Sevgili hemşehrilerim gelin talim terbiye adına şehrimize bir katkı verlelim. Bunun içinde İl Milli Eğitim Müdürümüzle iş birliği içinde olmak üzerimizde vaciptir.
Diyarbakır’da son 6 yılda üç il müdürünün görevden alınması bizim için bir eksiklik olduğu kanaatindeyim. Bu şehirde devlet nezdinde sözü geçerli olan insanlar var, eğer müdürlerin yanında durup, güzel çalışmalar yapma konusunda kendilerine katkı verselerdi, caba böyle mi olacaktı?
Gelen müdür 6 ayda kurumu, bir yılda sahayı ancak tanıyor, bu arada sağdan soldan birileri de çalışmalarına destek olacağına köstek olunca bir bakıyorsunuz adamın çalışma hevesi kayboldu, bir vesileyle görevden alındı.
Malum siyasilerimiz asıl işlerini yapmayınca ayak işleriyle uğraşıyorlar.
*Şunu buraya müdür yap, idareci listesi bu olmalı, halbu ki oluml müdürü başarısız olursa bini aşkın öğrencinin karedine leke bırakılıyor, bu müdürlük tabu, nufus, meteroloji müdürlüğüne benzemiyor!
*Geçici görevle şunu şuraya al, bunu buraya al. Hele özellikle proje okullarındaki görevlendirmeler.
*Ücretli öğretmen görevlendirilmesine müdahale bunlar görevlendirilmelidirv diye.
*Küçük ihale işleri, başka bir ifadeyle ayak işleri yüzünden müdürün huzurunu kaçıranlar… vs.
Bir okul müdürü arkadaşım bir gün bana dert yandı, dedi ki, “bir miktar pansiyon ödeneği gelmiş, Sendika başkanı ihaleyi birine, İlçe Müdürü bir başkasına, İl müdürü de başka birine vermemi istiyor, ben ne yapayım?” kendimce o zaman bir cevap verdim, onu paylaşma zamanı değildir ama şu anda o iki müdür, başkanla birlikte hepsi görevden alınmış vaziyette, ama olan Eğitim Öğretime oldu, işini yapmayan ayak işleriyle uğraşıyor.
*İl Müdür yardımcıları, Şube müdürleri bildikleri klasik yöntemle çalışmalarına devam etmeleri de İl Mürürü için bir ayak bağıdır.
Müdür beyin mahiyetinde çalışan kimselerden istirhamımdır; gelin müdürümüzün ortaya koyacağı stratejik plana katkı verelim, ortaya koyacağı çalışma tarzına katalizör olun, sakın klasik bir yaklaşımla Mürüdümüzün perfomansını düşürmeyin, belki size de hakkımızı helal ederiz.
İl Müdürümüz Murat Küçükali’yi makamında ziyaret ettim,
İzindeyken randevu talebinde bulunmuştum, göreve başladığının ikinci günü özel kalemden Ataman adında bir beyefendi tarafından arandım 4 Şubat Cuma günü saat üçte randevunuz var denildi. Bu dahi kendi başına bir ciddiyetin ifadesidir.
Ben bir az erken gittim, hem etrafı bir az gözlemlemek için hem de belki erken sıra gelebilir diye, ne yazık ki, bizden önceki ziyaretçi görüşme süresini 25 dakika uzattığı gibi, aniden araya giren bir grup siyasetçiler de zamanımızdan çaldılar.
Olsun biz eğitim emkçileriyiz, böyle sıkıntılara alışığız, amaç müdürümüzle görüşmek ve önemli bir konu olan eğitim öğretim hakkında görüş teatisinde bulunmaktı, o da oldu.
Müdürümüzün,
1-Etkin bir dinleme tarzı ile muhatabını dinlemesi,
2-Zaman zaman bazı notlar alması,
3-Yeniliklere açık olması,
4-Özellikle de hafta sonu kursları konusunda düzen, disiplin ve başarıya endeksli bir uygulama tarzını düşünmesi,
5-Hepsinden önemlisi de yaptığım araştırmaya göre ve yüzyüze görüşmemizden de edindiğim izlenimden anladığım kadarıyla dürüst, samimi ve namuslu, vatanını, milletini sevven, Diyarbakırlıları seven bir değer olduğunu hissetim.
Yazımın girişinde dile getirdiğim gibi tekrar yineliyorum, gelin müdürümüze yardımcı olalım.
Ey DTSO,
Ey Sivil Toplum Kuruluşları,
Ey bu şehrin akil adamları, esnafları, cemaatları,
Ey Siyasiler,
Bireysel menfaatlerden çok kamu menfaatini önceleyen meselerle müdürümüze gidelim, bu konuda ona sıkıntı veren birileri varsa uyaralım, gerekirse kulaklarını çekelim.
Bu konuda hepinize iş düşüyor!
Bu konuda arasıra yazılar yazacağım, sizden de destek, katkı bekliyorum.
Ben bu görüşmeden moral ve motivayson aldım, umarım müdürümüz de ziyaretimizden memnun kalmıştır.
Vesselam.