Arada bir “Cumhurbaşkanlığından bir müjde daha” başlıklı haberler görüyoruz. Benim de vatandaş olarak müjdesini beklediğim çok şey var da ben bunlardan sadece 7 tanesini yazayım, o diğerlerini siz düşünün.
Toplumsal huzur ve mutluluk açısından benim de 7 beklentim var;
1-Toplumsal barışı sağlayacak yeni bir anayasa,
2-Siyasi bir genel af,
3-Sosyal devlet anlayışı açısından kapsamlı bir yapılanma,
4-Evlilik ve aile konularını destekleyen bir yasal düzenleme,
5-Devlet kadrolarına alımlarda adam kayırmacılığın ortadan kaldırılması,
6-Mesleki gelişimin markalaşması ve istihdamı,
7-Vatandaşlık kavramının en saygın değer olarak kabul edilmesi.
Böyle herkese dokunacak müjdeler olacak ki toplumda bir umut, bir motivasyon oluşsun. Bu talepleri bir az açalım.
*Anayasa toplumsal huzurun oluşması için hazırlanan müşterek bir metindir, toplumun huzur ve güveni için hazırlanan bağlayıcı kanuni esasidir. Öyle ki çıkan kanunlar ona aykırı olmaz/olmamalı.
Bu haliyle Atatürk ilke ve inkılaplarını adres gösteren ve Türkçülük kokan Anayasa ile bu topluma huzur gelmediği gibi Türk vatandaşlarımıza bir faydası olmuyor, sadece duygusal ve hamasi sloganları besliyor.
*Bir ülkede ülke nüfusuna oranla dünyanın ortalamasının üstünde vatandaşlar ceza evinde iseler ya da toplumun yarısı birbiri ile mahkemelik olmuşsa bunun birinci müsebbibi sistem çarpıklığıdır. Kim ne dese desin bu ülkenin huzuru için Siyasi bir genel af elzemdir, gelir gelmez orası benim bileceğim iş değil, ama bu ihtiyaca vurgu yapmak benim vazifemdir.
*Türkiye gibi bir ülkede bir aile bile ac, yada açıkta kalırsa müsebbibi devlet çarkının iyi işlememesidir. Muhtar-Kaymakam-Belediye-Valilik bu işin sorumlularıdır. Bu tür sorunları yardım dağıtan sivil toplum kuruluşlarına havale etmek doğru olmadığı gibi kendileri bu konuda tam bir başarı da elde edemezler. Son çeyrek yılda şehirleşme arttı ve vatandaşlar arasındaki iletişim bağı koptu diye düşünüyorum, kim ac kim tok sivil toplum tespit etmekten aciz kalıyor.
*Gençlerimiz birçok nedenden dolayı evlenemiyorlar, bir kısmı serbest yaşamdan dolayı iffetleri kayboldu, iffetini kaybeden bay ve bayanda eşler arası sadakat kalmaz. Kızlarımızı iş sahibi meslek sahibi olsunlar diye evlenme yaşları gecikti, ayrıca evlenme mali bir yük getiriyor, kanaat azaldı, daha evlenmeden nasıl geçineceğiz? Telaşı başlıyor bile. Sanki bir evde iki kişi çalışmazsa aile ac kalacakmış gibi bir düşünce hakim.
*Şu devlet işine göz diken kimselere ne demeli, bir belediyeye yerleşmek için bile 20-30 Bin lira verenler varmış. Verene de alana da yazıklar olsun!
Ne yazık ki kimi vekiller, iktidar partisinin taşra ayakları da bu tür haksızlıklara alet oluyorlar, malumunuz işini yapamayan ayak işleriyle uğraşıyor, hayata sıkıntı oluşturan onlarca yasa var, onları düzeltmesi gereken vekil, geliyor böyle adi işlere vakit ayırıyor, onu bunu işe yerleştirmekle kendini ispat ediyor.
*Meslek, meslek, meslek… bir toplumda revaçta olan meslek olması gerekirken masa başı iş hayallerini kuranlar çoğunlukta. Gelişmiş dünya ülkelerinde orta öğretim okulları %80 mesleğe hitap ederken %20 akademik okullardır. Bizde tam tersi oldu, hatta 28 Şubat zulmüyle nerdeyse meslek okulları öğrenci bulamıyordu. Ben bu açıdan Devlet Planlama Teşkilatı yetkili ve çalışanlarına hakkımı helal etmem. Çocukların geleceğine yönelik planlama yapmadıkları için.
*Vatandaşlık, medeni bir toplumda en önemli vasıf olan ve yapılan tüm iyileştirmelerin ona göre ayarlanması gereken bir vasıftır vatandaşlık. Genel Müdürü de Generali de, Kaymakamı da Valisi de, Vekili de Bakanı da belli bir hizmet yılından sonra vatandaşlığa terfi ediyor. Ayrıca bu ülke 84 milyon vatandaşlarındır, siyaset ve bürokrasi, askeri ve mülki erkan hepsi vatandaşların hizmetkarıdırlar. Kendini farklı hisseden varsa bu işe ehil kimse değil, kendi cebine çalışan hırsız arsızdır, çünkü haddini bilmiyor.
Evet sevgili okurlarım Allah rızası için soruyorum, bu 7 müjdeden hangisi beklemek gereksizdir? Ya da hangisi yerine getirmek mümkün değildir?
Bir yanlışım varsa söyleyin, bu müjdelerin yerine gelmesini görmek dileğiyle, amin diyelim.
Selam ve dua ile…