Malum bir toplumun kendine has değerleri, milli değerleri olarak bilinir ve halk bu değerleri sahiplendikçe hayata huzur gelir, mutlu olur. bireyler arasında manevi bir bağ oluşur.
Malum ülkemizin dini bayramları var, bir de mili bayramları var. Dini bayramlar insanımızın manevi duygularına hitap ettiği için her geçen gün ilgi toplarken, milli bayramlarımız halktan kopuk bir tarzda protokol havası içinde kutlanıyor(du).
Bu ara “halkı bu bayramlara nasıl katabiliriz?” arayışının olduğunu hissediliyor, bu da hayra alamettir.
Milli değerlerimizin başında İstiklal Marşı geliyor.
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan ve TBMM tarafından kabul edilen bu hürriyet marşı, on kıta 41 satır olup ilk iki kıtası bestelenmiş, icap ettiği yerde heyecanla okunurken geriye kalan sekiz kıtası nadir okunuyor.
Aslında ilk sekiz satırın en heyecanlı satırı da, “Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal” satırıdır. Çünkü bu satırdan olmazsa sadece bayrağa sesleniş maneviyattan yoksun olup, bir az yavan kalıyor.
Ben, “Anlatabilir miyim O’nu” başlıklı bir şiirde Mehmet Akif Ersoy’u anlatırken iki beyitte şöyle yazmıştım.
“Yazmıştır marşımızı kırk bir satır ile
Sekizi okunurken otuz üçünde çile,
Ruhumuzu yek etmiş ay yıldızlı bayrakta
Marşımız okunurken dinleniyor ayakta”
Demem o ki acaba diğer dörtlükleri de yerine göre okumamız uygun olmaz mı?
Şehitleri anarken İlk dörtlük ve “Ruhumun senden ilahi…” dörtlüğü, Diyanette İlk dörtlük ve “Şu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli…” dörtlüğü vb.
Devlet Başkanımız Erdoğan’ın dediği gibi yeni bir beste ile okuyup bu şekilde İstiklal Marşının diğer dörtlüklerini de yaşatmış oluruz diye düşünüyorum.
Ayrıca saygı duruşunu “saygı duruşu ve tefekkür, ya da şehitlerin ruhuna el fatiha” başlatılabilir, şu anda okunan ancak ruhumuza yabancı gelen çalgı sesini “ney” sesi ile zenginleştirebiliriz kanaatindeyim.
“Şu bayrak ki rengi ecdadımızın kanı
Onu yüceltmezsek ne edelim bu canı”
Beyitini yazan biri olarak bu hürriyet simgesi bayrağa Türk bayrağı demenin de pek doğru olmadığını, bu bayrak Türkiye bayrağı olduğuna inanıyorum. Ben Allah rızası için her fırsatta bunu hatırlatmaya çalışacağım.
Diğer ülkelere bakın;
İran bayrağı,
Rusya bayrağı,
Amerikan bayrağı,
Azerbeycan bayrağı,
Çin bayrağı… dikkat ederseniz tüm bayraklar ait olduğu devlet adı ile anılıyor, dolayısyıla bizim bayrağımızın da “Türkiye bayrağı” olarak anılmasında fayda mülahaza ediyorum.
Bu ülkenin birlik beraberliğini hedef edinen Mehmet Akif’in İstiklal Marşımızda “Türk” kavramına yer vermemesi gayet yerinde ve ders alınması gereken bir durumdur diye düşünüyorum. “Sana yok ırkıma yok izmihlal” derken insanların ait olduğu ırkı yaşatmasına da bir vurgu yapıyor.
Yetkili etkili kimselerin bu konuda kafa yormasını bekler hepinize hayırlı huzurlu bir hayat diliyorum. Bence Anayasamız dahi İstiklal Marşından ilham almalı ve onunla çelişmemelidir.
Düşmanın hegemonyasından ve nüfuzundan, Jon Türklerin sahip olduğu ayrıştırıcı zihniyetten uzak durmak dileğiyle.
Bu ülke bizim sahip çıkmak da vazifemizdir.
2021 yılının İstiklal Marşı yılı olarak seçilmesi bu açıdan çok önemlidir.
İnşaallah vekillerimiz İstiklal Marşımızın dilinden anlarlar.Bence her vekil İstiklal marşının bir bendi ya da kavramı üzerinde söz alıp 5 dakika konuşmaları lazım.
Ne dersiniz?