimiyle ABD’ye, İsrail’e “pışo, pışo” ediyorlar.
Birleşmiş Milletler için 13 yıl önce TASAM aracılığı ile İslam Konferansı Örgütü(İKÖ) toplantısında bir kampanya başlatmıştık; “BM artık yaşlandı” diye, bu gün aynı BM sekerat halini yaşıyor, ama dünya ondan bir türlü kurtulamadı, ölümünü kabul edemiyor. Buradan ilan ediyorum; “BM ölmüştür”.
Hilafet makamını lağvedip, İslam dünyasının başsız bırakan Türkiye Cumhuriyeti hala kendini koruma refleksini aşamadı, bir başına kendini koruyacağını sanıyor. Unutmamalıdır ki kendisi bin tövbe etse de dünya,
Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Yavuz Sultan Selimin ve Sulatan Abdulhamid’in terekesi bir devlet olduğunu unutmaz,
Dostlar da düşmanlar da öyle biliyor. O zaman ona göre kendini hazırlamalı, göreceksiniz 61 İslam ülkesinin yanı sıra 61 de ehli vicdan ülkeler etrafında toplanacak ve onuunla birlikte dünya bir nebze olsun nefes alacaktır.
Son on yıllarda Amerika – Bileşik krallık ve İsrail şeytan üçgeninde bir felaketin gümbür, gümbür geldiğini gören sivil bir akıl Cumhurbaşkanımızın himayesinde birçok çalışmalar yapı.
*TASAM’ın organize ettiği Dünya İslam Formu çalışmaları,
*ASSAM’ın düzenlediği Konfederal İslam Devleti çalışmaları,
*İslam devletlerinin bizzat üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı,
*Dünya Müslüman Alimleri oluşumu,
*Türki Cumhuriyetlerin teşekkülü ile epey bir elle tutulur çalışmalar yapıldı bununla birlikte daha ortak bir karara varıp, alternatif bir birlik oluşmadı.
Artık bu kompleksten kurtulma zamanı gelmiştir.
Türkiye İslam dünyasına karşı borcunu ödemek durumundadır Hilafeti nasıl lağvetmişse tekrar yerini güncel oluşumlarla doldurmalıdır.
Hazır bir kurum olan İslam İşbirliği Teşkilatını devletler düzeyinde kararlar alacak şekilde yetkilendirmeli,
1-Öncelikle ve özellikle İsrail devletini tanıma kararını üye ülkeler geri çekmelidir.
*Elimizde makul bir gerekçe var; bir devletin tanınması için belli sınırları olmalı şu anda sınırı belli olmayan bir terörist oluşum var ortada, bu oluşum devlet olarak kabul edilemez.
2-Siyasi, sosyal ve ekonomik sözleşmeleri dondurmalı,
3-Hava, kara ve deniz yoluyla ulaşım sahalarını İsrail’e kapatmalıdır.
İlk etapta bu kadarı bile yetiyor.
Ancak en kısa zamanda “Hilafet Ordusunu” kurmalı, mobil ve görünmez olan bu ordu istenilen zamanda, istenilen yerde operasyon yapma kabiliyetine sahip olmalıdır.
Teşekkül ve tedariki için her üye ülke ordusundan %5 gönüllü asker, %5 bütçesinden ekonomik katkı vermesi yeterlidir.
Unutmayalım yeryüzü Allah’a inananların kontrolünde olmadıkça dünyaya huzur ve güven gelmez.
Onun için “Dünya 5’ten büyüktür demek yetmiyor!” başlığını seçtim haksız mıyım?
Haydi ya Allah.
Selam ve dua ile.
Eyüphan Kaya
Ortadoğu Uzmanı