Değerli dostlar biz vatandaş olarak bürokratlarımız, vekillerimiz, bakanlarımız hatta Reis-i Cumhurumuz üzerinde denetim için bir göz olmalı, daha faydalı işler yapmaları için de yol yöntem göstermeliyiz. Çünkü bu ülke 85 milyon vatandaşındır, bir gemiye benzetirsek ülkenin tüm çalışanları geminin mürettebatıdır.
Bilen biliyor Türkiye Aile Meclisi olarak 6 yılı aşkındır hayata sıkıntı veren yasa ve yönetmeliklerle mücadele ediyoruz. Uzun zaman İstanbul Sözleşmesinin sıkıntılarını dillendirdik, Cumhurbaşkanımız bir gece vakti sözleşmeyi reddedince inanır mısınız o gece belki yarım saat sevinç göz yaşlarını dökmüşüm. Ancak bu sözleşme gereği çıkarılan yaslar özellikle 6284 ve benzeri yasalar halen yürürlükte duruyor. Mecliste 3-5 vekil bunu dert edinip parlamentoyu harekete geçirmiyor.
Bakanımız Mahinur hanım “6284 numaralı yasa önemlidir” deyince heyecana geldim ve “olmadı bakan hanım olmadı!” başlıklı bir yazı yazdım.
Mahinur Bakanımın “güçlü birey, güçlü aile, güçlü toplum” sloganına sahip çıkması uzun erimli olarak hayırlı işlere imza atacağına işarettir.
Ayrıca “süresiz nafaka adil değildir, ele almak lazım” demesi de hayra alamettir.
Bakanlıktan edindiğim bilgiye göre nezareti devralır almaz birkaç tane sıkıntılı genel müdürü de görevden almış, bir kaç il müdürlerini de alacak ve şimdiye kadar Bakanlık düzeyinde yanlış bir işe de imza atmamış.
Bu edindiğim bilgiler bana tekrar umut verdi. Hatta göreve başlarken de “Mahinur Özdemir Göktaş umut veriyor” başlıklı bir yazı yamıştım, aynı umut ve heyecan tekrar bende oluştu.
Diyeceksiniz ki bu kadar alttan almak doğu mu acaba? ama çalışkan bir insanın da hevesini kırmak temiz bir vicdana sığmıyor.
Benim kanaatim o ki Mahinur Bakanın İstanbul sözleşmesi ve sonrasında çıkan yasaların aile yapımıza ve toplumsal huzurumuza verdiği sıkıntıyı pek bilmiyor.
6284 numaralı yasa milyonlarca aileyi dağıtmış, nice nice cinnet ve cinayete sebep olmuş, milyonlarca çocukları “sosyal yetim” durumuna getirmiş, milyonlarca erkeğin karizmasını çizmiştir.
6284 numaralı yasa tüm erkekleri potansiyel suçlu ve peşinen yalancı kabul ediyor.
Bir önceki yazımda öyle üç örnek vermiştim ki, okuyan herkes bu yasanın ne kadar adaletten yoksun olduğunu anlardı.
Daha nice nice olaylar, dramatik hadiseler yaşanmış. Yasa ve yönetmelikler çıkarılırken bir toplumun inanç ve kültürel yapısını dikkate almak lazımdır diye düşünüyorum.
Evet belki kadınlara karşı bir haksızlık yapılmış olabilir, zaten o haksızlığın yüzünden galiba Allah Anadolu erkeğini böyle sözleşmeler ve yasalarla tedip etti, ediyor, kendimize gelmemiz için. Ama bu kadar değil.
*Yüce Allah sınırlı nafaka emredip, ayrılan eşe iyilik yapıp katkı vermeyi tavsiye ederken, bizim yasalarımız bir gün, bir ay ,bir yıl evli kalanlara ayrıldıktan sonra bir ömür boyu nafaka vermeyi gerekli kılıyorsa yanlış olan yasalarımızdır.
*Allah kadını erkeği eşit yaramışsa ve biz “kadının beyanı esastır” deyip erkeğin ifadesini tanımıyorsak yanlış olan bizim yasalarımızdır.
*Aile bütünlüğü toplumsal huzurunun temeli için şart işse ve 6284 numaralı yasa milyonlarca ailenin dağılmasına sebep oluyorsa bu yasa sakat bir yasadır, ıslahı lazımdır.
Ama ne yazık ki meclisimiz asıl görevi olan yasama konusunda yeterli bir performans sergileyemiyor.
Kısacası sadece bu konuda değil hayatın tadını kaçıran faiz, zina, kumar ve içki yasalarımızın koruması altındayken daha hangi felaketi dile getirelim. Bu toplum İslam toplumu ama yasalar ithal yasalar, başına bir Türk kelimesi getirerek halkı oyuna getirdiler, o gün bu gündür hayat zehir zindan oldu.
Türkiye'nin ikinci yüzyıl dediğimiz yeni dünyada eğer birileri hala,
Faiz serbest olsun,
Zina serbest olsun,
Kumar serbest olsun,
İçki serbest olsun..vb diyebiliyorsa orada burada hain aramaya gerek yok asıl hain ve halk düşmanları bu tür din ve namus düşmanı zevzek heriflerdir.
*İster inanın ister inanmayın ASH baklanlığının tespitlerine göre aile içi şiddetin %70’i içkiden kaynaklanıyor, niye buna yasak getirilmiyor, acaba?
İşte bizim böyle ağır sorunlarımız var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanım efendiye başarılar diliyorum. Edindiğim bilgiye göre şu kısa zamanda öyle güzel icraatları olmuş ki Bakanlık yetkilileri dahi 6284 numaralı yasa hakkında sarf ettiği o cümleye anlam verememişler.
Arkadaşlar bu ülke bizim bürokratlar, vekiller, bakanlar maaş alarak devleti ayakta tutuyorlar, biz de maaş almadan gidişatı takip edip, ölçüp biçiyoruz.
Ama görünen o ki devlet bizim ama sistem ithal ve defolu, bazen bunu şöyle ifade ediyorum “ev bizim, ama içindeki eşya bize sıkıntı veriyor.” Dolayısıyla devlet ile sistemi karıştırmamak lazım biz bu mevcut sisteme mahkum değiliz, anayasa ve yasalarımızı değiştirmek değiştirirken de inanç ve kültürel değerlerimizi de hesaba katmak durumundayız.