İsmi Meryem’di Mery yaptı,
Anne babasını takmıyor,
Diz altı, göğüs üstü açık, göbeği dışarıda,
Makyajsız dışarı çıkmıyor,
Dudaklarına rujlu,
Arada bir kuaföre gidiyor, kuaförü de erkek,
Bir elbise giyiyor içi dışı gözüküyor,
Elin çocuklarıyla elele,
Bazen eve gelmediği bile oluyor,
İbadeti çoktan unutmuş,
İslam’dan bahsedilince hemen dudak büküyor,
Asgari ücretle iş bulmuş, ekonomik bağımsızlığı elinde güya,
Yaşı da epey ilerleri şimdi nasıl evlendireceğimizi bilemiyoruz.
O kadar erkeklerle el tutuştu ki elleri haram kokuyor,
O kadar kimselerle flört yaptı ki temiz tarafı kalmadı,
O kadar dışarıda kaldı ki evde kalmayı beceremiyor,
O kadar dışarıda yemek yemiş ki mutfak işlerinden hiç anlamıyor,
O kadar günahlara dalmış ki tövbe etmek ona zor nasip olacak gibi,
Hey dünya hey!
Sen bunun için mi yaratıldın Meryem? Senin annen baban Müslümandı, ehli edepti, iman edep ve marifet ehliydi, sen bu halleri kimden öğrendin diye sordum bir gün, bana verdiği cevap şu oldu;
Bana Feministler ve Morçatı üyeleri öğrettiler dedi,
Bak kuzum sen kadınsın,
Kadınlığını kullan, hayatını yaşa, istediğin erkekle eğlen, şu dincilerden uzak dur, onlar kadını inanç ile sömürmek istiyorlar, yok efendim şu günah bu günah diyerek kadınları frenliyor, hayatın tadını çıkarmalarını engelliyorlar,
Mesela 18 yaş altı evlenmeyi uygun görüyorlar hâlbuki 14-18 yaş arası sizin keyif yaşınıdır, evlenirseniz başkasıyla yaşayamaz, yatamazsın, baksana yasalara göre evlilik yasak, beraber yaşamak kanunen suç değil bu yasayı boşuna mı getirdik, yararlanasınız diye mücadele ettik, Avrupalı dostlarımızla ne zahmetlerle çıkardık.
Senin yasal hakların var; İstanbul Sözleşmesi, 6284 numaralı yasa CEDAW sözleşmesi. Bunların her biri bu özgürlüğün içindir unutma! dediler.
Ah ah ne yapsak acaba?
Bizim komşunun oğlu sanki bir az buna layık ama bilmem ki? Alır mı onu acaba?
Bakıyorum onunda adı Hasan’dı Hans yapmış,
İbadet yok, saygı yok, bir yandan saçı uzatmış diğer yandan top sakal, o da serbest yaşamaktan hoşlanıyor, abdestsiz namazsız geziyor, gecende kulağına söyledim, baktım ki o bile bizimkine mesafeli duruyor.
Kendisine sordum sana ne oldu evlat niye öyle değiştin? Dedi ki kültür evlerine öğrettiler ana, fakat böyle gitmez, ben arayış içindeyim en kısa zamanda kendime gelmeye niyetlenmişim.
Eee olacağı budur, kız dediğin;
Edepli olmalı,
Orasını burasını el aleme göstererek kendini değerden düşürmemeli,
Müslüman evladı ise Allah’a şükür etmesini bilmeli, rüku, secde ile barışık olmalı,
Elini bir erkeğe vermeli elele ömrünün sonuna kadar yaşamalıdır.
Bu gün dünya, yarın ahret hayırlı bir anne olup çocuklarını salih evlat olarak yaşatmasını bilmelidir.
Yoksa bu hayatın içinde herkes ölçüsüz yaşarsa aile mefhumu kaybolur, o zaman insanlık kümesi hayvanların kümesinden daha beter bir kalabalık olur, dede, nene, dayı, amca, hala, teyze kavramları kalmaz.
Ah vah artık para etmez, dünyada da ahrette de başımız eğik, boynumuz bükük kalır.
Çünkü insanı diğer varlıklardan ayıran, ıffettir, edeptir, hayadır, ibadettir.
Daha vakit varken tövbe istiğfar edip insan gibi yaşama yolunu tercih edelim sırat-ı müstakimde yürüyelim.
İnsan olarak yaratıldık, insan olarak ölelim, arkamızda hayırlı bir nesil, dua ve selam bırakalım ne dersiniz?
Şu sözü duyarken kahrolmuştum Papa diyor ki “Bizim kızlar haç taksınlar, çünkü Müslüman kızları bizim kızlara gibi giyiniyorlar ayır edemiyoruz”.
Her gün imtihandayız, bu imtihanda günahları minimize eden, sevaplarını arttırmayı dert edinen, Allah rızası için yaşayıp, adetini ibadete çeviren kimselerden olmayı Mevlam nasip ve müyesser eylesin.
.Selam ve selametle kalın.
Eyüphan KAYA