Mülki amir bir şehrin huzur, güven ve mutluluğu için çok anlam ifade eder. Bir ara “Bu ülkenin huzuru Kaymakamların elindedir” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazımdaki iddiamı yineliyorum, çünkü ilçenin huzuru, il’e, ilin huzuru ülke huzuruna dönüşür. Tabi ilin başındaki Vali de bu konuda katalizör olur/olmalıdır. Çünkü moral ve motivasyon yöneticilerin performansını besler.
90’lı yıllarda Şehrimizin Valisi Eğil’in Kaymakamına ters bir laf etti, Kaymakam dedi ki; “Ağzını topla bey efendi, ben istifa dilekçemi veriyorum, bundan sonra vatandaşım sen vatandaşla böyle konuşamazsın” gerçekten de iki aylık kaymakam istifa etti, şu anda o Kaymakam İç işleri Bakanlığında önemli bir görevdedir.
Demek istediğim Valiler ilin sevk ve idaresini koordine eden kimselerdir, ya alt birimlerini motive edip, şehrin yönetim kalitesini artırırlar ya şu andaki Konya Valisi gibi öğretmenler gününde militarist bir eda ile salona seslenerek Anadolu insanın ağzının tadını bozarlar.
İl Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu geldiğinden beri şehrimizin huzur ve sükuneti, manevi kalkınması için elinden geleni yapmaya gayret ediyor. Bir hususi konuşmasında “Ben Diyarbakır’ın manevi değerlerini gün yüzüne çıkarmaya geldim” demiş, çalışmalarına bakılınca, faaliyetleri bu ifadesini doğruluyor.
Özellikle 4-6 yaş grubu Diyanetin Sıbyan okullarının üzerinde var gücüyle durduğu ve şu anda 7 bin civarında çocuğumuz bu okullarda okuduğunu biliyoruz. Müftülüğün organizasyonunda yapılan aylık istişarelerle şehrin nabzını tuttuğunu, bazen genel istişareler yaparak şehrin ileri gelenlerinden fikir aldığını da duyuyor, bazen bizzat şahit oluyoruz.
Bir toplantıda ben bir talebimi dile getirdim, sözü ağzımdan aldı ve dedi ki; “Eyüphan bey sen Anzele suyunu Şeyh Yusuf camisi ile birleştiren balıklı göl istiyorsun, Urfa’lılar kızsa da yapacağız merak etmeyin, senin yazın benim masada duruyor”, doğrusu ben buna çok şaşırmıştım. Tabi bu durum onun ilgili, zeki, hafızası kuvvetli ve duyarlı olduğuna işarettir.
Tabi Vali Bey ile Halk arasında “Kara kedi” rolünü oynayan kimi aktörler de var sanırım, “İnsan Hakları Cemiyeti” adına ilk geldiğinde birkaç defa randevu istedik verilmedi, canı sağolsun, takriben bir Ay’a yakındır “Yeni Emekli Bir Sen” adına yine randevu talebinde bulunmuşuz hala bir haber yok, bu tehirin kendisinden kaynaklandığına inanmıyorum.
Güzeloğlu, Muhtarlarla iyi bir iletişim halinde, kanaatim o ki onun kadar Diyarbakır’ın köylerini gezen, halkı yakından dinleyen başka bir vali olmamıştır. Kayyum olarak görevlendirildiğinden sonra yine Muhtarlara Çarşamba günü belli bir saat vermiş, isteyen her muhtar kendisine bu saatte ulaşabiliyor. Bu ne anlama geliyor? demek Muhtar kabiliyetli biri ise köyünde, mahallesinde olan sorunları direk en yetkili mülki amire ulaştırma imkanını bulur, çözümüne katkıda bulunur. Ben geçende birkaç Muhtarın belediyeye hitaben yazdığı bir kaç dilekçeyi bir vesile ile gördüm, utandım doğrusu, gereksiz, anlamsız taleplerde bulunmuşlardı, bir de işin bu yönü var.
Keşke Sivil Toplum Kuruluşlarına da ayda bir bir saat verseydi, ya da Sivil Toplum Kuruluşları Daire Başkanlığını kursaydı. Kanaatim o ki burada kalırsa onu da yapacak.
Malum Valiler kararnamesi eli kulağında, çıktı çıkacak, özelikle Hasan Basri Güzeloğlu’nun yerinde kalmasında fayda mülahaza ediyorum. Çünkü şehri biliyor, sahadan haberdar, ne yapıp yapmayacağını kanaatimce çok iyi hazırlamış durumda. Yeni bir Vali şehrimiz için en az 6 ay kayıp demektir.
Diyarbakır’ın hizmeti ve selameti için Güzeloğlu’nun Diyarbakır valiliğinde kalmasında fayda var. Evet üç yılda bir, valilerin yer değişikliği oluyor ama bu bir teamül herhalde mecburi değil, görevin uzatılmasında bir beis olmadığı gibi kamu menfaati lehinedir.
Kanaatim o ki şehrimizde kalırsa;
*Yönetim tarzını daha da sivilleştirecek,
*İletişimini daha güçlü tutacak,
*Kamu menfaatini önceleyerek çalışacak,
*Harcama kalemlerinde tasarruflu davranacak,
*Şehrimizde iz bırakacak çalışmalar yapacak,
*Şehrimiz manevi bir hamle yapacak,
*Bahis oyunları, Eroin-Esrar çeteleri üzerine gidecek,
*İşsizliğe çare bulacak,
*Şehrin trafiğini rahatlatacak çalışmalar yapacak,
*Eğitim öğretimde çok iyi derecelere çıkacağız,
*Şehrimiz daha da güvenilir bir kent haline gelecek.
İki defa istişaresine katıldım, bu ruhu, bu enerjiyi onda fark ettim.
Külliyede Valiler toplantısında Reis soruyor “Hasan bey sizin bir talebiniz olmadı, ihtiyacınız yok mu?” Güzeloğlu güzel bir cevap veriyor “Yok efendim elimizdeki kaynak bize yetiyor fazla bile” işte vali bu derim, gerçekten elimizdeki kaynakları yerli yerinde değerlendirirsek, israftan kaçınırsak, kaynaklarımız yeter de artar.
Eğer Devletin yeni Valilere ihtiyaç varsa buyur Vali Yardımcısı Ahmet Naci Helvacıoğlu, Sur kaymakamı Abdullah Çiftçi sırada hazır duruyorlar. Vatandaş onları da bir an evvel Vali olarak görmek istiyor.
Her şeyin hayırlısı diyelim Üstat Bediüzzaman’ın ifadesiyle “Bazı olaylar bizatihi, bazıları da netice itibariyle hayırlıdır.” İnşallah Güzeloğlu’nun velayetinde şehrimizin istikbali maddi manevi kalkınma ile şahlanacak.
Görevine devam ederse, ki edeceğine inanıyorum o zaman kamu adına taleplerimizi tekrar dillendirmeye devam edeceğiz tabi.
Selam ve selametle kalın.
Eyüphan KAYA