Ülkemizde 1924 anayasası ile başlayan yabancılaşma hareketi uluslararası uyum yasaları bahaneleriyle her seferinde milletin huzurunu bozan yasaların yapılmasına ve uygulamaların meydana gelmesine sebep oldu.
Bu olup biten hadiselere karşı sessiz kalma lüksümüz var mı?
Süresiz nafaka yasası dururken,
Bir babanın çocuğunu görmesi için çocuk haczi söz konusuyken,
Erken evlilik mağdurları varken ve hiç hak etmedikleri halde dandik yasalarımız yüzünden yıllardır cezaevindeyken Adalet bakanlığının sessiz kalması Bakanı kurtarıyor mu?
İlk okul bir, iki, ve üçüncü sınıfta okul müfredatında Allah adı geçmiyor,
Flubright anlaşmasıyla eğitim öğretimimiz özünde Amerika’ya teslim,
Müslüman çocuklarına Kur’anı Kerim okuması zorunlu değil, Milli Eğitim Bakanımızın sessiz kalması Bakanı kurtarıyor mu?
Alile bakanlığı bir anlamda feminist akımlara teslim olmuş,
Evlilik yaşı ortalama 30’un üstüne çıktı,
6284 numaralı yasa ile ailelerimiz dağılıyor Aile Bakanlığının sessiz kalması Bakanı kurtarıyor mu?
Din adamlarımızın tebliğ konusunda yetersiz oluşu,
Kimi imamların camiye bağlılığı maaşlaymış gibi bir durum sergilemeleri,
Din adamları deyip değer verdiğimiz İmam-Hatiplerimizin kendini yetiştirme gibi bir dertlerinin olmayışı karşısında Diyanet işleri Başkanımızın sessiz kalması Başkanı kurtarıyor mu?
Meclisimiz oluşurken seçim sistemimizin bozukluğu yüzünden halk istediği vekili Meclise gönderemiyor,
Vekiller yasama ve denetim görevini yerine getirmede yetersiz ve ilgisiz,
Ruh itibariyle vekillerin çoğu manevi değerlerimizle barışık değil buna karşı Meclis başkanının sessiz kalması Başkanı kurtarıyor mu?
Peki size sesleniyorum ey 50-60 milyon seçmen, mükellef vatandaşlarım bu kadar yanlış ve daha fazlası ortada dururken vatandaş olarak sizin ilgisiz kalmanız sizi kurtarıyor mu?
Bence kurtarmıyor!
Yüce Allah bunun hesabını bize soracak, ayrıca sadece bunlar değil daha kat kat sıkıntılarımız var, “bana ne?”, “ sana ne” vurdum duymazlığıyla günümüzü gün etme lüksümüz yok! bunu aklımızın bir köşesine yazalım.
Bu kadar sorunlarımız dururken bu televizyon ekranlarındaki tartışmaları görüyorsunuz, hiç utanmadan, sıkılmadan, 2023 seçimlerini konuşacak kadar gafil sözde aydınlarımız, okur-yazarımız var.
Vah ki ne vah!
Kahrolmamak elde mi?
Ben konuşmuyorum derdim konuşturuyor arkadaş!
Benden söylemesi…