İman, akıl ve izan gerektiriyor ki zayıf, güçlü her kim varsa ülkenin huzur ve selameti, bu milletin istikbali için herkes omuz, omuza vermelidir.
Başkanlık sistemini içi doldurulmalı, dar bölge seçim yöntemiyle Meclise nitel bir değer kazandırılmalıdır. Birilerinin dediği gibi 70 yıl denenip, ülkeye istikrarsızlık dışında başka bir şey kazandırmayan parlamenter sisteme kapı zinhar kapatılmalıdır diye düşünenlerdenim.
Devletin müesses nizami; 1920 yılı 23 Nisan bir Cuma günü dualarla açılan ve “ve emruhum şura beynehüm” ayeti kerimesinin atmosferinde faaliyet gösteren kurucu Meclisin ruhu ile, İstiklal marşının özü ve Veda hutbesinin teması ile uyumlu hale getirilmelidir.Bunu ben sen yapacağız, yani halk yapacak/yapmalıdır.
Bu paragrafa bakarsanız, Yeniden Refah Partisinin ittifak için ileri sürdüğü şartların hepsi uygundur, lazımdır, elzemdir.
Tabi hayatta %100 başarı yoktur, dolayısıyla bu 30 maddenin tamamı belki Yeniden Refah Partisi iktidarda olsa bile yerine getiremez. Bu realiteyi de göz önünde bulundurarak bu koşulları sunup kendine düşen uyarıyı yaptıktan sonra “ittifaka destek vermeye varım” demenin zamanı olsa gerek.Bir vatandaş olarak beklentim bu yöndedir.
Aslında bu maddeler arasında 3-5 madde varki onların yerine gelmesi diğer maddelerin kendiliğinden oluşmasını sağlıyor.
Mesela;
Eğitimde önce ahlak ve maneviyat maddesi… Bence bütün maddeler bir yana bu madde bir yana, zaten ahlak ve maneviyat ile barışık insan yetişirse bir çok sorunumuz kendiliğinden çözülür.
Bir vekil, bir bürokrat, bir asker düşünün masa, nisa ve kasa ile bir problemi yok, kim onunla hangi yanlışları yaptırabilir?
Savunma sanayi, üretime dayalı ekonomi, D-8, D-60 projeleri, vatandaşlarımızın hak ve hürriyetleri… vs. hepsi ahlak ve maneviyatın getirdiği sorumluluklar değil mi?
Belki engelli maaşlarının asgari ücret seviyesine getirilmesi ekonomik açıdan zordur, ama bir hedef koyuyor, engelli maaşlarının artış oranının yetersizliğinden bahsediyor, iktidara göz dikmiş bir parti için bu taleplerin olması makuldur. Belki ittifak ortaklığı ona ileri ki yıllarda başkanlık yolunu da açar.
Hüda-Par ilkeli bir duruşa sahip bir partidir. Seçim beyannamesinde 10 talebi vardı, hesi de olması gereken vaadlerdi, cumhurbaşkanına destek verirken bir şart şurt öne sürmemesi de vakkar bir duruş olarak görüyorum.
Bunun dışında ne kadar sağduyulu partiler varsa hepsinin cumhur başkanına destek açıklamasını bekliyorum.
*Cumhurbaşkanımız mümtaz bir lider, kırk yılda bir ancak böyle karizmatik, donanımlı bir halk adamı karşımıza çıkar. Erbakan hocanın arkasında namaz kılması bunu doğrular niteliktedir bence.
İslam dünyası onun isminden cesaret ve motivasyon alıyor.
AB ve ABD ismine karşı temkinli hareket ediyor, Çin’i pek bilmem ama Rus’ya onun karizmatik yapısını rol model alıyor.
Kısacası eğer İslam dünyası ve genel dünya üzerinde bir etki bırakmak istiyorsak,
İç huzurumuzun gelişmesi için bir derdimiz varsa,
İnanç ve kültürümüzü daha rahat yaşamak istiyorsak Cumhurbaşkanımızın arkasında olmamız lazımdır diye düşünüyorum.
*Birileri diyebilir ki bu yazı muslumandunya.com sitesinin yayın ilkeleriyle uyuşuyor mu? Evet uyuşuyor,
Dünya İslam Formu(DİF) de, İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) de, Konfederal İslam Devleti(AS-AF) çalışmaları da hepsi Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen gün olgunlaşıyor. Bu da sitemizin kuruluş amacına hizmet ediyor, daha ne olsun?
Haydi hayırlısı.