19-20 Aralık tarihleri arasında Asya-Afrika(ASRİKA) kongresi İstanbul Pullman otelde gerçekleşti. Bu kongrede Asya-Afrika kıtalarının uçları arasında yer alan İslam dünyası, gücünü birleştirerek bu günkü sorunlarından arınıp daha huzurlu ve verimli bir hayat sürebilir kanaati üzerinde duruldu.
BM’nin 193 üye ülkesinden 61’i İslam ülkelerdir. Her nedense şu anda sorun ve sıkıntıları yaşandığı coğrafya da ağırlıklı olarak İslam coğrafyasıdır. BM’nin bu sorunları giderme konusunda başarısızlığı ortadadır. Çünkü seküler değerlerle İslam dünyasına barış ve huzur gelemez.
1.800 milyon nüfusa sahip olan İslam coğrafyası, petrol ve doğalgaz üretiminin %60’ına sahiptir. Bu ülkeler güç birliği sağlayabildikleri zaman dünyanın düzenine yeni bir renk katabilirler.
İslam ülkeleri kesret içinde vahdeti başarabilseler buralardan nemalanan devletler de evlerine çekilmek durumunda kalacaklar.
Bu amaçla 2023 ve sonrasında Konfederal İslam devletinin kurulması için bir alt yapı hazırlığına çalışılıyor.
Bu amaçla;
Toplam 7 kongre çalışması yapılacak,
1-İslam Birliği içinde devletlerin bir birine bağlılığı ve iç meselelerindeki idare tarzı.(2017 yılında yapıldı)
2-İslam Ekonomi Birliği ve gerekli müesseselerin kurulması(2018 yılında yapıldı)
3-İslam Ülkeleri Savunma Birliği usul ve esasları(Bu sene yapıldı)
4-İslam Ülkeleri Ortak Savunma sisteminin tespiti(2020)
5-İslam Ülkelerinde Dışpolitikaların birliği ve işleyiş tarzı(2021)
6-İslam Dünyasında Adalet Sisteminin işleyişi için yol yöntemler(2022)
7-İslam Ülkelerinin Asayiş, Güvenlik ve Dış savunmanın tespiti(2023)
Bu kongreler sonucunda 9 Federatif bölgeden oluşan “Konfederal İslam Devletinin” anayasası hazırlanacaktır.
İslam ülkeleri, huzur ve refaha, dünya düzenine adalet ve hakkaniyet açısından katkı vermeye hazırlanıyor.
Öncelikle “İslam Ülkeleri Temsilciler Meclisinden” başlayarak bu birliğin startı verilmeli.
İkinci durumda coğrafi ve etnik özellikler dikkate alınarak dokuz ayrı “Federatif Bölgesel Meclisler” kurulmalı.
Bu meclislerin çalışma tarzı 7 kongre sonunda ortaya çıkacak mevzuat çerçevesinde olacak/olmalıdır.
2019 yılı itibariyle dünya savunma harcaması, 2 Trilyon 770 milyar dolar olup, bu harcamada 61 İslam ülkeleri olarak savunma bütçesi üçüncü sıradadır.
Bu silahı başkasından almaktansa kendimiz üretmeliyiz. Bu konuda stratejik Ar-Ge merkezleri kurularak gerekli düşünceler üretilmelidir. Başkasından silah alıyorsanız onun istediği kadar savaşabilirsiniz.
İslam birliği kavramını toplumun her ferdine kazandırıp, inandırıcı bir tarzda gündemde tutmamız lazım.
Bu gün Peygamberimiz hayatta olsaydı, gönülleri kazanma yoluna gidecekti. Bir birliktelik oluşacaksa gönülden olmalı.
Kalbi dönüşüm, Uhuvvet, Adalet ve Doğruluk gibi değerleri İslam toplumuna yeniden kazandırmalıyız.
İnsanlık doğunun değerlerine “semavi öğretilere” muhtaçtır. Bu değerleri dünyaya anlatmamız lazım. İslam Dünyasını birbirine sevdirmek gerekir. Gereksiz yere birbirinin aleyhine söylenen ifadelerden imtina etmek lazım.
Unutmayalım İslam’ın devasa yayılımı Müslümanların örnek yaşam tarzı ile olmuştur. Adaletin olmadığı yerde barış, huzur, ilgi olmaz.
