Bu çalıştayın içeriğini ondan dinleyelim…
Malum ülkemiz 1924 anayasasıyla başlan bir serüvenle, kalka düşe bu günlere geldi, ama bu gün artık bu defolu sistemle devam etmesi imkansız. Dolayısıyla hem vatandaş olarak, hem siyasi ve idari erk olarak bir arayışa girmek ve geleceğimizi daha sağlam temeller üzerinde inşa etmek vazifemizdir.
Bu münasebet ile Gelecek Partisinin Genel Başkanı Davutoğlu’nun riyasetinde Kürt meselesini ele alıp Kürtlerle birlikte çare, çözüm araması kayda değer buluyorum.
Çalıştay öyle verimli geçti ki, bir ara dedim ki “keşke Davutoğlu yerinde Reisi cumhur olsaydı” yanımda oturan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mücahit Ceylan da dedi ki, “Zaten o burada olsaydı bu sorunu konuşmuyor olacaktık.”
Çalıştaydan satır araları,
*Daha önce Van ilimizde yapılıp 10 maddede özetlenen manifesto niteliğinde Kürt meselesi çözüm deklarasyon katılımcılar tarafından takdirle karşılandı. Davutoğlu’nun bizzat on maddesinin tamamını okuması da ayrı bir ciddiyetin ifadesiydi.
*8 saat süren çalıştayda sınırlama olmadan söz hakkı verildi, bazı katılımcıların “güzel Türkçe konuşması yarışmasına girmişler gibi” uzun uzun konuşmaları ve bir siyasi demogojiyle ciddi bir şey söylememeleri de dikkatten kaçmadı.
*Genel olarak Kürtçenin öğretilmesi ve eğitimde kullanılması, iki dilli eğitimin önünün açılması, belli aşamalarda bütün öğrencilere en az yaşayan dillerden birinin mecburi tercihli dil olarak okutulması fikri dile geldi ve makul görüldü.
*Kürt meselesinin ülke bütünlüğü içinde yasal ve anayasal düzeyde çözülmesi, Irak Kürdistan bölgesel yönetimine destek verip devletleştirilmesi için yardımcı olunması dillendirildi.
*Dış ülkelerde yaşayan Kürtlerin sahiplenmesi ve desteklenmesi raporda olduğu gibi makul bir fikir olarak kabul edildi.
*Türkçülük hayallerinden ve katı ulusalcı politikalardan uzak durulması uyarısı yapıldı.
*Devlet aklı da, Türk kamuoyu da yeni süreçte Kürtlerin varlığı ve ihtiyaç duyduğu huzurun gerekliliği konusunda ikna edilmelidir.
*Herkes bilsin ki silah ile hak arama yolu kapanmıştır, PKK’nin silah bırakması lazımdır. Birileri PKK’yi gerekçe gösterip baka sorunu deyip halkı aldatmaktan vazgeçmelidir.
*İhtiyaç duyduğumuz enerji yanı başımızda, 50-100 kilometre yakınımızdadır.
*Türkiye cumhuriyeti Kürtlerle barışırsa beklenmedik düzeyde bir güç kazanır.
…
Ben de söz alarak şunları paylaştım.
“Başbakanımızın güler yüzü bize cesaret ve umut veriyor, bir önceki çalıştay raporunun tarafınızdan okunması bir ciddiyetin ifadesidir.
Kayyum uygulamasının yanlışlığını ele alırken KCK vesayetinin yanlışlığına dikkat çekmek de önem arz etmektedir. KCK da başka bir bela olarak Kürtleri rahatsız ediyor.
Geçende “Bu Ülkeye Kürt SAM lazım” başlıklı bir yazı yazmıştım, Kürtler belki 50 ülkede yaşamaktadır, araştırmak, takip etmek, Kürtlerin hayat şartlarının iyileşmesi için çaba sarf etmek önemlidir, bu insanlar ancak bu şekilde Türkiye'nin sempatisini kazanırlar.Onun için cesaret gösterin partinizin himayesinde Kürt Stratejik Araştırmaları Merkezi teşekkül ettirmekte fayda var, keşke devlet eliyle bunlar yapılsa.
Ayrıca Diyarbakır Dağkapı meydanında Şeyh Said ve 46 arkadaşlarının ruhuna bir fatiha okuyup, burada bir şehitlik abidesi yapmak lazım demenizi istiyorum.
…..
Tarihi akış gösteriyor ki yüzyılda bir devletler kendini yeniliyor, devletin bir hizmet yönü var, bir de hükümranlık yönü.
Hükümranlık yönünü;
Birinci meclisin ruhuyla,
İlahi öğretiyle,
Veda hutbesiyle barışık hale getirmek lazım,
Şunu bilmekte fayda var, karar yeter sayısı olmadığı halde birinci meclis fesh edildi, oluşan ikinci meclisle sorunlarımız başladı ve o sorunlar hala devam ediyor.
Kürt meselesinin çözülmesi için İdris-i Bitlisi ve Yavuz Sultan Selim antlaşması gücellenebilir,
Kürt aşiretleriyle konuşup onların potansiyelinden faydalanılabilir. Aşiretler toparlama sürecine girdiler, şu anda çoğu dernekleşti, kendini güncelliyorlar.
Bir noktaya da dikkat çekmek istiyorum, PKK/PYD gibi oluşumları Kürt meselesiyle yan yana zikretmekten uzak duralım, malum zaman bize öğretti ki bu oluşumların eski karanlık devlet ile iş birliği vardır.
Unutmayalım dünya Kürtlere karşı vefa borçludur, öyle görülüyor ki Irak Kürdistan bölgesel yönetimi devletleşecek, keşke Türkiye elini çabuk tutup bağımsızlık talebini Birleşmiş Milletlere o taşısa.
Başarınızın devamını diliyor, bu çalışmadan dolayı sizi tebrik eder, teşekkür ediyorum” dedim.