Kadim davada;
Hak ve adalet vardı,
Hakça paylaşım vardı,
Vatandaşa saygı vardı,
İş, aş vardı,
Hizmet vardı,
Ahlak ve edep vardı,
İnanç ve kültür vardı….
Kadim davanın özü istiklal marşımızda mümdemiçtir. Bu münasebetle TBMM’nin 2021 yılını “İstiklal Marşı” yılını ilan etmesini de önemsiyor, bu karara evet diyen tüm vekilleri tebrik ediyorum.
Ak Parti olarak bir az kendimizi yoklayıp, sağımıza solumuza bakalım gerçekten bu özellikte insanlar hangi oranda teşkilat ve yönetim mekanizmalarımızda var. İyilerimizin daha iyi olmak için gayret, aramızdaki zayıfların da tövbe istiğfar etmeleri gerekmiyor mu?
Bu eksiği kapatma açısından geçende Sur ilçe başkanı Mühn. Murat Unat başkanlığında Yeni yönetim, Belediye meclis üyeleri ve Danışma kurulu üyelerinin katılımıyla nitelikli bir toplantı yaptı ve o toplantıda kabul gören maddelerden biri şu oldu. Önce kendimizden başlayacağız ve en az ayda bir kitap okuyacağız.
a) Ak partiyi tanıyalım,
b)Sur ilçemizi tanıyalım,
c)Adabı müaşerat(İletişim dili)’ni öğrenelim,
e) İnsani tekamül içerikli kitaplar okuyalım denildi.
Doğrusu böyle bir teklifin kabul görmesi beni ziyadesiyle memnun etti.
Ak partiyi kitabından okuyan biri cumhurbaşkanımızın vurguladığı “kadim davayı” anlayacak,
Kendi ilçesini tanıyan biri ilçesine daha güzel hizmetlerde bulunma imkanını bulacak,
Adabı muaşeratı bilen biri halk nezdinde sevilecek ve dolayısıyla örnek insan olarak toplumda bilinecek,
Manevi tekamül atmosferinde kişi yaşarsa zaten her geçen gün Allah rızası için çalışıp başarılarına başarı katacak,
İşte “inandığın yolda yürü” sloganının anlamı ancak bu şekilde tecelli eder diye düşünüyorum.
Ağabeylerim, kardeşlerim, dostlarım birilerinin dediği gibi siyaset yalan dolan, sahtekar, sözünün eri olmayan kimselerin işi değil. Siyaset sorun çöze sanatı ve bir idare etme yöntemidir.
Belki toplumun %10’u siyasetle uğraşır ama kalan %90 da olumlu ya da olumsuz siyasetten etkilenir.
Sen kendine güveniyorsan siyaset yap, doğru konuş, cesur ol! Bu senin üzerinde bir vazifedir. Sen sen ol, meydanı namertlere bırakma!
Mesela ben siyasetin ensesindeyim, ama içine girmekte zorlanıyorum çünkü bu haliyle siyasetin bünyesi benim insanı tarzımı hazmedemiyor.
Başkanlık sisteminde vekil seçiminin “dar bölge yöntemiyle” olması elzemdir, ama ne yazık ki liste yöntemi ile vekil seçimi hala tercih ediliyor. Halbuki biz Başkanlık sistemini anlatırken, rahmetli Burhan Kuzu hocamızın ifadesiyle “muhtar seçer gibi vekil seçeceksiniz” diyorduk.
Size ilginç gelebilir belki, ben her gün üç dörtlükten ibaret birer şiirle başkanlık sistemi üzerinde 63 şiir yazan bir kardeşinizim. Çünkü o süreçte Parti hatibiydim, şehrimizde bu konuyu en iyi bilenlerden birisiydim. Ama an itibariyle sistem tek kanatlı yürüyor.
Aileme söz vermişim eğer “dar bölge seçim yöntemi” gelmezse birinci sırayı dahi bana verseler vekil adayı olma gibi bir niyetim olmayacak. Çünkü bu şekilde seçilen vekil vekalet yapamıyor, Meclis şu anda varlık yokluk sürecini yaşıyor. Meclis, ne zaman ki icap ettiğinde Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açabilecek kadar nitelikli vekillerden oluşursa, gerekirse yüce divana dahi gönderebilirse o zaman “Başkanlık Sistemi” verimli bir şekilde çalışır. Siyaset gereği RABİA işareti birilerine hoş gelebilir ama asıl Rabia hak ve adalette saklıdır, Asır suresinde mevcuttur.
İşte mesele bu dostlar “kadim davaya” sahip çıkacaksanız siyaset yapın yoksa gerisi lafı güzaftır.
Üç beş kuruş dünya menfaati, şunu bunu işe koymak bunlar siyasetçinin yaptığı ayak işleridir.
Siyaset devleti işletecek, adalete sahip çıkacak ve vatandaşa hizmet ederek duasını alacak o kadar. Kim diyebilir ki bu vazife iyi insanlara yakışmaz.
84 Milyon insanın hakkına hukukuna sahip çıkmak kendine özgüveni olan her vatandaşın görevidir. Tabi “kadim dava” gibi bir ideali varsa. 2023 seçimleri “kadim davası” olanlarla kazanılır diye düşünüyorum.
Selam ve dua ile.