Şaka bir yana bu altılı masa toplumda bir hoş görünün oluşması bakımından şimdiye kadar yaptıklarıyla da kayda değer bir hizmet etti.
İnsanımız farklı ideolojiler peşinde olsalar da millet memleket adına iyi şeyler düşündüklerine inanıyorum. Bir Ülkücü, bir Sosyal Demokrat, bir Muhafazakar da demek ki aynı masa etrafında bir araya gelebiliyormuş.
Ben bu tür bir araya gelmenin faydalı olduğunu TkMM toplantılarından bilirim. Diyarbakır küçük Millet Meclisi(DkMM)’yi üç yıl yönettim, hiddetle toplantıya gelen, yüksek sesle konuşmaya başlayan bazıları toplantı sonunda güler yüzle ayrılıyordu, hatta toplantı öncesi konuşmayanların toplantıdan sonra birbirine sarıldıklarına şahit oldum.
Demem o ki A partisi, B partisi kendince milletin, memleketin hayrına bir şeyler düşünüyor, ama bildikleri, düşüdükleri farklı. Takip ettiği yol başka.
Biz devlet olarak halkımızın ortak bir ruh taşıması için gerekli olan Din, Dil, Tarih Ve Kültürü hakkıyla öğretemedik, onun için her kafadan bir ses çıkıyor. Bu ülkede 130 siyasi parti varsa bu da bunun kanıtı olsa gerek. Eğer iyi vatndaş yetiştirseydik bu memlekette Kürt meselesi gibi bir sorun olur muydu? CHP diye bir partiye gerek var mıydı? Milliyetçilik ırkçılık düzeyinde çıkar mıydı? Bu daha büyük bir dert, orada kalsın.
Gelelim 6’lı masanın durumuna, malum millet ittifakı için bir Cumhurbaşkanı adayı aranıyor. Bana kalırsa dışarıdan bir aday arayışına girmeye gerek yok, 6 liderden en tecrübelisi Ahmet Davutoğlu ve CB adaylığı ona yakışır.
Kılıçtaroğlu devlet yönetme tecrübesi yok, dünyayı da pek tanımıyor, muhalefette bile bir ileri bir geri konuşuyor, Başkanlık ona bol gelir.
Meral Akşener kendisini milliyetçi tanımlıyor ama devir eski devir değil, bu tür politik duruşlar artık para etmiyor, HDP’ye dua etsin, çünkü varlığını ona borçludur.
Saadet Partisi, DEVA partisi ve Demokrat parti adayları da Başkanlık açısından Davutoğlu’ndan iki adım geridedirler.
Hal böyle olunca ihale Ahmet Davutoğlu’na kalıyor.
Hem başarılı bir akademisyen, hem Dışişleri Bakanlığını yapmış süreci, dünyayı biliyor, hem de 2 yıl Başbakanlık yapmış. Ayrıca kişilik itibarıyle de uyumlu ve uzlaşmaya elverlişli bir şahsiyete sahiptir.
Gerçi 6 kişinin imzası ile CB hareket edecek demesi bir yanlıştı, Başkanlık sistemi böyle idare edilmez.
Kılıçtaroğlu ve Akşener başkan yardımcısı, diğer üç parti liderleri ise ya Bakan ya da Danışman, ya da istişare üyeleri olabilirler.
10 sefer bir araya gelen masa bir defada 11 madde üzerinde ittifak edip seçim beyannamesine serpiştirirler ve şayet kazanırlarsa o politikalar dahilinde memleket idare edilir diye düşünüyorum. Yoksa 6 imza ile hareket eden bir Cumhurbaşkanının eli de ayağı da zincire vurulmuş demektir.
CHP ve İYİ Parti kendi politikaları ile seçmenin önüne çıksalar şimdiden kaybedeceklerini diyebilirim. Yıkarım, yakarım, hesap soraraım teraneleriyle seçmenin önüne çıkacağınıza, yaparım, ederim, ülkeyi daha iyi bir düzyeye çıkarırım demek lazımdır. Ayrıca %52 ile kabul görmüş başkanlık sistemini de eskiye dönüş yerine içini doldurmaya gayret edilmelidir. Parlamenter sisteme dönüş işlerini zorlaştırıyor, benden söylemesi.
Davutoğlu müslüman bir şahsiyete sahip olduğu için CHP de İYİ Parti de kendini güvende his eder, o herkese eşit davranmak durumunda kalacak çünkü İslam onu emrediyor.
Davutoğlu Millet İttifakının adayı olursa iyiler yarışmış olur, varsın HDP de adayını çıkarsın minneti yok, artık birinci turda mı? ikinci turda mı? seçim kazanılır orası pek önemli değil.
Şayet Recep Tayyip Erdoğan kayb edrse şimdiye kadar bu memlekete yaptıklarıyla hayırla anılacak, kendisi isterse İslam İş Birliği Teşkilatına Başkanlık yapabilir ya da Konfederal İslam Devleti Başkanı olur o zaman daha faydalı bir çalışma içine girer diye düşünüyorum.
Benim fikrim budur, siz ne düşünüyorsunuz?
Eyüphan Kaya
Eğitimci yazar/İnsan Hakları Aktivisti/Stratejist