Malumunuz yer, zaman ve kişiler vahiy ile irtibatı olunca ayrı bir değer kazanıyor. Buyur Peygamberler, Mekke, Medine ve Kuds ü şerif gibi yerler ve Kadir gecesi neden bu kadar değerlidirler? tabi ki vahiy ile irtibatları olduğu için değerleri artıyor.
Bir de vahye konu olan yerler ve kişiler aynı zamanda insanlığın hafızasında ayrı bir değer kazanıyorlar. Habibi Necar(Bir adam uzaktan koşar adımlarla geldi ve peygamberlere uyun dedi, Yasin suresinde ondan bahsediliyor )
Hz.Lokman’ın peygamber olup olmadığı net değil ama yaşantısı, çocuklarına olan nasihati Allah’ın hoşuna gitmiş ve Allah onun dualarıyla inanlığı uyarmıştır Kur’anı Kerimde lokman suresi adında bir sure bile vardır.
Mağara arkadaşları olarak anlatılan Eshabul Kehfin Dekyanus’un zulmüne karşı ölümü dahi göze alarak hakka kaçışları insanlık için bir ibret bir örnek olarak anlatılmıştır.
Dolayısıyla bu hadisenin cereyan ettiği coğrafya önemlidir ve bu gün dahi sahiplenilirse insanlığa ışık tutar diye düşünüyorum.
Malum Dekyanus; zengin, güçlü, sıhhati yerinde ve yakışıklı bir adammış, ne yazık ki bu nimetler onu kudurtmuş, gün gelmiş ahalisine “ben sizin Rabbınızım” demiş, mağara arkadaşları olarak anılan 6 genç sarayın gözde müdavimi ve Dekyanus’un danışmanlarıymış, aralarında istişare ederek; bu adam haddini aştı, bizim burada kalmamız onun bu zulmünü kabul etmemiz ve onaylamamız anlamına gelir, dolayıyla saraydan kaçmamız lazım düşüncesi üzerinde ittifak ediyorlar.
Hadise İslam öncesinde cereyan ediyor, Hıristiyanlık dini ya daha gelmemiş ya da var ama buralara ulaşmamış galiba.
Derken bunlar saraydan kaçıyorlar, yolda karşılaştıkları çoban da onlara iştirak ediyor, bir de çoban köpeği de arkalarına düşüyor.
Altı genç Mernuş, Demernuş, Şazenuş, Yemlihan, Meselina ve Mekselina çobanın da adı Keftetetyuş ve köpeği de Kıtmir adını taşıyormuş, benim okuduğum kitapta böyle beyan ediliyor.
Bunların hikayesini burada anlatamam ama bu hadisenin Lice ilçemizde cereyan ettiğini yüzde bin olduğunu söyleyebilirim.
Fis, Firdeys ve Dırkam üçgeninde cereyan ettiğini Dekynanus harabelerinden ve Eshabul kehf mağarasından rahatlıkla anlaşılıyor. “Köpekleri mağaranın kapısına elini uzatmıştı” ayetinin bir işareti olarak mağaranın kapısının ütünde taşta iz bırakması ve 1993 yılında buna tahammül etmeyen bir Assubayın bu izi silmek için burayı kırması ve çarpılarak felç olması da bunu doğrulayan delillerden bir tanesidir. O gün orada bulunan Mehmetçiklerden bu yazımı okuyan varsa lütfen konuşsunlar yoksa onlar da vebal altında kalırlar bu böyle biline. O gün olaya şahit olup emekli olduktan sonra özür dilercesine ziyaretine gelip bu hadiseyi oradaki ahaliye anlatanlar da olmuştur.
Ayrıca hiç düşündünüz mü? Mernuş, Meselina, Şazenuş, Yemlihan ve Kıtmir isimleri neden bu civarda yaygın kullanılıyor? Bu da Eshab-ül Kehfin burada olduğuna açık bir delidir.
Bu gün sit alanı olmasına rağmen Dekyanus kalesine kalekol yapılması bu tarihi hafızayı silmeye yönelik bir hamledir.1970 yılına kadar Fis ovasında geçen yolda “Dekyanus Kalesine gider” levhası varmış. En kısa zamanda Kalekola yer değişikliği yaparak oradan başlamak üzere Eshab-ül Kehf delikanlıların yaşadığı hadiseyi destanlaştırarak “Sezar’ın hakkı Sezar’a” misali buraların İslam dünyasının inanç turizmine açılması hepimizin üzerinde bir vecibedir.
Comelaş köyünün sakinlerinden olup duyarlı bir vatandaş olan ve bu konuda bildiklerini benimle paylaşan İş Adamı ve Diyarbakır aşığı Bahri İleri’ye de huzurunuzda teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Evet Kur’anı Kerim ve bazı tarih kitaplarından bu konuda bazı bilgilere sahibiz, ama pratikte yaşananlar hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz, Eshabul Kehf ile ilgili bir çok hikayeler var, aslında bu konuda bir araştırma yapıp bunları bir kitapta toplamak lazım.
Bundan 70 yıl önce köyümüzden bir grup Müslüman cinlerin bir gece vakti geçtiği ve koyunların başında çoban olan Hacı Emrihan dayı cinlerin verdiği selamı aldıktan sonra, soğuk kanlılıkla sormuş “yolunuz açık olsun nereye gidiyorsunuz” cinlerden biri “Eshabul kehfi ziyarete” demiş. Ruhu şad olsun merhum Hacı Emrihan dayını ben gördüm ve daha nice nice hadiseler.
Gelin Kur’ani Kerimde geçen bu ders verici ilahi paylaşıma saygılı olalım ve buraya sahip çıkalım yoksa yarın hak divanında hesabımız ağır olur.
Benden söylemesi.