Sevgili okurlarım adam odur ki insanlığın yararına nerede bir doğru yakalasa sahiplensin. Ben bazen ulusal ve uluslar arası bir toplantıya katılınca oradan yakaladığım bir cümle dahi bana yetiyor.
Sene 2014 Ankara’da Milat gazetesi yazarı olarak 5.Din şurasına katılmıştım. Birçok değerli insanların konuşmasına şahit oldu, tecrübelerinden faydalandım.
Bu gün başlıkta paylaştığım cümle ile yazıma değer katmak istiyorum. Bu ifade siyasetin piri olan o zamanın Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e aittir.
Birkaç dakikalık konuşmasında üzerinde kitap yazılabilecek kadar anlamlı ifadelerle şura heyetini bilgilendirip, ufuk verirken, bu ifadeyi de o gün ondan duymuştum.
“Siyasette secdeyi sehiv yoktur” demişti, yani siz kamuoyunu rencide eden bir söz ya da davranışta bulunursanız artık siyaseten bitmiş olursunuz.
Mesela benim de kurucu üyesi olduğum Azadi hareketi HDP’ye bir kaç vekil adayı ve birkaç belediye encümen adayı karşısında yaptığı siyasi yanlış Azadi’nin dağılmasına sebep oldu. Halbuki 25 ilden hatta Avrupa’dan 240 kişilik kurucu üye ile Azadi kurulurken bayağı bir umut bir heyecan oluşturmuştu.
Siyaset kurdu Deniz Baykal’ın bir kaset oyunu ile nasıl siyaset sahnesinden silindiğine hep birlikte şahit olduk.
Bu günlerde Bülent Arınç’ın adalet vurgusu yaparken Osman Kavala ve Salahhattin Demirtaş’tan bahsetmesi bu konuda bir şeyler yazmama vesile oldu.
Demirtaş’ın kamu oyunda hafızalarda yer edinen olumsuz söz ve davranışları var, dolayısıyla kendisi artık siyasi arenada yok hükmündedir. Cezaevinde mi kalır, dışarıya mı çıkar, beni ilgilendirmez ona yargı karar verecek.
Buyur bir kaçını paylaşalım:
1-80 Vekille partisi Meclise gönderildi siyaset adına bir çare çözüm üretmesi gerekirken o sokaklara inmeyi tercih etti. Hatırlarsanız hemen sonraki seçimde 21 vekil kaybetti. O gün bu gündür %10 barajını tutturmak için HDP oraya buraya yapışıyor. CHP’ye minnet duyuyor, boyun büküyor.
2-Rojava meselesinde “PYD/YPG Fırat’ın batısına geçecek siz de aval aval bakacaksınız." dedi.
3-Eş başkan arkadaşı Yüksekdağ; “biz sırtımızı YPG/PKK’ye dayıyoruz” dedi yine ondan eleştirel bir ses çıkmadı,
4-6-8 Ekim olaylarında kendi tabanını sokağa çağırdı ve bu üç günde başta Diyarbakır olmak üzere birçok ilimizde tufan koptu, 53 vatandaşımız öldü. Benim de öğrencim olan Yasin Börü ve arkadaşları öyle hunhar bir tarzda öldürdüler ki unutmak mümkün değildir. Hatta bazen diyorum ki bu şehit edilen gençlerin kanı o kadar değerliydi ki uluslar arası bir örgün onların kanında boğuldu.
5-Cumhuriyet tarihinde ilk defa Erdoğan gibi, sözünün eri, memleket sorunların çözmeyi dert edinmiş bir delikanlı Kürtlere barış huzur için bir zeytin dalı uzattı Demirtaş ise “seni başkan yaptırmayacağız” sloganıyla siyaset yaptı. Yani dolaylı olarak bu sonunun çözümünü istemiyoruz dedi.
Say say bitmez ama sadece bu kadarı dahi Salahattin Demirtaş’ın siyaset sahnesinde yok olması için yeter de artar.
Önemine binaen tekrar hatırlatmak gerekirse “siyasette secdeyi sehiv yoktur” arkadaş!
Bu gün yazımı kısa kesmeyi düşünüyorum, iş adamı, siyasi analist, yazar Mahmut Şimşek beyin uyarısını dikkate almakta fayda var.
Zaman zaman yazılarımı okuyup daha kaliteli yazılar yazmama katkı verdiği için kendisine huzurlarınızda teşekkür ederim.
Selam ve selametle.