Tam tamına 27 sene.
Yollardasınız.
Kar...
Kış...
Yağmur...
Çamur...
Sel...
Hele birde 90 yıllarda, yolların tek şeritli, asfaltın asfaltlıktan çıktığı dönemlerde uzun yol seferlerine çıktı iseniz illa önünüzde bir kamyon gelir. O kamyonların arkasında ne sözler vardı. Kimi güldürür. Kimi düşündürürdü. Kimisi ise biraz...
Şimdilerde karayollarının almış olduğu karar gereğince kamyonların arkasındaki tüm KAMYON EDEBİYATI yazılar silindi yâni artık o yazılar yok.
Bakma nazına bas gazına... gibi.
Neyse; konumuz geçen günlerde;
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ramazan ayının ilk cuma hutbesinde eşcinsellik ve nikahsız birlikteliğin dini açıdan yasaklandığını belirterek uyarılarda bulunmuştu. Bunun üzerine Ankara ve İzmir Baroları başta olmak üzere bazı çevreler verdiği hutbe nedeniyle Prof. Dr. Erbaş'ı hedef alan açıklamalar yapmıştı. İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Başkanı Fatim Kanat ise, Prof. Dr. Erbaş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na 'nefret ve ayrımcılık' ile 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' suçları kapsamında ihbarda bulunmuştu.
Yapılan bu alçakça saldırı karşısında tüm stklar, vakıflar, dernekler, Diyanet İşleri başkanı Prof Ali ERBAŞ'ın bu güzel çıkışından sonra SONUNA KADAR SENİNLEYİZ desteklerini her ortamda gösterdi.
Tabii ki bu desteğin öncesinde ve sonrasında devlette gereken hukuki işlemleri başlattı. Ve gerekli yerlere ihbarda bulundu. Sonuçta bugün ihbarı inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Kararda,
"İncelenen ve izlenen hutbe içeriğinde genel olarak İslam dininin helal ve haram saydığı şeylerden, bunların helal ve haram sayılmasının sebeplerinden, ramazan ayı ve orucun faziletlerinde bahsedildiği, İslam dininin korunmasını zaruri gördüğü 5 temel esas 'canını korumak, aklını korumak, dinini korumak, malını korumak, neslini korumak' kapsamında neslin ve sağlığın korunması üzerinde de durulduğu, bu konularla ilgili İslam'ın bazı emir ve yasaklarından söz edildiği, bu emir ve yasakların tüm insanların menfaatine olduğunun belirtildiği, bu yönüyle hutbede tüm insanlığa da hitap edildiği görülmüştür" denildi.
NOKTA.
Hak yerini buldu mu?...
Buldu.
Hakikat yerini buldu mu?...
Buldu.
Vicdanlar huzura erdi mi?...
Erdi.
Elhamdülillah.
Ben ise alınan bu karardan sonra gayri ihtiyari 90 yılında takıldığım 64 plakalı aracın arkasındaki KAMYONCU EDEBİYATININ bir cümlesine takıldım.
BOLU DEĞİL...
BORU. BORUUUUU!!!!