Ey bu ülkenin mazlum ve mağdur vatandaşları 100 yıldır mevcut Kemalist sistem hem dünyanızı hem ahiretinizi berbat edip bıraktı. Bu sistemin piyonları için halkın maddi manevi işleri yerinde mi değil mi? hiç önemli değildir. Sistemin bir derdi var; seni ne kadar özünden kopardı, ona göre kendini başarılı kabul ediyor.
Dertleri seni inanç, kültür, dil ve tarihinden koparmaktır. En son 7’li masa bu görevi üslenmek istiyor, başarırlarsa Avrupalı dostlarından yarım bir aferin alacaklar.
Dolayısıyla;
*Avrupa'dan “aferin” almak için siyaset yapanlara hayır!
*Parlamenter sistem için çaba sarf edip, ülke yönetimini vesayet günlerine götürmek için çalışanlara hayır!
*Halkın %50’den fazla oyu ile seçilen cumhurbaşkanını Çan-Kaya’nin Çan ruhuna esir etme heveslerine hayır!
*Eski karanlık devletin ürettiği JİTEM piyasada yok olduğu halde, onun mukabilinde zorla üretilen PKK’nin yaşamasına yol açacak siyasete hayır!
*TBMM’nin selam ve dua ile barışık, hilafet ruhunu taşıyan zihniyetiyle kavgalı olanlara hayır!
*41 mısra olan İstiklal Marşının iki kıtadan ibaret olduğuna tahmin eden ve bu hürriyet marşının teması ile barışık olmayan kimselere hayır!
*Veda hutbesi ile barışık olmayan ve kadın/erkeğin sahip olduğu fıtreten hayata katkı veren, aile olma özelliği taşıyan rolden çıkarmak için gece gündüz çalışanlara hayır!
Sevgili okurlarım bu "hayır"ları 77’ye de çıkarabilirsiniz ama o diğer 70 “hayır”ların da asıl dayanağı bu 7 "hayır"dan ileri geldiğini söyleyebilirim.
Bizim ülkenin dünyaya bakan yönü, böyle giderse her geçen gün iyiye gidecek, bu kaçınılmazdır, çünkü biz zengin bir ülkede yaşıyoruz, fakat 124 bin peygamber, 313 resul ve 5 Ulülazm bize ilahi vahiy ile bildirmiş ki önümüzde ebedi bir hayat vardır. İşte bu milletin ebedi hayatı tehlikede gözüküyor.
*Benim insanım yer yüzünde Beytüllah'ın birer şubesi olan cami ile cemaat ile barışık olmalı,
*Benim insanım, kanaat, merhamet ve dostluk kavramı ile yaşamalı,
*Benim insanım, ilim, hikmet ve hakikat ile olgunlaşmalı,
*Benim insanım aile, akraba ve komşu kavramlarını tanımalı, bilmeli, bu değerleri yaşatmalı.
*Benim insanım az konuşup, çok düşünmeli, hırsılık arsızlığı “yüz kızartıcı suç” olarak bilmeli ve ona göre yaşamalı.
*Benim insanım nerede sabah orada akşam gibi, eyyamcı yaşamamalı,
*Benim insanım iman, edep ve namus kavramı hayatında bir karşılığı olmalı.
Yoksa üç günlük dünyada fakir olsa ne yazar, zengin olsa ne yazar? İnsan olarak hayata bir değer katıp hayırla yad edilmedikten sonra bütün dünya Kürt olmuş, Türk olmuş ne yazar?
Eğer insanımız yaşantı tarzıyla Allah’ın azabına müstahak olacaksa bu dünyada "bir eli yağda, bir eli balda" olsa ne yazar?
Onun için ülkenin siyasetçilerine sesleniyorum! iktidar olsun, muhalefet olsun, insanımıza sahip çıkın! hem dünyasını ham ahiretini mamur etmek için plan programlarınız olsun.
Haydi kolay gelsin.
muslumandunya.com genel yayın yönetmeni