*Bir konuşmacının; “Ben yüksek lisans öğrencisi olarak selmünaleyküm dediğim için “sen nereden geldin?” sorusu ile karşılanmıştım, bu gün bir Rektör olarak size esselamualeykim diyorum. Benin kanaatim o ki tek çare Kur’an’ın ilkelerine sarılmaktır, İslam ülkeleri olarak maddi ve manevi kalkınmaya birlikte sarılmamız lazım” dedi.(anlamlı bir hatırlatma olması hasebiyle paylaşmak istedim).
Hasılı kelam “İttihad-ı İslam” Namaz’dan sonra en önemli vacibattandır.
Vahdette kuvvet var, izzet var, başarı ve huzur var.
Hem fert, hem cemaat, hem devlet olarak her düzeyde bu vahdete katkı vermek lazım.
İslam dünyasındaki bu dağınık hal böyle giderse daha da ufalarak küçülmesine sebep olacak.
İslam ülkelerinin Kur’an’ın esas ve usullerine uygun hareket etmeleri lazım.
Biz zengin ülkeler fakir ülkelere sermayesini versin, demiyoruz, ama Allah’ın emrettiği zekatı da Allah’ın fakir kullarından esirgemesin.
İslam dünyasının yıllık zekatı 630 milyar dolar olduğunu biliyor musunuz? Bu hak, adalet ölçüleri içinde dağıtılırsa Müslim gayri Müslim tüm fakirlere yeter de artar.
Fiili adalet hayatta neşv u nema ederse birçok komşu devletler de bu birliğe ilhak edecekler, çünkü emperyalist/emmesil dünya maddiyeti önceleyerek insanlığın canına okuyor, dolayısıyla insanlık bir arayış içindedir,
Cumhurbaşkanı “Dünya beşten büyüktür” dediğinde bu beş ülkenin elinde nükleer silah olduğunu unutmayalım, dolayısıyla bizim de muhakkak nükleer silah üretmemiz lazım.
Ölçüleri Batının batık zihniyeti değil, bizim koymamız gerekiyor. Batı Müslüman çocuğunu terörist damgasıyla işkence ediyor, ama Müslüman bir baba uyarı mahiyetinde çocuğunun kulağını çekerse aile içi şiddet oluyor.
Batı kokain kullanımını bir mutluluk kaynağı olarak kabul ederken, namazın verdiği mutluluğu görmezlikten geliyor.
Başkasından alınan silah ile savaş yapılmaz, bu elektronik çağda sizin silahınızın şifresi başkasının elindeyse, siz onların istediği kadar savaşabilirsiniz. Dolayısıyla düşmanın silahıyla silahlanmak yetmiyor, daha üstün silahları yapmamız lazım/yapabiliriz de.
Gücümüzün yettiği ölçüde vazifemizi eda edersek, ateşin Hz.İbrahim’e serinlik verdiği gibi yüce Allah’ın inayetiyle düşmanın attığı kurşunları bize karanfil olarak gelebilir.
Unutmayalım Mümin mümin için sağlam bir binanın duvarını oluşturan materyal gibidir, biri diğerini sımsıkı tutuyor. Dolayısıyla birbirimizi bu çöllerde sahipsiz bırakma gibi bir lüksümüz yoktur.
İslam ülkelerini temsilen gönderdikleri Bayrakları saydım, ona göre 44 İslam ülkesinden katılımcıların olduğu bu Kongre ikinci gün Cuma namazından sonra İHA/SİHA’ların üretildiği fabrika gezilerek sona erdi. BAYRAKTAR fabrikasından güven ve cesaret alarak ayrıldık.
ASSAM ve İDSB iş birliği içinde gerçekleşen bu Kongrenin hayra vesile olacağına inananlardanım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Birbirinden değerli kişi ve kuruluşların katkı verdiği kongre katılımcılarının adlarını bilerek zikretmedim, ama Kongreye başkanlık yapan CB Başdanışmanı Emekli Paşa Adnan Tanrıverdi’ye teşekkür etmeyi vazife bilirim.
Kusura bakmayın bu analiz bir makale karakterinde olmadı, ama iki günlük kongreyi ancak bu kadar özetleyebildim.
Selam ve selametle, iyi ki varsınız.
Eyüphan KAYA