İsrail’in Filistin’e yaptığı yaptığı emsalsiz zulüm dünyayı küçük görmekten başka bir şey değildir. Neymiş efendim dört bin yeni konut kararını almışmış!
193 üye ülkeli BM senin gücün 8 Milyonluk İsrail’ye yetmiyorsa kendini feshetmelisin. Ya da bilerek bu haksızlıklara seyirci kalıyorsan sen zalim bir olmuşsun.
27 üye ülkeli AB gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor ve siz yarım ağızla kınıyorsunuz, başka bir ifadeyle İsrail’e “yola devam” diyorsunuz,
Ben benim diyen Çin, Rusya ve ABD siz ne işe yarıyorsunuz? Yaptığı zulmü görmüyor musunuz? Ki kılınız kıpırdanmıyor.
Ya İslam İşbirliği Teşkilatına ne demeli? İslamın izzeti bu seyirci kalma ve kınama beyanatlarınıza ne kadar ruhsat veriyor? Ortada bir zulüm varsa ya elinizle ya dilinizle tepki göstermeniz lazım değil mi? İki milyar insanların temsilcileri olarak kınamak ile yetinmeniz doğru mu?
Türkiye’ye gelince; “one munit” ile başlayan tepki dünyada yankı yaparken kınamalarla yetinecek duruma mı düşecektiniz ey Türkiye?
Yok efendim devletler arası münasebetmiş, karşında devlet mi var? Bir devletin devlet olma şartlarından biri sınırının belli olmasıdır, İsrail gevezeler topluluğunun sınırı belli mi?
Ya İran’a ne demeli? İkide bir hammasi laflar dışında yaptığınız ne var, söyler misiniz?
De sene İsrail dünyayı parmağında oynatıyor, herkesi bir şekilde pasifize etmiş. Karşınında ne kadar güç varsa hepsini hadım etmiş ve erkeklik damarını ondan almıştır.
Ona göre %1>%99 ve dünya bu yanlış önermeye lisan-i hal ile “olabilir” diyor.
Yazıklar olsun!
Birleşmiş Milletlere yazıklar olsun!
Avrupa Birliğine yazıklar olsun!
Çin, Rusya ve Amerika’ya yazıklar olsun!
İslam İşbirliği Teşkilatına yazıklar olsun!
Türkiye’ye yazıklar olsun!
İran’a yazıklar olsun!
Bir dünya vatandaşı ve bir sade müslüman olarak bu haksızlığa karşı ben ancak bu kadar tepki gösterebilirim.
Devlet erki bende olsaydı, öncelikle ülkem adına İsrail’i tanıma kararını geri alır, belli şartlara bağlı olarak askıya asardım.
Ticari ilişkilerimi dondururdum,
Varolan ikili sözleşmeleri buzdolabına bırakırdım.
Cihat niyetiyle Filistin’e gitmek isteyen vatandaşlarıma kolaylık sağlardım.
Gidip de ölen vatandaşıma şehitlik unvanını verirdim,
Yaralı dönmüşse gazi olarak kabul ederdim.
O zaman belki bir nebze vazifemi yapmış olurdum, yoksa bu kınama ayaklarıyla kimse kendini kandırmasın, tarih bu yapmacık tepkileri kaydediyor unutmayın!.
Vesselam
Eyüphan Kaya
İnsan Hakları Aktivisti