İslam toplumunun lokomotifi durumunda olan Osmanlıya öyle bir hücum ettiler ki, bin yılın intikamını ondan aldılar. Tabi o vasıtayla aslında bize zulüm ettiler. İnanç ve kültürümüze karşı savaş açtılar. Kemalist bir sitem cebren ve hile ile geldi, bazıları da Atatürk arkasına saklanarak küfrünü ortaya koyuyor, Anadolu’da at oynatıyor. Hay Allah sizi kahretsin. Bu 10 Kasım’da yaşanan rezalet neyin nesiydi?
Bırakın bu kandırmaca uygulamaları, bu memleketi Kemalizm’den ve Kemalistlerden kurtarın, biz de öz vatanımızda huzur içinde yaşayalım.
Bir Müslüman’ın başkasının dini diyanetiyle uğraşma gibi bir derdi yok, ama her nedense bazı dönek mürtetler her fırsatta Müslüman’a saldırmak için bahane buluyorlar.
Bediüzzaman dahi, ben müminlerin imanını kurtarmak için uğraşıyorum demiş. Bu ne anlama geliyor, yani benim kafirlerle bir problemim yok, bana sıkıntı oluşturmadıkları sürece.
Kanunlarımız maşallah Müslüman’dan başka her kesi koruyor. Çünkü kanunlarımız Anadolu insanının inanç ve kültüründen beslenen kanunlar değildir.
Alman, Fransız, İsviçre ve İtalyan kanunları. Bu kanunlarla idare edilen ülkede de böyle defolu vatandaş yetişir. Bu kanunları başına Türk kelimesi koyarak bir kısım insanımızın gözünü bağladılar.
Anne babasına saygısızlık yapan,
Eşine zulüm eden,
Başörtülüdür diye başkasının karısına kızına saldıran,
İslam inancıyla alay eden,
Belden aşağı hayaller kuran,
Hırsızlık arsızlık yapan…vs.
Cumhuriyetin yetiştirdiği defolu vatandaşlardır, işte senin başarın bu.
Birinci Meclisi dağıtıp Çanakkale ruhu ile hazırlanan 1921 Anayasasını değiştirenlerin amacına ulaştıklarını söyleyebiliriz.
Düşmanın bize yapmadıklarını onlar fazlasıyla yaptı. Bu halk hala kendine gelmedi.
Hiç düşünmüyorlar, bu halkın değerleri neydi? ne oldu?
Bu ucube diyarda;
Zina serbest,
Kumar serbest,
Alkol serbest,
Faiz serbest,
LGBT’li olmak bir başka,
İstanbul sözleşmesi, aile dağıtıyor,
6284 numaralı yasa toplumsal huzurun kaçmasına sebep oluyor.
Kadın ferraceyle dolaşıyorsa, kızı mantolu,
Anne mantoluysa, kız baş açık ve etekten aşağı çıplak,
Anne o durumdaysa kız dekolte giyiniyor.
Allah aşkına bu hal nereye doğru gidiyor? Dekolte giyinen annenin kızı acaba şortla mı dolaşacak?
Kime beğendiriyoruz kendimizi?
İslam’a dönelim İslam’a!
İslam’da edep var, merhamet var, kanaat var, namus var, insanlık var, saygı var, tek kelimeyle hayat var, mutluluk var.
İnsanlık açlıkla mücadele ederken Kozmetik sanayinin yıllık cirosu 500 milyar dolar olduğu söyleniyor, kahır ekseriyet kadınları parmağında oynatarak bu ürünleri satıyorlar, ülkemizin bayanları bu işin başını çekiyor. Yazık değil mi?
Her yıl binlerce insanımız Hıristiyan oluyor, biz hala beka sorununu başka yerde arıyoruz, yahu zaten sen dünyanın istediği mod’a girmişsin senin sınırın 50 kilometre geri olsa ne yazar? ileri olsa ne yazar?
Düşman seni kendine benzetmiş, sen farkında değilsin!
Eğer bu ülkede bir şeyler yapacaksanız İslam’ın mukaddesatına, devletin erkanına küfredenleri cezalandıracaksınız. Ölmüş kimseleri ulu önder diyerek canlandırmanın, kanunla korumanın bir anlamı yok.
İlahi öğretinin yasak kıldığını yasaklayacaksınız.
Alkol bin bir fecaatin sebebi oluyorsa niye serbest?
Kumar aileleri dağıtıyorsa niye serbest?
Zina toplumda huzursuzluğa, cinayetlere sebebiyet veriyorsa niye serbest?
Faiz fakiri daha fakir, zengini daha zengin ediyorsa niye serbest?
Bırakın bu AB, ABD ayaklarını, siz onlara benzedikçe daha da çamura batıyorsunuz.
Gelin özümüze dönelim. BİN yıllık tarihimizle barışalım, dinimizle anlaşalım. Biz İslam coğrafyasında yaşayan Müslüman bir toplumuz. Demokrasi, adına,
Çağdaşlık adına,
Laiklik adına,
Ne olduğu belirsiz bir hale geldik artık yeter, artık yeter!
Tabi dağdaki gelip bağdakini kovarsa olacağı budur.
Sultan Vahdettin’in görevlendirdiği malum subay fırsat eline geçince Vahdettin’i İstanbul’dan sepetledi, biz bir türlü onun getirdiği düzenin sıkıntılarından kurtulamıyoruz. Yazıklar olsun bize TBMM ne güne duruyor?
On binlerce şehidin kanıyla bu memleket kurtuldu, ama düşmanların istediği şeddeli küfür burada kök salsın diye on binlerce insanımız da devlet eliyle öldürüldü ta ki ladini bir devlet nizamı kuruldu.
Bir türlü cesaretimizi toplayıp, “neler oluyor?” diyen pek çıkmadı, ses verenleri de astılar, kestiler. Yok darbelerler, yok muhtıralarla, yok terörle bize balans ayarları veriyorlardı.
15 Temmuz’da gereken dersi aldılar, ama hala zaman zaman birilerinin eli üzerine ülkemize sıkıntı vermeye devam ediliyor.
İkinci meclis kurtuluş savaşının ruhuna yanlış yaptı, sakın ola biz 15 Temmuz ruhuna yanlış yapmayalım, ülkemize yazık.
Zaman halka sahip çıkma zamanı,
Zaman tarihle yüzleşme zamanı,
Zaman dinimizle selamlaşma zamanı,
Hepimiz öleceğiz ve Allah’a söyleyecek sözümüz olmalıdır diye düşünüyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz acaba?
Eyüphan KAYA