“Kellim kellim la yenf’e” diye bir ifade var. Türkçe ifadesi galiba şu olmalı “söyleye söyleye dilimde tüy bitti” çünkü söylüyoruz, yazıyoruz ama bir kulaktan giriyor diğerinden çıkıyor.
Malumunuz Devlet üç ana erkten oluşuyor; Yasama, Yürütme, Yargı bu üç kavram ve onlara bağlı kurum ve kuruluşlardan oluşur. Ama bunların da en başında Yasama organı olan Meclis geliyor, onun için hinlik düşünen herkesin gözü meclistedir. İyi bir Meclis, nitelikli bir Meclis, muktedir bir Meclisin oluşması istenmiyor.
Yargıya ve yürütmeye adam seçerken kılı kırk yaranlar, Meclise vekil seçerler mümkün olduğu kadar kalitesi düşün insanlar arıyorlar, %10 düzeyinde meclis yönetimi hariç diğerleri parmak kaldır, indir için vekil oluyor.
1-Vekil adayı olmak için kayda değer bir kriter yok,
2-Seçim sistemi hileli,
3-Liste yöntemiyle vekil seçmek ayrı bir dert…
Sadece bu üçünü bir arada düşündüğünüz zaman dahi meclise vekil gibi vekilin gitmesi nerdeyse imkansız. Ancak Liderler isterse gidebilir.
Meclisin iki ana vazifesi var; Yasama ve Kurumları denetleme, gel gör ki vekillerin en pasif olduğu sahalardır.
Kısacası “ne oldur, ne öldür” meclis olsun ama bir şeye de karışmasın, vekillerin önüne verdiğimiz yasaları, sözleşmeleri, teskereleri kabul ya da reddetsin yeter.
Onun için yazının başlığını haklı olarak seçtim: “Vekil misiniz Bostan korkuluğu mu?” hani yeni sistemde güya Meclis Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine bir denge olacaktı, onu bırak bir sürü hayatımıza sıkıntı veren yasalar var, onları dahi düzeltmiyor. Milletin vekili şirret feministlerden korkuyor.
Üç yıldır Türkiye Aile Meclisi olarak İstanbul Sözleşmesinin hayata verdiği sıkıntıyı Aileye verdiği zayiatı, kişiye verdiği mutsuzluğu basbas bağırıyoruz, Macaristan meclisi bizi duydu, Putin’e sesimiz gitti, Estonya ve Letonya’da sesimiz yankı buldu, ama Meclisimiz duymazlıktan geliyor.
Cumhurbaşkanımız, Ak Parti Genel Başkan vekili, İç İşleri bakanımız bu konuda bir sıkıntı var dedi, ama Meclisten çıt yok, bu nasıl iş arkadaş!
6284 numaralı yasa çarpık haliyle bir milyona aşkın aileyi dağıttı “kadının beyanı esastır” maddesiyle yüz binlerce erkek evinden atıldı, buna bir ıslah lazım diyoruz, kılını kıpırdayan yok. Ben bir vatandaş olarak her hafta bu konuda bir şeyler yazıyor çiziyor, bu sorunu gündemde tutma çabasını sarf ederken, çok az vekil bunu dert ediniyor.
Vekil beg vekil beg!
2023 seçimlerinde vatandaşın sana soracağı birinci soru, İstanbul sözleşmesi için ne yaptınız?
İkinci soru, zinanın suç kapsamına alınması için nasıl bir yasa tasarısı Meclise verdimiz, görebilir miyim?
Üçüncüsü de, aileye sıkıntı çıkaran diğer yasaların düzenlemesi için ne tür bir çaban oldu?
Buyur bakayım ne cevap vereceksiniz?
Sakın yine gözün listenin üst sıralarında olmasın, bu defa liste yöntemiyle yapılan vekil seçiminde vatandaş sandığa dahi gitmeyebilir haberiniz olsun. Çünkü başkanlık sisteminin olmazsa olmazı dar bölge seçim sistemidir. Kim bundan kaçarsa korkaktır, sisteminin içini doldurmaktan çekiniyor, kendine özgüveni yoktur. Unutmayın halka güvenmeyen aslında kendine güvenmiyor.
Siz siz olun cesaretinizi toplayın ve halkın huzuruna katkı verecek yasalar çıkarın, Aile kavramını sahiplenin, aile vücuttaki hücreye benzer, hücre darbe alsa doku, doku yara alsa organ, organda sıkıntı varsa organizma hasta düşer!
Bu milleti hasta eden, kahreden, yok eden yasalara “dur” deyin bu sizin vazifeniz.
Ben bu yazıyı bende maili olan 280 vekile gönderiyorum inşallah aralarında bir vekil cesaretini toplar ve meclis kürsüsünde okur.
Haydi ya Allah!