Bir ülkenin vatandaş profilinden devlet sorumludur. Çünkü zorunlu eğitim diye bir süreç var, bu süreçte iyi insan yetiştirmek için vazife okul müfredatında, öğretmende yani Talim Terbiye bakanlığındadır.
Vatandaş hırsız arsız mı? devlete sor!
Vatandaş zalim, saldırgan mı? devlete sor!
Vatandaş ürkek, motivasyonu düşük, kendini ifade edemiyor mu? Devlete sor!
Vatadaş mesleki bir niteliği yok, aval aval geziyor mu? devlete sor!
Vatandaş üretim tüketim dengesini sağlayamıyor mu? Devlete sor!
Şimdi birileri diyecek ki niye bu kadar devlete yükleniyorsunuz kardeşim? Çünkü devlet vatandaşın varlığı ve katkılarıyla ayakta olan kurumlar bütünüdür ve bu vazifesini yerine getirmekle yükümlüdür.
*Devlet; Adalet, Sağlık, Güvenlik ve Eğitimden direk sorumludur.
Pakistan’lı bir alim olan rahmetli Mevdudi’nin bu konuda dikkate alınması gereken bir ifadesi var, diyor ki; “Bir ülkede sorun, sıkıntı, açlık… varsa aslan payı devletindir, huzur ve güven hakça paylaşım… varsa yine aslan payı devletindir” ruhu şadolsun ne güzel söylemiş değil mi? Çünkü devletin elinde güç var, imkan var.
Bakın Almanlar bu konuda ne yapıyor? onlarda zorunlu eğitim 9 yıldır, bu süre içinde dört ders mecburidir, diğerleri seçmelidir.
Alman Dili, Alman dini, Alman tarihi, Alman kültürü,
Ben Talim Terbiyenin müfredatına ve uygulayıcısı durumunda olan öğretmenine bakıyorum çoğunlukla bu değerlerle barışık değil.
Dilimiz bu latin alfabe ve Türkçülük akımıyla birlikte baltalandı, tarihimiz yalan dolan, sahte kahramanlarla dolu, ayrıca bin yıllık tarihimizi edebildiğimiz kadar karalıyoruz, kültürümüzü yaşamaktan aciz, kompleksli bir yaklaşım ve Dinimizi de yarım yamalak öğretiyoruz, yaşamaksa olsa da olur olmasa da. Belki bir az kaba olacak ama tek kelimeyle “Keşmer msülüman” desek doğu olur galiba.
Halbuki insanı insan eden, şahsiyetini besleyen bu dört değerdir. Sosyal bilgileri, Fenni bilsen bilmesen bana ne? onu kendi menfaati için kullanırsınız, bana edep, marifet ve hikmetin, merhamet, şeref ve cesaretin lazım.
Dolayısıyla bir toplumda insanlar mutsuz, özgüvenleri eksik, kendini ifade etmekten aciz, suç işleme potansiyeli yüksek, agresif ve saldırgan ise kişiyi suçlamaktansa talim terbiyenin içeriğini ve uygulayacısı olan öğretmeni sorgulamak lazım.
Dünyanın bir çok ülkesinde öğretmenlik sözleşmeli ve performansa göre maaş alırken bizde öğretmen kadrolu ve çoğu salla başını almaaşını tarzında öğretmenlik yapıyor, tabi iyi insan yetiştirmemiz de zorlaşıyor.
Varsa yoksa okul başarısı, ders notları, kimse demiyor ki, bu çocuğun davranış notu nedir? İnsani gelişimi ne düzeyde? yarın hayatın içinde nasıl bir değer olarak varlığını sürdürecek?
1920, 23 Nisan günü dualarla açılan Meclis ve o Meclisin 23 madde ile çıkardığı anayasayla ihtiyaca cevap vercek bir devletin temeli atılıyordu.
Daha sonra darbeye maruz kalıp feshedildi, meclis yenilenince yeni meclisle bu halkın değerleri alt üst edildi.
Önce kadınların kıyafeti üzerinde bir operasyon yapıldı, mini eteği moda yaptılar, babalarımızın başına şapka taktılar, islamı anayasamızdan çıkardılar, hilafeti kaldırarak islam ümmetinin başını ezip, birliğini bozdular, hilafete deslek için gelen pararlar ile İş Bankasını kurdular…
Benim kimi ahmak vatandaşım da cumhuriyet kuruldu diye bayram ediyor vah ki ne vah!
Kendine gel kendine! hele bakın bu geçen yüzyıla, yine Osmanlı ruhu iktidarda olduğu zaman bir az devlette gelişme, vatandaşata rahatlama olmuş, diğer parti yönetimlerinde rezalet diz boyu…
Adnan Menderes, Erbakan, Özal ve Erdoğan başka birilerinden bahs edebilir misiniz? Herhalde mason Demirel’i de sayamazsınız. O Demirel ki Mardinde yaptığı konuşamada “çocuklarınız bir şey olamıyorsa bari bir öğretmen olsun” demişti.
Onun için ne edip edip devletin ete kemiğe börünçüş hali olan bu sistemi kökten değiştirmek lazım. Yoksa işimiz zor.
Suç üretme makinası sistemdir, ona müdahale etmeden üretilen suçluyu ıslah etmek, suçlamak akıl karı değil.
Vesselam.