Peygamberimiz (sav) “7 yaşına kadar sevin, 7-14 yaşları arasında onları eğitin ve daha sonra onlarla istişare edin” buyuruyor.
Sevgi bir derece var, ama çocuklarımız okula başlar başlamaz her geçen gün aramız açılıyor, bunun sebebi seküler sistemin öğretmenleri ve İslami değerlerle barışık olmayan müfredattır desem doğru demiş olmaz mıyım? Böyle maymunsu bir eğitimle Allah(cc) ile bağını koparıp gençlerimizi serseri mayın haline getiriyoruz.
Kimisi mücadeleci ruhundan dolayı sol örgütlere yem olurken, kimisi de iyi niyet kurbanı FETÖ ve benzeri örgütlere ilhak ediyordu, çünkü ortada kalmak çok zor/du.
Dolayısıyla diyorum ki,
*PKK,
*DHKP-C,
*FETÖ …
Benzeri ne kadar örgüt varsa Kemalist sistemin acı meyveleridir. Çünkü bu sistem Tanrı tanımaz, bu sistem Allah ile kavgalı, bu sistem Anadolu insanıyla barışık değildir. Ama öyle sinsice kurulmuş ki biz bir yandan sivri sineklerle uğraşırken Kemalist sistem ömrü uzamaya devam ediyor(du).
Bir düşünün bakayım gariban vatandaşlarımız neden FETÖ’yü, eski adıyla Hizmet Hareketini çocuklarını okutmak için tercih ediyorlardı?
İki nedeni vardı; birincisi yurtlarında inançlı bir ortam vardı, ikincisi fedakar öğretmenler eşliğinde iyi bir eğitim faaliyeti gösteriyorlardı, sonunda üçüncü bir neden daha oluştu, “nasıl olsa bunların devlet üzerinde nüfuzu var, dolayısıyla çocuk işe kolay girer” hesabıydı.
Peki eğer devlet okulları İslami değerlere bağlı kurumlar olsaydı, öğretmenler başarılı bir eğitim verselerdi, veliler normal okullara ilgi gösterseydi böyle mi olurdu?
Unutmayalım talim terbiyenin asıl amacı, “iyi insan” yetiştirmektir, acaba 12 yıllık eğitimden sonra bu kalitede insan yetiştirmekte ne kadar başarılıyız?
İman ve edeple donatılmış, kendine olan özgüveni yüksek, şükür ve hamd ikilisi ile hayatını anlamlandıran, helal ve haram kavramından haberdar, haktan yana bir duruş sergileyen insanımızın oranı nedir?
Baksanıza 22 yıldır bu memleketin başında bir iktidar var, bir türlü Kemalist sistemin omurgasına dokunamıyor. Bir anayasa değişikliği söz konusu “acaba 4.madde değişsin mi? değişmesin mi?” tartışmasındayız. Yani Kemalizm’i bırak Kenanizm’e bile dokunmaktan çekiniyoruz.
Üstelik ilk üç madde de yarım yamalak yorumlanıyor. Üçüncü maddede istiklal marşı geçiyor ama hiç “şu yasa istiklal marşının ruhuna aykırıdır” diyen birini gördünüz mü? “Devletin Bayrağı Ay-yıldızlı al bayraktır” deniliyor, kamuoyunda “Türk Bayrağı” olarak dillendiriyor, halbuki Anayasaya göre Bayrak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bayrağıdır. Türkiye Bayrağı demek sanki bir kabahattir ama Anayasaya göre böyledir, Bayrak Türkiye Cumhuriyeti bayrağıdır.
Bütün bunları niye anlatıyorum? yani FETÖ gitti, KETÖ gelir, çünkü bu sistem iyi vatandaş yetiştirmeye elverişli değildir. Evet FETÖ bu ülkeye ihanet etti, ama asıl sebebi olan Kemalist sistem ortada duruyor. Bu sistemi değiştirmedikçe rahat yüzü bulmamamız zor galiba, ne dersiniz?
Kemalist sistem anarşist de, terörist de, hırsız/hayasız da yetiştiriyor bilesiniz.
Hele şu 10 Kasım güzellemelerine bakın, yahu 210 civarında devlet var bu dünyada böyle bir şey gördünüz mü? Bunun Atatürk’le, Cumhuriyetle ne alakası var? Anıtkabir dahi Atatürk’ün ölümünden 17 yıl sonra yapılmış ve Devlet erkanı ölü öndere tekmil vermeye gidiyor, el insaf, el insaf! Artık böyle gereksiz uygulamalardan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi? Bir yandan Türkiye’nin yeni yüz yılı diyorsunuz, diğer yandan yüz yıl geriye gidiyorsunuz?
Sizce burada bir çelişki yok mu?