Ah şu insanlık, şu insanlık alemi var ya!
Sanki her işini hal etti de; Allah’ın yeryüzünde müdahalesi olmalı mı olmamalı mı? Var mı yok mu derdine düşmüş.
Halbuki insanlık tarihi bir az göz önünde bulundurursa, tarihinin her aşamasında iki taraf var, bir de arada olanlar. Tabi münafıkları adamdan saymazsak.
Bir kısım insanlar Peygamberlerin izini/yolunu takip ederken, diğer bir kısmı kerameti kendinden menkul; “ben ne desem o olur” derdine düşmüşler.
Basiretleri kapanmış, her şeyi maddi nedenlere bağlıyor, kendinde bir suç bulmamaya gayret ediyorlar.
Gözle görülmeyecek, elle tutulmayacak bir canlı Çin’den yola çıktı dünyayı titretirken bu muvazzaf canlı, ama aklı ve iradesi olamayan mikroskobik varlık kimden talimat aldı, neden Çin’den başladı pek düşünen yok.
Çin’in haddini aşan bazı vasıflarını unutmayalım.
1-Tanrı tanımazlık had safhada
2-Aile ve akraba kavramı yok,
3-Yemede, içmede helal haram tanımıyor,
4-Zulümde aşırılık,
5-İnsana yapılan muamele çok adice,
“Bizi hiç kimse durduramaz” diyen Çin lideri artık ne yapacağını bilemez duruma gelmişti.
Kardeşlerim Allah Kainatın sahibidir, fezaya baktığımız zaman gözle görülen/görülmeyen, canlı cansız ne varsa tamamı Allah’ın mülkü olup, emrine amadedir. Sadece İnsana kısmi bir hürriyet vermiş.
İnsanın doğumu da ölümü de elinde değil, ama bu iki vaka arasındaki zamanda yaptıklarından hesaba çekilecektir.
*Peygamberimizin doğumundan sadece 50 gün önce Beytüllah’a fil orusu ile saldırmaya gelen Ebrehe ve askerini Ebabil kuşları ile öldüren Allah,
*Nemrut’u sivrisinek ile öldüren Allah,
*Firavun’u yarılan denizde askerleriyle birlikte gark eden Allah…
İstediği zaman istediği belayı yaratır, insanlığı tedip eder. Bu virüs böyle bir şey galiba.
Tabi bazen gelen azap, hak eden ve etmeyeni birlikte etkiliyor. Çünkü bu fani dünyada kimin ne kadar insan olduğunu ancak ve sadece Allah biliyor.
Şimdi bizim ülkemize bakalım,
Allah neyi emretmişse, neyi yasaklamışsa yasalarımızda tersi mevcut maalesef!
Kumar, Faiz, Zina, Sarhoş edici meşrubatlar, kadınların sokak malı yapma çalışmaları, eşcinselliğe yasal imkân verme mücadeleleri, boşanma modası ve süresiz nafaka…
Laiklik adı altında İslam’a savaş açma ve 28 Şubat’ta bunu bil fiil yaparak halka ve Hakk’a meydan okumalar. Gençliğimizin işsiz, aşsız ve imansız bırakma çabaları her biri bir bela bir haksızlık “Gayertüllaha” dokunmayı gerektiren durum oluşmak üzere.
O zaman Türkiye virüsü oluşmadan;
*Kendimize gelelim,
*Özümüze dönelim,
*Çanakkale ruhu ile barışalım.
Bu virüs ile ilgili devlet adına alınan tedbirler için ilgili devlet erkanını bahusus Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı, bu uyarılara uyma konusunda hassasiyet gösteren vatandaşlarımızı, birlik beraberlik görüntüsünü veren siyasetçileri tebrik eder, sıhhat ve huzurları için dua ediyorum.
Allah cümlemizi bu ağır musibetten korusun. Hazreti Hamza Aslanlığı ve cengaverliği ile biliniyor, onun bir sözü var cesaret konusunda “Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam” ama gel gör ki virüs görünmeyen bir canlı, buna karşı cesaret para etmiyor. Buna karşı tavsiye dilen korunma tedbirlerine uymanız dileğiyle.
NOT: Dışarıya az çıkıyoruz, toplu yerlere mecbur kalmadıkça gitmiyoruz, müsafaha(elle hoş geldin) , muanakadan(boyuna sarılma) uzak duruyoruz, dışarıdan gelir gelmez ellerimizi sabunla yıkıyoruz.