7 Ağustos Cuma günü Diyarbakır Ulu Camide namaz sonrası İstanbul sözleşmesi konusunda açıklayıcı bilgi içeren; bu sözleşmenin sıkıntılı maddeleri nelerdir? ülkemizde ve dünyada buna karşı kim ne diyor? gibi soruların cevaplarını içeren ve aile yapımızın muhafazası için dua bulunduran bir broşür Türkiye Aile Meclisi adına vatandaşlara dağıtmak istedik.
Bir az erken yola çıkıp yol güzergahında bazı esnaflara da dağıta dağıta camiye gittim. Caminin rehberlik personeline bildiri dağıtmak istediğimi söyledim, beni görevli polise yönlendirdi, bu ara vakit müsait olunca Caminin Başimamı Dr.Osman Yağmur hocamıza da bir broşür verip namaz sonrası dağıtmak istediğimizi söyledim, onun doktora alanı hadis olunca bir az da hadis üzerinde serbest sohbet ettik, Medrese ve İlahiyat hakkında kısmi bir değerlendirmede bulunduk, derken ezan vakti geldi.
Namaz öncesi görevli polise anlattım durumu, telefonumu aldı, asayiş polisine söylerim dedi. Ben de kendimden emin bir şekilde, herhalde buna engel olacak değil diye huzuru kalp ile namaza gittim.
Hutbenin konusu bildirimizin amacıyla tam da örtüşüyordu, emri bil maruf nehyi anil münker(İyiliği emredip, kötülüğü engellemek) dolayısıyla hocam içten bir eda ile “şu İstanbul sözleşmesi, ailelerimizi dağıtıyor, inanç ve kültürümüze dokunuyor, bizim bu konuda uyanık olmamız gerektiği ve CİMER’e şikayet edip kalkması için çalışmamız lazım dedi”. Ben sevinçten mutluluk gözyaşlarını döktüm, bir yandan dua ederken bir yandan da şükür secdesine bulundum.
Hatibin bir Din görevlisi olarak bunu dillendirmesi tam da yerinde bir ifadeydi. Aslında hutbe dediğin böyle olmalı, icap ettiği konuda Müslümanları uyarmalı, asayiş ölçüleri içinde yönlendirmelidir.
Yüce Allah yardımcı olunca böyle olur, ben polisin müsaade etmeyeceğini bilemezdim ama Allah biliyor ve bu şekilde Osman hocamı konuşturuyordu.
Namazdan sonra polisi beni aradı, asayiş şubeden gelen polislerin yanına gittik, belli ki polis broşürleri dağıtmamı istemiyor kibarca beni oyalıyordu; burası cami, burada broşür dağıtmak pek doğru değil, zaten valiliğe bildirimde de bulunmamışsınız, başka bir gün bildirimde bulunursunuz ve bildirinizi dağıtırsınız diyor, tabi bir yandan da cemaat camiden çıkıyor, diğer yandan İLKE haber ajansı kameramanı da bekliyor ki broşür dağıtımını kameraya alıp görüntü eşliğinde haber yapsın.
Ben bu broşürü dağıtmak için izne gerek olmadığını, bu sözleşme aileye zarar verdiği, bu da aynı zamanda dini bir vazife olduğunu söylediysem de polis şefine anlatamadım.Bu broşürün aynı zamanda İlçe Kaymakamımızla paylaştığımı da söyledim yine işe yaramadı. Maalesef hayırlı bir iş bu şekilde yarıda kaldı, haberleştiremedik.
Biz sivil toplumcular olarak ülkemiz ve milletimiz lehine zaman harcayarak, gücümüz nispetinde cebimizden para sarf ederek hak ve adalet adına faaliyet gösterirken bize kolaylık sağlaması gereken polis çalışmamızı engelliyor. Evet tarzı, tavrı gayet insaniydi ama ne çare çalışmama engel oldu.
Buyurun broşürün içeriğine bakalım;
………………………………………………………………………………………………………………….
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” NEDEN İPTAL EDİLMELİDİR?
