Bu başlığı attım diye sakın Macron’a hakaret ettiğimi sanmayın, bu onun için bir iltifat olsa gerek. Böyle devlet reisi mi olur? Bu herif çete başı bile olamaz! Bizim çete başlarımız dahi herhangi bir peygamberden bahse dildiğinde dahi “eyvallah” deyip, sağ elini kalbine götürürler.
Aslında Allah meydan okuyan iki devlet var yeryüzünde, laiklik adı altında biri Fransa diğerini de siz söyleyin çünkü dilim varmıyor.
Kanaatime göre yeryüzünde iki tür insan var; ehli iman ve ehli davet. Ehli davet adını verdiğimiz gayri müslimlerin çoğu kendi halinde yaşarken bazen Macron gibi haddini aşanlar da oluyor.
İnsanlık tarihinin bize bıraktığı Peygamberlik müessesinin son halkası olan Hz.Muhammed(sav) ve ona gönderilen kitap Kur’anı Kerim elimizde kalmışken, bir devletin reisinin bu iki değere dil uzatması, hakkında ileri geri konuşması akılla, izanla izah edilemez!
Bizler Müslüman olarak Hz.İsa’yı, Hz.Musa’yı “aleyhisselam” diyerek anarken, bir peygamber olarak onların söz ve hikayelerinden faydalanırken, muharref incili dahi gerekirse okur, aleyhinde bir şey söylememeye gayret ederken, hani içinde bazı ilahi buyruklar kalmış olabilir, Hz.İsa’ya ait ifadeler olabilir diye değer verirken, İslam’ın nasıl hakiki bir din olduğunu da fiili olarak ortaya koyuyoruz.
Olması gereken buyken Kur’anı Kerim hakkında Macron’un ileri geri konuşması kaba bir kabahattir. Kökünü silm(barış) kelimesinden alan bir dini terörle bağdaştırmak iftiranın ta kendisidir.
Kur’anı Kerim müslim gayri müslim herkesin hukukunu himaye ettiği halde Macron’un Kur’an hakkında ileri geri konuşması akla ziyandır.
Bu anormalliğin dolaylı bazı faydaları da var, şu anda kendini boşlukta his eden kimi insanların Kur’an’a ve İslam’a yönelmesini sağlar, ikincisi ve en önemlisi 1.8 Milyar İslam dünyasının kendine gelmesine vesile olur diye düşünüyorum.
Bir basın mensubu olarak diyorum ki;
*Herhangi bir peygambere hakaret etmeyi özellikle de Hz.Muhammed(sav)’e saygısızlık yapmayı özgürlükten sayan hoş görünüz batsın!
*1.8 Milyarlık insanlık topluluğuna sıkıntı verecek bir söz ve davranışı, haber veya karikatürü özgür sınırları içinde değerlendiren basın özgürlüğünüz batsın!
*Kendine hiçbir faydası olmadığı halde sadece nefis ve şeytanın oyununa gelen ve bu yönüyle insi şeytan rolünde dünyaya sıkıntı veren kimselere yazıklar olsun!
İslam, hak hukuk demektir,
İslam emniyet ve güven demektir,
İslam adaletin en önemli insanı değer olduğunu söyler,
İnsana sıkıntı veren faaliyetlerin yasaklanmasını emreder,
Hayata katkı veren söz, hal ve davranışları yapılmasını ferman buyurur,
İnsanlara faydalı olmayı önemli bir değer olarak kabul eder,
İnanmıyorsan peygamberin veda hutbesini oku gebeş!
Sen dua et ki seni adamdan sayıp, uyarıyoruz, yanlış yoldasın diye!
Bir Müslüman gerekirse “İlayi kelimetüllah” için can verebilir, can alabilir de!
Devletin hilebaz güçleri sınırlarla birbirini koruyorlar, yoksa 6 ayda bir İsrail’in bir Başbakanı öldürülürdü,
Abdulfattah Sisi’nin çoktan canı alınmıştı,
Esad’a gereken cevap çoktan verilmişti,
ABD başkanını orada burada cirit atması bile hayal olurdu.
Peygamberimize hakaret edenlerin canını almak bir Müslüman’ın vazifesidir, bunu da herkes bilsin! Bu terör falan da değildir, bu cihadın bir parçasıdır.
Terör arıyorsanız, durup dururken hayata sıkıntı vermek terördür, bunu yapanlar da teröristtir! Sözüm ona bir Devlet Başkanının bu yanlışa destek vermesi ise af edilemez bir kusurdur. Müslüman’ı öyle gayretsiz görmeyin derim.
Terör, iş yerini taramaktır, masum insanlara zarar vermektir, başka dinin mensuplarını haksız yere öldürmektir. Terör arıyorsanız DAİŞ’e katılan BİN civarında Fransız vatandaşlarına bakın, derim.
Ayıptır ayıp siz neyin peşindesiniz. Dünyanın en iyi insanları olan Müslümanları rahatsız etmekten utanmıyor musunuz? Maskara maymun!
“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” size de az kaldı, inşaallah yakında iktidardan düşeceksiniz, haberiniz olsun!
Nokta!