2015 yılında çıkan Sur olaylarında öldüğü ileri sürülen Hakan Arslan’ın cenazesinden kalma kemik yığınının Babasına torbada verilmesi, kamuoyunda huzursuzluğa ve vicdanları sızmaya sebep oldu.
Bu kemik torbasını bağrı yanık babasına veren savcı da olsa, yasalar buna elverse de, bu öldürüne kişi asi/baği de olsa bu teslim tesellüm yöntemi insani olmamıştır.
İnsanımız cenazeye değer veriyor, ruh bedenden ayrıldıktan sonra beden masumdur. Onun için muharebe meydanında dahi en azgın düşman vurulunca cesedine dokunulmaz.
Özellikle ve öncelikle bu cesedin 7 yıl Adliyede kalması bir ihmal zincirinin neticesidir. Bu hata işlendikten sonra bir de bu şekilde bir torbada babasının eline verilmesi de insanlık vicdanını dağlamıştır, terör sevicilerin ekmeğine yağ sürmüştür, devletin merhamet ve adalet vasıflarına gölge düşürmüştür.
Bu sıkıntıyı nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum ama bildiğim şu ki, bu hadise devletin vatandaşa yaklaşımına uygun düşememiştir.
Bir insan öldürülünce şayet varisleri kısas hakkından vazgeçseler diyet isteme hakları vardır. Diyet, öldürülenlerin varislerine taksim edilir. Çünkü canları yanan varislerdir, yakınlık derecelerine göre musibetin etkisinde kalanlar onlardır.Hani bir söz var “ateş düştüğü yeri yakar”
Yani İslam hukuku şunu demez, öldürülenin adına sevap işleyin, sadaka verin. O zaman bu öldürülen çocuğun başta anne babaları olmak üzere yakınlarını üzmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu çocuk Sur olaylarında öldürülmüşse başta devlet olmak üzere hepimizin suçu var,
Biz bu gencimize sahip çıkamamışız,
Bu çocuk okula gittiği halde hayatı ona sevdirememişiz,
Vatan ve millet sevgisini aşılamamışız,
Hal böyle olunca da hepimizin cezasını Babaya yükleyerek bir torbada çocuğun kemiklerini ona vermeye kimin ne hakkı var?
Olmuyor olmuyor!
Tıpkı birkaç yıl önce bir gencin cesedini kargo ile bir aileye gönderildiği gibi yine bir kabahat yaşandı.
Bu iki olayda da rol alan aktörlerin rütbe ve makamları ne olursa olsun;
Hakkında soruşturma açılmalı,
Gereken cezaya çarptırılmalı,
Soruşturma sonucu Adalet bakanı tarafından kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Artık yeter!
Bir yandan bu ülkede adil bir devlet olsun, vatandaşın hizmetkarı olup, huzur ve mutluluğa hizmet etsin diye çalışılıyorken bu şekilde münasebetsiz durumları oluşturanlara “dur” demek lazım.
Bunlar terör sevici kimseler olup HDP’nin ekmeğine yağ süren sinsi kimselerdir. Baksanıza duyarlı bir vatandaş olarak bu günkü köşemi bu hadiseye vermek durumunda kaldım, halbuki daha faydalı bir yazı yazabilirdim.
Hasılı kelam hangi açıdan ele alırsak alalım bu hadise normal bir hadise değildir. Bu kararı verip uygulayan her kimse bir insan hakları aktivisti olarak onları kınıyor, yetkilileri göreve davet ediyorum.
Allah başka zaman böyle acılı hadislerle bizi baş başa bırakmasın bu acılı babaya da sabır metanet nasip etsin.
Amin demeniz dileğiyle…