Bir ülkenin değeri yetiştirdiği vatandaşlarının niteliğiyle doğru orantılıdır. Hırsız, arsız, edepsiz vatandaş yetiştirmişseniz yokluğunuz varlığınızdan daha iyidir.
Devletin çarkında kaybolmayıp, orijinal kalan Anadolu insanı kimseleri tenzih ediyorum, hele şu vatandaşların düştüğü hale bakın!
Ey vatandaş!
*Okul sana hayırlı bir evlat yetiştirmek için çabalıyor, ilgisiz bırakıyorsunuz!
*KOSGEP iş yeri açma ve geliştirme maksadıyla hibe veriyor, memurlarla işi pişirip paraları paylaşıyorsunuz!
*Tarım ve Hayvancılık adına destek pirimi veriliyor, bini onbin yapıp o haram parayla triplesk evler yapıyorsunuz!
*Bir ilçeye müdür oluyorsunuz yetersiz performans gösterince görevi bırakmıyorsunuz, görevden alınca da soluğu mahkemede alıyorsunuz!
*Okul müdürü oluyorsunuz derdin eğitim öğretim olması gerekirken, kantin peşine düşüyorsunuz, 6 ay sonra yıkılması kesin olduğu okulun tuvaletlerini onarıyorsunuz!
*İşe girmek için elli türlü yol deniyorsunuz, işe girince de işini savsaklıyorsunuz!
*Komşuna, akrabana, ailene selam vermeyi dahi esirgiyorsunuz,
Söyler misiniz? Bu durumda ben senin hakkını nasıl savunacağım?
Ben bir yazıya yetecek kadar sıkıntı türlerini yazdım siz bunu 70’e çıkarabilirsiniz!
Bu bozuk sistem maalesef bilinçli/bilinçsiz böyle bir vatandaş türü yetiştirdi.
Olmuyor, olmuyor!
Çocuğun okula gidiyorsa okula maddi manevi ilgi göstermek durumundasınız, çocuğun gelişim düzeyini okulun paydaşlarıyla iş birliği içinde takip edeceksiniz, hakkında isabetli bir karar verip okul sürecinden çocuğu yetiştirme adına bir kazanç elde edeceksiniz. Çocuğu okula göndermek tek başına çare değil, o çocuğu yedi açıdan tavlayacak sinsi düşmanlar var!
İş geliştirme ve iş sahibi olma fırsatını vermek için KOSGEP bir imkan veriyor, asıl adreste, işinin başında olup gerçekten işini geliştirebilecek namuslu vatandaşa destek verilmiyor, başkasının dükkanını adres gösteren sahte kimselere destek veriliyor, öyle yapıp paraları aralarında hışır pışır yapıyorlar, kursağınızda kalsın e mi? O paralar cenaze masrafınız olsun! Siz bu devletin bu milletin başına bela mısınız?
Tarım ve hayvancılık hayatın vazgeçilmez iki sahası, oraya verilen her katkı yerli yerine harcanması gerekirken, oradan gelen desteği başka alana yönlendirmekten utanmıyor musunuz? Hele ki onunla konut yapmak bu fetvayı hangi insi şeytan sana verdi/veriyor. Bu paralar halkın halkın!
Malum bir il müdürü gelince ekibiyle çalışmak ister, birilerini görevden alınca da soluğu mahkemede alıyor, kardeşim eğitim öğretimin her kademesinde çalışan bir öğretmen, mesleğini unutmayacak/unutmamalı, öğretmenlik yapmayı beceremeyen okul müdürlüğünü de yapamaz, ilçe müdürlüğünü de yapamaz bilmekte fayda var. Müdürlüğün etrafında dolanma! Ya öğretmenliğine dön, ya kurum değiştir, ya da hizmet süren elveriyorsa emekli ol!
Okul müdürüyseniz ve sizin okulunuza özgü bir stratejik eylem planınız yoksa; kısa, orta ve uzun vadede eğitim öğretime ne katkı vereceğinizi bilmiyorsanız ne diye okula git gel yapıyorsunuz? Hem sana hem müdürü olduğun okula yazık değil mi?
Adam bir şekilde imtiyaz yakalayıp işe giriyor, ondan sonra da çalıştığı kurumun başına bela, birileri ona hatırlatmada bulununca bir başkası “ona dokunma!” diyor, arkadaş bu adam iş yapmayacaksa ne diye bu maaşı alıyor? Aldığı maaşı helal edecek kadar çalışmayan biri hayattan zevk alabilir mi? Hayırlı evlat yetiştirebilir mi?
Beşeri münasebetlerine bakıyorsunuz, komşu memnun değil, akraba memnun değil, aile fertleri şikayetçi adamdan halla hallah. Neler oluyor sana behey adam! Hani sen eşrefi mahlukattın/ahseni takvim olarak yaratılan o nazik insandın, sana ne oluyor ki hayvanlardan daha adi olmayı tercih ettin?
İşte bütün bu anormallıkları görünce “vatandaşlık bu mudur?” başlığıyla bir yazı yazmak durumunda kaldım.
Bu başarısızlığın altında, sözde başında milli yazılan iki bakanlıktan biri olan milli eğitim bakanlığının imzası vardır.
Milli eğitim bakanlığının ders müfredatında iman, edep, marifet ve hikmet yok!
Helal, haram kavramına dikkat çekilmiyor, günah, sevabın ne anlama geldiğine vurguda bulunulmuyor, ahiret inancı önemsenmiyor.
Vesselam.