Cumhuriyet döneminde siyaset alanında etkin bir tarz ortaya koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Edoğan müstesna bir liderdir.
Kasımpaşa’nın sokaklarında dünyaya gelen, sabırla, emekle, siyasetin/hayatın her kademesinde çalışa çalışa, kalka düşe, tabir yerindeyse sürüne sürüne ülkenin en tepe noktasına çıkmış azimli, gayretli bir şahsiyete sahiptir.
Ak Partinin birinci ve ikinci döneminden sonra bukalemun tarzı liberal kimseler teşkilata sızmış ve parti özelliğini nispeten uzaklaşmışsa da Anadolu insanı onun şahsına güveniyor, göğsüne taş basarak da olsa adaylarına oy veriyor ve Ak Parti iktidarına “durmak yok yola devam diyor”
Ya muhalefete ne demeli, Allah rızası için memleketin milletin huzuruna endeksli düşünen, siyaset yapan kayda değer bir muhalefetimiz var mı?.
CHP, misyonun tamamlayan Kemalist sistemden kopup kopmama sendromunu yaşarken, HDP hayra huzura hizmet edecek bir politik duruş ortaya koymuyor.
Bu durumdan faydalanmasını beceren MHP Cumhur ittifakına ortak olup siyasi hayatının baharını yaşıyor.
Bu kadar sıkıntılı bir siyasi ortamda Erdoğn’nın memleketi idare etme adına verdiği bu mücadele takdire şayandır. Zaman zaman Erdoğan’ı eleştirdiğimiz oluyor, ama birilerin onu düşürmek için dışarıda tezgahladığı oyunları bozmak da bizim için işten bile değil.
Biz derken halktan bahsediyorum. Kanaatimce Jeo Bidne’nın bu dengesiz konuşması dahi yine Erdoğan’ın işine yaradı.
Diyeceksiniz ki neden Erdoğan? Buyur birkaç nedenini yazalım.
Öğrencilerine sahip çıkıyor,
Yaşlılarına sahip çıkıyor,
Engellilerine sahip çıkıyor,
Emeklisine sahip çıkıyor,
Uluslar arası arenada duygularımıza tercüman olacak tarzda bir duruş sergiliyor,
Kürt meselesini nerdeyse çözecekti ki HDPKK buna katkı vermedi, hala da fırsat bulsa çözeceğine inananlardanım.
Ülkemize uluslar arası değer kazandırdı.
Ah bir de Aile Bakanlığının şu Feminist renkli politikaları olmasaydı.
Jeo Bidne’nın Kürtler hakkındaki yorumuna da şaşmamak elde değil, buyur ben Kürt vatandaş olarak böyle düşünüyorum, Baydın hangi Kürtlerden bahsediyor orasını bilemem.
Sadece biz mi destek veriyoruz, yok arkadaş dünya destek veriyor. Hatırlarsanız Kudsü Şerif İsrail’lin Başkentidir diyen Trump’ın dengesiz kararına itiraz edip BM’ye taşımıştı. Oylamaya katılan 128 ülke Türkiye’nin itirazını destekledi, 7 devletçik ABD kararından yana oy verdi ve 35 ülke de çekimser kaldı.
Bu ülkeye “Dünya 5’ten büyüktür” deyip BM’nin çarpık yönetim tarzına çomak sokan lider lazım. Bu da yarım asırda bir ya yetişir ya yetişmez değil mi?
Bu kadar nüfuz kazanmış bir lidere muhalefet destek verse ne yazar vermezse ne yazar? Ne de olsa arkasında Anadolu insanı var. Jeo Bidne gibi Yahudi sermaye/ lobilerinin piyonu değil.
Ama gönül ister ki muhalefet partileri iktidarın doğru işlerine onay veren ve yanlışlarına alternatif doğru politikalar üreten bir yol izleselerdi.
Kısacası Erdoğan bir dönem daha Cumhurbaşkanlığını yapıp bu sistemin içini doldurup oturmasını sağlamalıdır, bu sistem eskicilere bırakılamaz.
Ben bazıları gibi Erdoğan olmazsa biz yandık, bittik, mahvolduk diyenlerden de değilim. Hem destek veriyorum, hem de aklım vicdanım elverdiği kadar pozitif eleştiri yapıyorum.
Bu kadar ülkeye emeği geçmiş Erdoğan’ı birilerine yedirmeyiz, Jo baydın adamsa ABD’nin yeryüzünde çıkardığı fitneye bir ayar versin.
Amerika’nın zulmüne son versin, yiyip içip israfın içinde kaybolacağına yeryüzünde açlıkla mücadele eden insanlara el atsın da insan olduğuna kanaat getirelim.
Erdoğan bir halk adamı, dolayısıyla Jeo Bidne gibi dangalakların Erdoğan’ı iktidardan düşürmesi haddine değil.
Desene muhalefet için bir can simidi, çiğ bir umudu oluştu vah malamıné kendini halka anlatamayan muhalefet umudu dışarılarda arıyor.
Gelin Allah rızası için birbirimizle kenetlenelim, selam verip, dua alalım.
Selam ve dua ile