Bu ülkede Atatürk ile alakası olmayan ama Atatürk’ün adını kullanan sinsi kimseler tarafından tuhaf, tuhaf işler dönüyor!
Ne kadar münafık varsa laiklik perdesi arkasına sıklaşmış, ki bu günün şartlarında artık bu perde kusurlarını kapatamıyor, Kemalizm maskesi ile İslam’a karşı bir mücadele veriyorlar.
İlginçtir İslami eğitime “ortaçağ zihniyeti” diyenler kendini Müslüman da sayabiliyorlar.
Feministler Allah’ın kadına ve erkeğe verdiği değeri beğenmeyip, erkek düşmanlığı üzerinde sözde kadını sahipleniyorlar derken aile yapımızı dağıtmak için takla üstüne takla atıyorlar, bir kadın kocasını bıraktı mı secinç çığlıklarını atıyorlar. Bu güruha KADEM üyeleri gibi yeşil feministler de zemin hazırlıyor.
Medeni kanun deyip her yasal düzenlemeyle kadını az daha aileden koparan o karanlık mahfellerin derdi aile yapımızı bozmak olsa gerek.
Kısasa kısas cezasına karşı olanlar, katilleri cezaevlerinde bu milletin parasıyla besliyorlar.
Faiz, zina, kumar, içki ne kadar pis işler varsa bu sistemde mevcuttur, korumaya çalışıyorlar.
Devlet adamlarının Anıtkabire tekmil vermesi kabul edilir cisten değil.Soruyorum şimdi bunun Atatürk ile ne alakası var?, Geleceğe umutla bakan bir devletin neyine? Kim bu adeti getirmişse kusurun alasını o/onlar işlemiştir. Biz de o kusuru işlemeye devam ediyoruz.
Milletvekili yeminde ayrı bir sıkıntı var, var da var.
Bu ülkenin bu kadar sıkıntıları kaldırmaya takatı kalmadı.15 Temmuz kıyamında devlet ve millet elele Tekbir, Sala, Ezan, Vatan, Bayrak kavramlarından cesaret ve motivasyon alarak, yetkili, etkili kimselerin önüne bir yol haritası koydu, birileri “demokrasi şehidi” diye bir kavramla bu ruhu gölgeledi, yetmedi 15 Temmuz milletin bayramına devlet elkoydu.
Bu yanlış işlerin altından Atatürk değil Atatürkçüler çıkıyor.
5816 numaralı yasa sözde Atatürk’ü koruma kanunudur, ama ne kadar yanlış varsa hepsini korumak için karşına çıkar bir hali var.
Artık yeter “Hırt/Pırt Atatürk’ü Karşımıza Çıkarmayın”, Ayrıca kendince bir döneme damgasını vuran Musafa Kemal’in hiç mi iyi yanı yok ki Küfrü andıran hal ve davranışlarla onu göndeme getiriyorsunuz?
Buyur birleştirici bir nitelitle olan “Balıkesih hutbesini” ele alalın. Niye bundan kaçıyorsunuz?
2023 yaklaştı 100 yılda bir dünayda bir değişim ve gelişim yaşanıyormuş, sakın ola böyle boş normlarla bu halkın karşısına çıkmayın!
Ya da kimliğinizi açıklayın deyin ki; “vala bir dış ülkelerin piyonlarıyız, bize çok yönlü destek geriyorlar, biz de vazifemizi yapıyoruz.” Halk ona göre tercihini yapsın.
Bir halkı özünden koparmak kolay değil, siz her türlü yolu denediniz bu kadar oldu, bu devirde halkı putperest yapamazsınız!
Dünya bir arayış içinde,
İslam dünyası bir arayış içinde,
Ülkemiz bir arayış içinde..
Açıkça bilinsin ki cumhuriyetin ikinci yüzyılı için Kemalist sistem elvermiyor.
Devlet bizim ama sistemi değiştireceğiz.
Devletin tüm kademelerini, İslam ile barışık bir duruma getirmek durumundayız.
Batsın batının bataklığını andıran sözde hukuk sistemi.
Bu konuda emin adımlarla yürüyoruz. İnsanlık için tek çare bu olsa gerek, çünkü mümin gayri mümin her kesin hayatını kolaylaştıran sistemin adırır İslam!
Eevet bu ülkede kürfür sistemi kuruldu, ama bu sistem insanların gönlünde yer bulmadı. Sessiz kalanların da kendince gerekçeleri vardır.
Merhum Kadir Mısırlıoğlu’nun dediği gibi; II.Mahmut gelen küfür sisteminin gelişi için bir başlangıç ise Demokrat partiyle başlayan özgürlük hareketi de İslam’ın gelişine bir önsüzdür.
Vesselam.