Malum isim tercih edilirken sevilen insanların, yer ve zamanların ya da olayların adları genelde tercih ediliyor. Dere, tepe, taş toprak isimlerini insana vermek doğru değildir.
Benim ismin Eyüphan, zamanında dünya görmüş, ufku açık Hayriye hanım adında bir anne annem vardı, 50-60 yıl önce İstanbul’da yaşamıştı. Eyüb sultanın Eyüb’unu Fatih Sultan Mehmed Hanın Han’ını birleştirip Eyübxan adını bana vermişler. Tabi yeni Türkçe ismime bir rötuş atmış ve (b) harfini (p) yapmış, boğazdan gelen (x) harfini da yumuşatarak (h) yapmış, o da ayrı bir dert.
Mesela benim bir oğlumun ismi Mücahit’tir Rus ordusuna karşı Afgan mücahitlerinin dillere destan mücadelesinin etkisiyle Mücahit isimi tercihimiz olmuştu, Bir diğerinin ismi Mehmet Mevlut’tur Mevlit kandili gecesinde dünyaya gelmişti, o münasebetle o adı tercih ettik vs.
Peki 2020 yılında erkeklerde Yusuf ismi kız çocuklarında ise Zeynep isminin en çok tercih edilmesi ne anma geliyor acaba? Allah en doğrusunu bilir ama ben bu konuda bir değerlendirme yapmak istiyorum.Özellikle Yusuf isminin tercih edilmesi konusunda.
Birincisi ikisi de İslami isimlerdir ve bu ismi tercih edenler İslam’a karşı muhabbet besledikleri anlaşılıyor.
Ama Yusuf ismini tercih edilmesinin başka başka nedenleri olduğuna inanıyorum.
1-Yusuf bir Peygamberdir,
2-Yusuf adil bir devlet adamıdır,
3-Yusuf af edici bir vasfa sahiptir,
4-Yusuf kadının iftirasına maruz kalıp cezalandırılmıştır,
5-Yusuf sabır abidesidir,
6-Ramazanda ay boyunca dizi olarak Hz.Yusuf filmi yayınlandı,
Bütün bunları alt alta koyduğunuz zaman neden 6000 tercihle Yusuf isminin en çok erkek çocuklara verildiği daha net anlaşılıyor.
Evet evet özlenen şahsiyetler peygamberler, insanlığa dünya ve ahret huzurunun yolunu gösteren peygamberler, son nefeslerine kadar peygamberlik vazifesini eda eden, insanların en seçkinleri, onları kim sevmez ki?
Hz.Yusuf’un Mısır melikine danışmanlık yaparken onu doğruya yönlendirmesi, Maliye nazırı olduğunda zengin ile fakir arasında denge oluşturacak icraatları geliştirmesi, halkı aldatan din adamlarına karşı bir tavır ortaya koyması… her biri özlenen vasıflar olup toplum olarak biz de bu vasıfları arıyoruz, bulan varsa söylesin lütfen,
Kur’an’ın ifadesiyle Yusuf’u kıskanan kardeşleri onu götürüp tenha bir diyarda kuyuya attılar, aslında amaçları orada ölsün de kurtulalım diye bunu yapmışlardı, yüce Allah’ın külli iradesi devreye girdi ve yıllar sonra o kardeşleri onun ayağına gitmek durumunda kaldılar, Hz.Yusuf isteseydi farklı farklı yollarla onları cezalandıra bilirdi, ama o onları af etti,
Mısır kralının sayarında olan Yusuf Züleyha’nın iftirasına maruz kaldı ve 7 yıl zindana atıldı. Bundan ibret almayan beşeri sistemin çürük akıl sahibi defolu kimseler 6284 numaralı yasayla “kadının beyanını” esas alıp erkeği görmezlikten geliyorlar, başımıza taş yağsa yeridir. Şükürler olsun İstanbul Sözleşmesi kaktı da bir az nefes aldık,
Yusuf(as) başına gelen her musibete karşı sabretti ve Kur’an’ın suresine konu olacak, insanlığa ders veren bir hayat kıssası arkasında bıraktı. Bize düşen onu rol model alabilmektir.
Tabi bütün bu vasıfların halk üzerinde etki bırakmasında aslan payı Ramazan boyu filmini dizi halinde bölüm bölüm yayınlayan televizyon kanalında, yani Kanal-7’nin etkisi olduğunu da unutmayalım.
Şaka bir yana mübarek ramazanı özlediğim kadar Hz.Yusuf’un o filmini de özlediğimi söylesem inanın. Çünkü orada özlenen bir yönetici tipi var, hayali dahi insana heyecan veriyor.
Günümüz yöneticileri öyle olamazlar mı?
Bürokratlar böyle olmazlar mı?
Danışmanları öyle olmazlar mı?
Cumhurbaşkanını ziyarete giden gruptan birine danışmanlardan biri diyor ki “kedisine şunu da söyleseniz iyi olur”. O kişi diyor ki, “siz danışmansınız neden söylemiyorsunuz?” Diyor ki “maalesef söylemeye çekiniyoruz”.
İşte sakatlık burada başlıyor.
Ömerleri arıyorduk, şimdi de sıra Yusufları aramada galiba.
Yusuf’ları bulmak dileğiyle.