Hani bir söz var; “neresinden tutsanız elinizde kalıyor”, 6’lı masanın durumu bundan ibaret.
SP ve DP zaten oluşumun içinde sembolik kalıyor,
İYİ Parti ikinci kalite ırkçılık yapıyor,
CHP, acaba kıyısından köşesinden bir gün iktidar ortağı olabilir miyim hesaplarını yaparken,
GELECEK ve DEVA Partisi de Erdoğan’a olan kızgınlıkları ile siyaset yapıyorlar gibi bir izlenin ortaya koyuyorlar.
70 Yıldır denenmiş parlamenter sistemi getireceğiz demekle Başkanlık Sistemini kabul eden %52’lik seçmen kitlesine karşı mücadele ederek yersiz bir siyasetin peşine düşmüşler.
Kimisi “Anıtkabir’e gelip İman tazeledik” diyor,
Kimisi İstanbul sözleşmesini tekrar getireceğiz diyor,
kimisi de İHA, SİHA’lara dokunacağız diyor. Maşa Paşaların sivil ayağı biziz dercesine siyaset yapmaya çalışıyorlar.
Yok efendim Cumhurbaşkanı önemli icraatlarını 6’lı imzanın kararları çerçevesinde yapacakmış, Bakanlıkları partilerin aldığı oy oranlarına göre paylaşacaklarmış.
Tüm samimiyetimle söylüyorum Cumhurbaşkanı seçilmem garanti olsa bile böyle bir siyası oluşumun güdümünde aday olamam. CB kalemi elime alacak da “acaba 6 kişi ne der?” diye düşünerek imza atacakmış.16 bakanın 7 rengi var, kabine toplantısında her Bakan bir diğerine farklı bir gözle bakıyor, akıl karı değil.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyup bir düşünelim gerçekten vatandaş olarak böyle çok ortaklı bir siyasi oluşuma insan oy verebilir mi?
Diğer 5’ini bilmem de Ahmet Davutoğlu bu masanın bir kenarında olmamalıydı bence.
Bu ülkenin iki yıl Başbakanlığını yapmış,
Uzun süre Dışişleri bakanlığını yapmış,
Başarılı bir akademisyen, ahlak sahibi bir bey efendi… ne işi var bu masanın bir kenarında?
Geçende “6’lı masanın CB adaylığı Davutoğlu’na yakışır” başlıklı bir yazı yazmıştım, bu haliyle doğru olanı da bu olsa gerek, ama masanın işi çok zor, çatı adayın durumunu bir hatırlayın, insan tarihten bir az ders alır yahu!
Bir defa iktidara göre beş adım geride bir siyaset yapıyor, bu oluşumun adı “Millet İttifakı” olsa ne yazar?
Bu 6 parti, partilerini feshedip yeni bir parti kursalardı. Parti programı ve seçim beyannamesi vizyoner bir özellik taşısaydı, parti genel başkanı 6 ay önceden CB adayı olduğu deklere edilseydi, ülkenin geleceğine ışık tutacak bir umut uyandırsaydı neden olmasın? Zaten Ak Partinin 20 yıl iktidarda olmasının temel sebebi Muhalefetin yetersizliği değil mi? Yakarım, Yıkarım, Bozarım siyasetine halk niye oy versin arkadaş?
Onun için 6’lı masanın hali pür melali diyorum, Ak Partiyi de kendine çeki düzen vermesi için uyarıyorum.
*Ülkenin temel sorunlarını ötelemeyin,
*Hala Atatürk ilke ve inkılaplarıyla bu ülkeyi idare etmeye kalkışırsanız,
*Laiklik deyim İslam hukukundan faydalanmanın yolunu kapalı tutarsanız,
*Bu ülkenin asıl vatandaşları olan Kürtlere hor bakarsanız,
*Bu ülkede aç ve açıkta olan birileri varsa,
*Ülkemizi uluslar arası sözleşmelere mahkum olan bu haline seyirci kalırsanız,
Bu halkın dualarını almazsınız ona göre, bu gün dünya yarın ahret vebaliniz ağır olur.
Benden söylemesi.