Kimin ne hakla bu milletin başına bela ettiğini bilemedğimiz bu bu gayri İslami sistem bu gün itibariyle bu milleti hem dünyadan, hem ahretten mahrum etmiştir.
Yok efendim Atatürk İlke ve İnkılaplar,
Vay efendim Kemalist sistem derken,
Yasallar ve Anayasa ile bütün İslami değerleri yerle bir eden bu devlet yapısı milletimize haksızlık ve zulumden başka bir şey vermemiştir. “Efendim suçlu adalete teslim edildi, hak yerini bulacak” denildiği zaman ben hayretler içinde kalıyorum.
Hangi hukuk, hangi adalet..!?
Gönüllü beraberliği alkışlayan, nikahlı beraberliği cezalandıran yasalar mı hukuk?
Kadının beyanı esas alınıp, erkeği sokağa atan yasalar mı hukuk?
Eş cinsellerin sırtını sıvazlayan yasalar mı hukuk?
İslami değrlerden yoksun olup, alo/celo’nun sözlerinden ibaret olan yasalar mı hukuk?
İlhamını sözde Atatürk ilke ve inkılaplarından alan yasalar mı hukuk?
Allah’ın ADL sıfatına meydan kanunlar mı hukuk?
Haydı oradan!
Öyle insan yetiştirmişiz ki bu haksızlığı dile getirmeye dahi tahammülü yok, yazıda dile getirdiğim bu haksızlıklara dahi tahammül etmiyor.
Baksanıza dünyada bir ibretlik hadise gibi duran 5816 numaralı yasa yüzünden cumhuriyetin ilk 40 yılında ne oldu, ne bittiğini anlayamıyoruz? Hakiki yönüyle gün yüzüne çıkması karşısında bu mezkur yasa bir engel olarak duruyor ve biz bu haksızlığa karşı öyle sessiz sedasız kalıyoruz.
Herhalde heykellere selam verek tek ülke biziz.
*28 Şubat sürecinde Diyarbakır’ın Ofis semtindeki PTT’de kadın erkek farklı sıraya girdi diye, elini silahına atan bir adi militarist herif; “Burası Atatürk Türkiyesi, kadın erkek farklı sıra oluşturamaz” demişti.
Bu heykellere ayrıca Atatürk heykeli adını veren ibretlik bir sistemin altında ezildikçe eziliyoruz.
Bu ülkede insanlığı baş belası olan Faiz, Kumar, Zina, İçki serbest,
Bu ülkede uyuşturucu, mafya tarzı yer altı dünyası, kadın pazarlama, beyaz yakalıların modern hırsızlığı sözde kanunen yasak, ama fiilen serbest,
Bu ülkede İman, Edep, Marifet, Hikmet, Tefekkür meczup işi olarak kabul ediliyor,
Bu ülkede İslam dinini değerleriyle tanımayan bir sinsi sistem var,
Bu ülkede müslümanın müslümanca yaşamasını kabullenmeyen bir devlet yapısını oluşturulmuş,
Bu ülkede moda ve lüks hayat revaçta, israf almış başını gidiyor, zengin ile fakir arasında uçurum var, garip gurabanın sesi pek çıkmıyor.Bir umutsuzluk ve korku hakim.
Bu ülkede Kürtler hala devlet nezdinde kabul görmedi, Müslüman değerleriyle hayata tutunamıyor, öyle ki siyasette yer almanız için en az yarı kirlenmiş olmanız aranan şartlar arasında yer alıyor, dolayısıyla düzgün birisi siyasete adım attığı için birkaç gerekçeyle öteleniyor,
Çok temiz, siyasete yaramaz,
Yalan söylerken yüzü kızarıyor,
İyi insanlar siyatese girmemelidir vb. yorumlarla siyaset sahnesinden itiliyor, yani bu kirli saha bünyesine düzgün adam kabul etmiyor.
Onun için diyorum ki, 2023 seçimlerinde devletin hükümranlığı test edilecek, ya bu eksik, aksak sisteme devam diyeceğiz, ya da İlahi öğretiye bağlı yeni bir nizam kurup, “siyaset iyi insanların işidir” sloganıyla hareket edecğiz.
Mesele bu kadar mühimdir.
Onun için şu ittifak bu ittifak çok mühim değil, mühim olan devlet ile milleti kaynaştırabilecek, dünya ve ahretimizi mamur edecek bir sistem ile devletin hükümranlığına bir ayar verebilmektir.
Devletin iki özelliğiyle dikkat çekiyor, biri hizmet yönü, diğeri ise hükümranlık yönü.
İkisinde de adil olanı tercih edeceğiz, şu ithal kanunlarla örülmüş adalet mekanizmasına “hukuk” diyerek vatandaşı aldatmanın modası geçti.
Avrupa birliğinin kapı eşiğinde dilenmenin zamanı değildir,
Birleşmiş Miletler(BM) çifte standat yönetim tarzı ile dünyanın dengesini bozdu, buna seyirci kalamayız.
Hal böyle olunca bu ülkede kazanması gereken ruh;
*Devleti islami değerlerle,
*Veda hutbesiyle
*Birinci meclisin ruhuyla,
*İman, edep ve marifetle.. barışık hale getirmeli.
Bıktık bu seküler sistemin şaklabanlıklarından,
Eşcinselliği özgürlük sayan sözde hukuk sisteminden,
Laikli adı altında islami değerleri yok sayan, görmezlikten gelen yasa ve anayasal değerlerden,
Kadını annelik değerlerinden koparıp sokakta çalıştırmaya teşvik eden çarpık zihniyetten,
Başka bir ifade ile “Allah ile kavgalı” bir seküler nizamandan bıktık.
Eğer gelecek yüz yılı da böyle götürmeye çalışırsak, ülkemizi dünyevi ve uhrevi açıdan reziller diyarı haline getirmiş olacağız!
Hal böyle olunca, ne diye biri diğerinin yakasına yapışıp duruyoruz ey Anadolu halkı..
Gelin Allah ile barışık bir nizam seçin ey Anadolu halkı…
Gelin ırlçılık ve benzeri adi düşünce ve akılmardan vaz geçin ey Anadolu haklı…
Bu şekilde sefil yaşayacaksan Kürt olsan neye yarar , Türk olsan neye yarar?
Benden söylemesi.