Gevezelik yapmayın!
Bu isyanı bu kadar uzatmayın!
Düşmanı sevindirmeyin!
Düşmansanız da haddinizi unutmayın!
Boğaziçi Üniversitesine başarılı bir bilim insanı Rektör olarak atandı diye bazı öğrenciler tarafından bir tepki başladı, olabilir dedik, ancak o tepkinin bu kadar uzaması hayra alamet değildir.
Vatandaş olarak bu tepkinin bu düzeyde ulaşmasından kaygı duyuyorum, bunun hakla hukukla alakası gözükmüyor.
Bir ülke ancak bu kadar defolu vatandaş tipi yetiştirebilir galiba?
Burada bir eylem oluyor, ses/destek okyanus ötesinden geliyor, demek ki bunlar onların piyonları, paralı askerleridir.
Sözde Rektöre karşı tepkiydi bir de baktık ki o sapkın, serseri LGBT belası bayraklarını sallıyor,
Bir bakıyorsunuz ABD’nin dostlarından DEVA partisi genel başkanı Babacan’dan destek geliyor,
Amerika’da sesler yükseliyor,
Bir bakıyoruz yarım asır bu halka zulüm etmeyi reva gören CHP’den ses çıkıyor…
Kadıköy semtinde eylem yapan bu sinsi, Hakk ve Halk düşmanları bir yandan polise, diğer yandan vatandaşa saldırıyor,
Allah namuslu vatandaşlarımıza sabır versin, bu ülkenin öz evlatları olarak sabırlı olmakta direneceğiz, çünkü bu ülke bizim,
Eşcinsellerin değil,
Amerikanlıların, ABD uşaklarının hiç değil,
İstiklal mahkemeleriyle atalarımızı darağacından sallandıranların da değil,
Amentusü, ilke ve inkılaplar olanların da değil,
Anadolu’nun inanç ve kültürüne karşı düşmanlık besleyenlerin de değil,
Tabi onların da bu ülkede yaşamaya hakları vardır, ama gevezelik yapmaya hakları yoktur.
Bu adi herifler Mustafa Kemal’in “istikbal göklerdedir,” ifadesini galiba yanlış anlayıp “İstikbal gö*lerdedir” şeklinde anlamışlar.
Aslında istikbal göklerde de değil, istikbal köklerdedir, sen aslını kayb edersen, zaten sen sen değilsin, gün gelir 15 Temmuz soytarıları gibi Meclisinizi rütbeli pilot olarak bombalarsınız.
Aslında bu tür sıra dışı tepkiler ve isyanların bir de iyi yanı var; kim kiminle olduğu bir derece ortaya çıkıyor. Meşhur deyimle turnusol kağıdı gibi.
İşte görüyorsunuz Boğaziçi Üniversitesindeki rezaleti, onlara destek verenlerin tamamı bu halkın, bu milletin, bu ümmetin, Anadolu insanlarının has düşmanlarıdır, ama ne kafir olduklarını söylüyorlar ne hain!
O gençlik de iman, edep ve marifetten yoksun layt kimselerdir, onların belden aşağı hayalleri dışında bir şey düşündükleri de yok, onlara göre bu ülke Amerika’nın güdümünde olursa ülkedir, hak ve adalet kavramı dahi onlar için itici ifadelerdir.
Çünkü bu iki kavramın da asıl kaynağı Kur’an-ı Kerimdir. Muhalefet cephesinin bu kadar Erdoğan’a olan kininin asıl sebebi de budur. O melanetli İstanbul Sözleşmesinin kabulü dahi Erdoğan’ı onlara sevdiremedi, malum bu cesaretlerini bu lanetli sözleşmeden alıyorlar.Laik seküler eğitim sisteminin meyveleridir bunlar. Ka’benin posterinin yeri atılmasını basit bir hata gibi algılamayın, bu eylemcilerin iç yüzünü, perde arkasındaki nihai hedefini gösteriyor.
Halka kalırsa bu insanlar linç edilir, ama halk sabrediyor, sağduyulu davranmaları da takdire değer. Bunlar cephede karşımıza çıkan düşmandan daha tehlikelidirler!
Er ya da geç bu eylem son bulacak, ama sivil bir müdahale, devleti de milleti de zora sokar.
Evet Erdoğan’ın da yönetim tarzında kısmı arızalar var, ama muhalefet ülkeyi uçuruma götürüyor. Onun için halk Cumhurbaşkanının arkasında duruyor.
Sakın ola bu tür oyunlara pabuç bırakmayalım,
Benden bu kadar.
Selam ve selametle kalın