Bir ülke düşün ki kendi inanç, kültür, örf ve adetlerine göre yasa yapmaktan acizdir. Kabul edelim etmeyelim bizim durumumuz bu.
Zamanında kimi yetersiz, millet düşmanı kimselerin Fransa’dan, Almanya’dan, Roma hukukundan ve İsviçre’den kanun ithal ettiği gibi şimdi de, o sözleşme bu sözleşme diyerek inanç ve kültürümüzle bağdaşmayan yasalar çıkarıyorlar.
Hayatın huzur ve mutluluk katsayısını arttıran ilahi hukuk, inanç ve kültüründen faydalanmadan bir topluluk yasa çıkarıyorsa ben o halka halk demem, o millete millet diyemem.
Bizim inanç ve kültürümüzde anne kutsaldır, anne evin direğidir, eş uğruna can verilen namustur, anne cennetin ayaklarının altında olduğu bir şahsiyetin adıdır, eşe, aile fertlerine el kaldırılmazken, sen gel karı koca ilişkisini şu anda hükümsüz olan İstanbul Sözleşmesine göre hazırlanan 6284 numaralı yasanın aile bakanlığı aracılığıyla reklamını yap, ben vatandaş olarak bu yasanın hala değiştirmeyen Meclsi de bu yasanın arkasında duran Aile Bakanlığını da kınıyorum!
Bu yasa erkeği adamdan saymıyor,
Bu yasa tek taraflı ifadeyi esas alıyor,
Bu yasa erkeği kalacak adres göstermeksinizin evden atıyor,
Bu yasa erkeğin ifadesini kabul etmiyor,
Bu yasa Kur’anın ruhuna ters düşüyor,
Bu yasa kadın ve erkeğin uzlaşmasını engelliyor,
Bu yasa aileleri dağıtıyor,
Bu yasa cinnet ve cinayetlere sebebiyet veriyor.
Sadece bu kadarlık sıkıntılar için dahi “olsun, yasa yasadır” diyorsanız orasını bilmem, ama ben şahsiyetime yedirerem.
Bu yasada;
Şahsiyet göremiyorum,
Şeref göremiyorum,
Adalet göremiyorum,
Sulh göremiyorum,
Hayırlı bir netice göremiyorum.
Dolayısıyla esas olan 6284 numaralı yasanın tümden kalkmasıdır, kalkmıyorsa da ıslah olmalıdır.
Şöyle ıslah olabilir;
1-Kadın, beyanı üzerine mukaddasatı ile yemin edecek, beyanı yanlış çıkarsa cezalandırılacak.
2-En geç üç-yedi gün zarfında erkeğin de ifadesine başvurulacak.
3-Erkek evden uzaklaştırılımışsa kendisine kalacak yer gösterilecek.
Bu durumda bir derce uygulanabilir.
Şunu da bilelim ki bu yasa aile yasası değildir. Bu yasa Partner yasasıdır. Nikahsız beraber yaşayan kimseler için çıkarılmış bir yasadır.
Bu yasa şiddeti öyle çeşitlendiriyor ki altında çıkılmaz bir hal alıyor.
*Psikolojik şiddet,
*Ekonomik şiddet,
*Cinsel şiddet,
*Fiziki lşiddet,
Bu şiddet türünün nerde başlayıp nerde bittiği sınırı yok, bu şiddetlerden birinin olabilme ihtimali olması dahi erkeğin evden uzaklaştırmasına sebep teşkil edebiliyor.
Mesela eve geldiniz ve evde yabancı bir erkek var, yüksek sesle “bu adam da kim?” Diye sorsanız psikolojik şiddete giriyor, kadının şikayeti üzerine gelen polis sizi evden uzaklaştırıyor. Daha nasıl anlatayım?
Allah aşkına böyle yasa mı olur?
Böyle aile mi olur?
Böyle hayat mı olur?
Böyle bakanlık mı olur?
Böyle nizam mı olur?
Bu yasa müslüman olmayanlara uygulanabilir
Allah’ın emri peyagmberin kavli ile evlenmeyenlere uygulanabilir
Kısacası bu yasa gavur oğlu gavurlara uygulanabilir, namus hissini kayb edenlere uygulanabilir. Evet biz dengesiz bir hayatın girdabındayız ama gavur oğlu gavur değiliz.
Siz Hans için çıkarılan yasayı Hasan’a uygularsanız “nah” huzur bulursunuz çünkü zulüm işliyorsunuz, zulumde hayır yoktur.
Eğer Mecliste elli tane vekil nitelikli milletvekili olsaydı, bu yasa çoktan değişmişti. Bu demektir ki vekillerin derdi yasama değil, onlar başka işlerin peşinde.
De sene sefil haldeyiz.
Vesselam.