*Aile fertlerinin karşılıklı sorumluluklarını ortadan kaldırıyor, keyfi hareket etmelerine zemin hazırlıyor.(3.madde)
*Bu sözleşme eşcinsel evliliğe yasal hak talep ediyor,(4. Maddenin 3.bendi)
*Bu sözleşme adet, gelenek, kültür, namus ve dinden gelen değerleri kabul etmiyor, bu değerlerle mücadeleyi devletlere emrediyor(12.madde)
*Aralarında sorun oluşan karı-kocanın uzlaşmaları için birilerinin araya girmesini yasaklıyor,(14.madde)
*Evli bir kimsenin evine yabancı bir erkeğin gelip gitmesine ruhsat veriyor, itiraz eden kocayı evden uzaklaştırıyor.
*Bu sözleşme kadın erkeği eşitlik adı altında evi reissiz bırakarak devamlı aralarında kavga ettiriyor.
BU İFSAT PROJESİNİN FARKINA VARAN DEVLETLERİ TEBRİK EDİYORUZ
Macaristan, Polonya, Rusya, Ermenisten, Azerbeycan,
gibi ülkeleri bu konuda duyarlı olup sözleşmeyi istemedikleri/ reddettikleri için tebrik eder, bu devletlerin bir an evvel İslam ile müşerref olmalarını yüce Allah’tan diliyoruz.
DOĞRU YOLDASINIZ, DEVAM EDİN
“İstanbul sözleşmesi “nass değil nush edilebir” diyen ve bu ahlak dışı eşcinselliğe karşı vatandaşın her ferdini göreve davet eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı,
“İstanbul Sözleşmesi nasıl gelmişse öyle de gider” diyen Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’u
Canlı yayında “Bana ahlakdışı bir yaşam tarzının hayalleriyle yaşayan eşcinselleri kabul ettiremezsiniz” diyen İç İşleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu
“Galiba aileyi dağıtmak için bu sözleşmeyi imzalamışız” diyen Kamu Başdeneticisi Seref Malkoç’u
Hacı Bayram-ı Veli Camisinden livata ehli, cinsi sapkınlıkların tehlikesine işaret eden Diyanet reis’imiz Prof.Dr.Aile Erbaşı
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu(TİHEK) Başkanı Süleyman Aslan ve ekip arkadaşlarını,
“Önce aile” deyip aileye kalbi, kavli ve fiili dua ile sahip çıkan herkesi tebrik ederiz.
AİLE DAĞILIRSA, VATAN SARSILIR
*Genç kardeşlerimize helalinden evlilik nasip et ALLAH’ım
*Aile fertlerimiz arasında sevgi bağlarını güçlendir, ALLAH’ım
*Anne baba, dede nene, kardeşler arasında manevi bir bağ oluşturarak ailelerimizi sağlam kıl, ALLAH’ım
*Ailelerimize secde birliği, sofra birliği, seyahat birliği, sohbet birliği nasip et, ALLAH’ım
*Ulusal ve uluslar arası oyunlardan ailemizi koru ALLAH’ım
Türkiye büyük bir ailedir, Cumhurbaşkanımız aile reisimizdir. Bu büyük aileye sahip çıkması, devlet millet arasında en kısa zamanda kalıcı bir huzurun sağlanmasına imza atmasını bekliyoruz.
Kamuoyuna arz ederiz
Türkiye Aile Meclisi adına
…………………………………………………………………………………………
İşte dağıtılmasına müsaade edilmeyen broşürün içeriği tam olarak buydu, sizinle paylaşıyor, başkalarıyla baylaşmanızı bekliyorum.
Benim polis şefim bu broşürün içeriğini incelediği halde dağıtmama müsaade etmiyorsa burada bir sıkıntı var.
Ne zamandan beri doğruya doğru, yanlışa yanlış demek ülkemizde yasaklandı,
İyi düşüncelere sahip kimseleri tebrik etmek, motive etmek vazifemiz değil mi?
Aileye dua etmeye engel olacağına “amin” demeleri gerekmez miydi?
Ben ulusal ve uluslar varası bir vatandaş olarak ülkemde bu tür küçük hesapların yapıldığını görünce üzülüyorum.
Daha güvenilir ve saygın günlere hep beraber.